Maliye Bakanı kamu çalışanlarının maaşlarını ve ek mesaileri ödemekte zorlanıyor…
Elektrik Kurumu ‘malzeme eksikliği’ yüzünden sık sık kesintiye gidiyor…
Sağlık Bakanlığı da sürekli ilaç sıkıntısı yaşıyor…
Tarım Bakanlığı, tazminatları ödeyebilmek için akla karayı seçiyor…
Kısaca sorunlar gittikçe artıyor…
Bunları günlük yaşantımızda görebiliyoruz…
Peki bu sorunlar ne zaman ve nasıl çözülecek?..
Küçük ülkemizde siyasi istikrarsızlıkların bir sonucu olarak kendi ayakları üzerinde durabilen bir ekonomi yaratılmadığı için sorunları çözmek elbette kolay olmayacak…
Sistem değişikliğine gidilmemesi halinde bundan sonraki süreç daha da kötü olacağını sürekli gündeme taşıdık…
Ama olmadı…
Mevcut sistemle her yıl seçim yapsanız da hiçbir şeyi değiştiremez, küçük ülkemizi düzlüğe çıkaramaz, insanımızı mutlu edemezsiniz…
Türkiye size daha fazla para gönderse de sorunları çözemezsiniz…
Daha çok para gelirse daha fazla istihdam yapılacak…
Çünkü; burada seçim kazanma taktiklerinin başında istihdamlar geliyor…
Üstelik bu istihdamlar ‘ihtiyaçlı alanlara’ yapılmıyor…
Mesela; polis, hemşire ve doktor alınmıyor…
Genellikle bakanlıklara, Elektrik Kurumu ve devletin kontrolündeki diğer kurumlara istihdam yapılıyor…
Böylece devletin sırtındaki kambur daha da büyüyor…
Değişim nasıl olmalı?..
Halbuki; bazı kararlı adımların atılması durumunda bu ülke çok iyi yerlere taşınabilir ve herkesin mutlu olacağı bir düzen yaratılabilirdi…
İşte bunun için yapılması gereken ilk iş siyasi istikrarı sağlayacak bir seçim sistemine geçmektir…
Bazıları ‘Başkanlık Sistemi’ni ‘diktatörlük’ olarak gösterebilir ve halka ‘öcü korkusu’ verebilir…
Ne var ki; aynı adayı paylaştığımız Rumlarda Başkanlık Sistemi vardır…
Başkan seçilen kişinin ‘diktatör gibi’ davranmasını engelleyen bir Anayasaları vardır…
Başkan’ın ‘Başsavcı karşısında’ veya Meclis’in oluşturduğu ‘Araştırma Komiteleri’ karşısında hesap verme zorunluğu vardır…
Bakanların tümü parlamento dışı teknokratlardan oluştuğu için, icraatlarda bir sonraki seçimin hesapları yapılmıyor...
Peki siz ne istiyorsunuz?..
Ama Rumlardaki sistemi de beğenmeyenler var…
Peki nasıl bir yönetim şekli istiyorsunuz?..
Şimdiki gibi parlamenter sistem mi?..
Öyleyse küçücük bir ülkeyi 6 seçim bölgesine ayırmayın…
‘Tek bölge’ sistemini getirin…
Ayrıca milletvekillerinin bakan olmasını engelleyecek hükümler koyun…
Ama onu da yapamıyorsunuz…
Çünkü milletvekilliğine aday olan herkesin aklında mutlaka bakanlık vardır…
Seçimi kazandıktan sonra partisinin iktidara gelmesi halinde, aracılarla bakanlık girişimi yapacak; olmaması halinde istifa tehditleri yağdıracak…
Sonra koalisyonlardan çekilme adımları atılacak…
Bunun sonucunda 20 yılda bu ülke 14 tane Başbakan görecek…
Kimisi 9 aylığına, kimisi 18 aylığına, kimisi 6 günlüğüne Başbakan olacak…
Böylesi bir düzende bu ülkenin kendi ayakları üzerinde durabileceğine inanan bir Allah’ın kulu var mıdır?..
Olabilir mi?..
Devlet öncelikle vergisini toplayabilmeli vergi kaçağı o kadar çokki.
Ayrıca özellestirme yasasını çıkarıp devlete kambur olan bir çok kurumu özellestirmeli, hangi kurumlar siz daha iyi bilirsiniz.