banner564

Aynı gökyüzünün altında, aynı geleceğe


Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yeni bir döneme adım atıyor. Seçimler tamamlandı, sandıklar kapandı. Şimdi, yeniden düşünme, yeniden toparlanma ve yeniden bir olma zamanı… Çünkü ülke dediğimiz şey yalnızca sınırlarla, kurumlarla ya da yöneticilerle tanımlanmaz.
Ülke, birlikte yaşama iradesidir. Aynı topraklarda, aynı güneşin altında, ortak bir kaderi paylaşmaktır.

Toplum, farklı düşüncelerin, kimliklerin, renklerin bir araya gelerek oluşturduğu zengin bir mozaiğe benzer.
Gerçek güç, bu farklılıkların çatışmasında değil; saygı, hoşgörü ve uyum içinde bir arada yaşamasında gizlidir.

Birbirimizi dinleyebildiğimiz, farklılıklarımızı tehdit değil zenginlik olarak görebildiğimiz sürece toplum olmanın değerini koruruz.

Devlet ise tüm bunların düzenini, güvenini ve refahını sağlayan yapıdır.
Devlet, korku değil; güven veren bir çatı olmalıdır. Ayrıştıran değil, birleştiren; ötekileştiren değil, herkesi kucaklayan bir anlayışla var olmalıdır.

Huzurun, refahın ve adaletin temeli; kurumların değil, insanların birbirine duyduğu güvenle inşa edilir.

Yeni bir dönem başlarken, hepimizin en büyük sorumluluğu “birlikte yaşama kültürünü” korumak ve büyütmek olmalıdır.

Birbirimizi duymaya, anlamaya, uzlaşmaya ve ortak geleceğimizi barış içinde kurmaya her zamankinden fazla ihtiyacımız vardır.
Kırgınlıklarımızdan çok ortak hayallerimizi konuşalım.


Birbirimize, bu ülkenin geleceğine sahip çıkalım.
Gençlerimize, çocuklarımıza, bu toprağın değerlerine sahip çıkalım.
Kültürel miraslarımızı koruyalım, göçe değil geleceğe bakalım.
Çünkü geleceğimiz; burada kök salan, bu toprakta umut yeşerten yeni nesillerde saklı.

Yazımı Sayın Sibel Siber’in sözleriyle bitirmek istiyorum:

“Biz birbirine küs kalamayacak kadar küçük bir toplumuz; ayrılamayız, bölünemeyiz.”

YORUM EKLE

banner471

banner474