Maçın ilk yarısında  son derece pozisyon fakiri bir karşılaşma izledik. Bunun nedenlerine bakacak olursak  orta sahada Malik ve Moses’in, Ocak tarafında ise James’in savunmanın hemen önünde iyi bir performans sergileyerek rakibe kolay kolay oyun kurdurtmaması olarak gösterebiliriz. Gençlerbirliği adına  Zoya’nın orta sahada savunmaya destek verme anlamında iyi işler çıkarsa da oyun kuracak teknik kapasitesi zayıf olması nedeni ile savunmanın ortasına çekilmesi ve o bölgeye topa daha ayağı hakim Malik’le geçen sene yakaladığı uyumu devam ettirebilecek Halil Türen’in geçmesi daha iyi olacağı görüşündeyim. Her iki takımın da pozisyona girme sıkıntısı yaşadığı ilk yarı tatsız geçti. İkinci yarıda savunmanın yandan gelen topu kademeyi yapamaması ile uzaklaştıramayan Gençlerbirliği geçtiğimiz haftalarda da bu sorunu yaşamıştı. Antrenmanlarda savunma dörtlüsünün yan toplarda kademe çalışması yapıp bu sorun hakkında yapılabilecek bir antrenmandır. Maçın kırılma noktalarından biri de Uzokwe’nin sakatlanıp oyundan çıkması oldu. Golü bulduktan sonra hem psikolojik hem fiziksel olarak skoru korumaya yönelmesi Türk Ocağı’nın tek hücum şansı hızlı Uzokwe ile kontra ataklar böylece yapamamış oldu. Bu da dönen topların tamamen Gençlerbirliği savunmasında kalması ve atak tazelemesine neden oldu. Fiziksel olarak da Burak ve Coşkun’un düşmesi ile tamamen yaslanan Türk Ocağı tek kurtarıcısı kaleci Andreov 83’üncü dakikaya kadar yaptığı kurtarışlar ile takımını taşısa da Gençlerbirliği’nin azim istek ve genç bir takım oluşundan dolayı kondisyon olarak daha iyi bir durumda olması atakları art arda gelmesine neden oldu ve aradıkları golleri bulup 3 puana ulaştılar. Maçta iki takım arasındaki bir diğer fark Gençlerbirliği öne geçmesine rağmen son bölümde geriye yaslanmak yerine rakip sahada topu tutarak pas yapmayı başardı. Türk Ocağı geride olmasına rağmen rakip kaleye atak yapacak o enerjiyi son bölümde bulamadı. Maçı özetleyecek olursak kondisyon olarak iyi olan Gençlerbirliği buna kazanma arzusu ve azmini de ekleyince son bölümde de olsa kazanmasını bildi. Türk Ocağı ise maçın son bölümlerinde geriye düşmesine rağmen atak yapacak fiziksel gücü olmaması ve psikolojik olarak geri yaslanmasından dolayı maçı kaybetti.