Allah bizlere bugünleri hazırlayanlardan razı olsun…
Hayatta olmayanlara rahmet diliyoruz…
Hayatta olanlara da sağlık ve daha çok kazanç…
Öyleyse yağdır Mevlam para…
Su duasına daha gelmedi sıra…
Ne güzel bir ülkecik yarattılar böyle…
Devletçiğimizin altın rezervleri yok…
Petrol rezervi de yok…
Rumlar gazı çıkarır ve satarsa…
Belki bize de akacak para…
Tabi onlar da kesilmezse 1974’ten beri kullandıklarımızın tazminatına…
Neyse bakalım önümüzdeki pilava…
Maliye her ay 78 bin eve dağıtıyor para…
Her evi üçle çarptığımız zaman işin özü çıkıyor ortaya…
Bunun dışında kalanlar, giriyor ‘enayi’ sınıfına…
Zamanında parti rozetini takmayan ve kamuya kapak atmayanlar elbette listenin dışında…
Onların tek umudu gökten yağacak parada…
Ülkemizin gerçeği böyle
İşte böyle bizim ülkeciğin hikâyesi…
Facebook öğretir gerçeği…
Çalışmak, kazanmak yerine eleştir düzeni…
Beş yıl öncesinde reddet milyarlık hastane projesini…
Şimdi bahane edersin ilaç ve malzeme eksikliğini…
Bugüne kadar derdin neydi?..
Yakında başlıyor yaz mesaisi…
Memura 30, vekile 99 gün tatil…
Hem de en helalinden…
Şair ol şiir yazarsın
Su dairesi, karayolları ve posta çalışmıyorsa; elbet vardır bir nedeni…
Personel sayısı yetmedi, gelsin yenileri…
Maliye izin vermezse durdur tüm hizmetleri…
Bak yaşıyoruz ölümlü bir dünyada…
Beyincikleri fazla zorlama…
Şeftaliyi koy mangala…
İki tek rakı atınca yerine gelir kafa…
Ondan sonra şair de olursun, şiir de yazarsın…
İsterse batsın bu dünya!..
Guzel bi Yazi...
ilave etmek istiyorum...
*Bakınız beyler, sayın gazeteciler, sayın emlakçılar ve bu yazıyı okuyacak saygıdeğer Kıbrıslılar...*
*Simon Aykut ve onun gibiler yuzdev100 SUCLU* .
KKTC'deki tüm müteahhitler, gayrimenkul şirketleri ve yerli ya da yabancı alıcılar, Güney/Kuzey Kıbrıs'ta 51 yıldır, ateşkes olduğunu bile bile Rum arazilerini yıllarca satın aldılar. Eşdeğer ve tahsis koçanlı malların uluslararası kabul görmediğini bile bile kelime oyunlarıyla alıcıları ve milleti kandırdılar. Bu arsaları kimden satın alıp, üzerine kocaman binalar yaptılar? Kimden? 1974'te mal sahibi olmadıklarına göre, o zaman her şey fasa fiso! Kendimizi kandırmayalım!
Birileri kendi kafasına göre "burasi bizim" dedi, diğeri "ha ha evet" dedi, bir diğeri de "satın al" dedi ve bu paracı, açık göz zatlar binalar diktiler ve kendi kredileriyle yüzde 50 kâr ile yüz milyonlarca pound kazandılar! Yıllardır Güney Kıbrıs'taki gerçek mal sahiplerinin yüzüne bakarak alaycı bir şekilde kamyon dolusu paralar kazandılar. Ne bir hastane, ne bir okul, ne bir MRI, ne de bir X-ray cihazı bağışladılar. Simon Aykut, kaç kanser hastasına ve kaç yaşlıya bakım evi yaptı? Hiçbir şey yapmadılar! Bugün Simon Aykut tutuklu ve büyük olasılıkla davasını kaybedecek! Büyük bir para cezası alacak ve kendisine ve ailesine ait Güney Kıbrıs'taki malvarlığı elinden alınacak! Üstüne üstlük, Kuzey Kıbrıs'taki diğer müteahhitler de KKTC'de adeta açık hapishanede yaşamak zorunda kaldılar!
Kusura bakmayın, etme bulma dünyasıdır! Bu paragoz müteahhitler sayesinde KKTC yabancılaştı! Nerede duyuldu %25 satış komisyonları? İşte binlerce İranlı, Rus, Belaruslu neden KKTC'de? Binlerce yabancı bayan niye bir anda emlakçı olup uluslararası hukuk uzmanı oldular da eşdeğer ve tahsis koçanı savunucusu oldular?
Hepsi alıcıları kazıkladılar! Şimdi ise eşdeğer ve tahsis üzerindeki gayrimenkuller, iki yıl önce 150,000 pound olan daireler, bugün 50,000 pound oldu! Zaten £50 bin pound degerinde! Onbinlerce kişi bu Simon, noyanlar, dovecler, northern land, Atacan, Cagatay'lar ve tum mutahitler tarafindan *OKALI OKALI KAZIK YEDILER*!!!
Bu sebepten lütfen eğri oturalım ama doğru konuşalım.
Baylar ve bayanlar, hiç şaşmayın; bir gün Türkiye'den veya Kuzey Kıbrıs'tan mafyacıklar Kuzey'deki müteahhitleri kaçırıp Güney'e teslim edecekler! Ucunda paralar varsa, bunu yapacak mafyacıklar da olacaktır!
Simon Aykut *suçlu*, birçok müteahhit suçlu! Paraları kazandıkları gibi, adam gibi de açgözlülüklerini kabul etsinler, cezalarını çeksinler!