Kıbrıs Türk halkı uzun yıllar özgürlük mücadelesi verdi...
EOKA’nın kanlı saldırıları nedeniyle 1963’ten, 1974’e kadar büyük acılar yaşadı...
Türkiye’nin 20 Temmuz 1974’te askeri müdahalesi sonrasında ise bu acılar sona erdi...
Harekat öncesinde ‘Cemaat Meclisi’ ile yönetilirken, bugün tanınmamış olsa bile bir devletin sahibiyiz...
Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, 10 tane bakanımız, 50 tane milletvekilimiz, Yüksek Mahkeme Başkanımız, Sayıştay Başkanımız, Ombudsman’ımız, Polis Genel Müdürümüz, Başsavcımız, 28 tane belediye başkanımız, kaymakamlarımız, onlarca müdür ve müsteşarımız, 200’e yakın ‘müşavirimiz’, 15 bin civarında kamu görevlimiz vardır...
Tanınmamış bir devlet olmamıza karşın, Türkiye’nin yardımlarıyla ayakta durabiliyor, güvenlik içinde yaşayabiliyoruz...
Tanınmış bir devlet olan, AB üyesi Güney Kıbrıs’taki hükümetlerden daha lüks bir yönetim anlayışımız var...
Örnek mi istersiniz?..
KKTC’de 5 bin adet Resmi Hizmet Aracı vardır...
Güneyde polis ve itfaiye dışında Resmi Hizmet Aracı kullanan resmi kurum yoktur...
KKTC’de; hiç çalışmadan, bağlı bulunduğu bakanlığa veya daireye hiç uğramadan ayda yaklaşık 15 bin TL dolayında maaş alan yüzden fazla müşavir vardır...
Güneyde benzeri bir uygulama yoktur...
Güneyin en büyük belediyesinde 250 kişi çalışırken, Lefkoşa Türk Belediyesi’nde 600 civarında personel vardır...
Güneydeki devlet televizyonunda çalışanların sayısı 200’ün altında, kuzeyde 500’ün üzerindedir...
Güneyde 3, kuzeyde 8 özel TV vardır...
Güneyde günlük gazete sayısı 5, kuzeyde 20 dolayındadır...
Fark nerede?
Örnekleri daha da çoğaltabiliriz...
Rumlar; 6 yıl önce ekonomik açıdan ağır bir darbe yedi...
Bankaları, dev firmaları, binlerce esnafı iflas etti...
Vatandaşların banka mevduatlarının yarısı buharlaştı...
Bir yandan ağır ekonomik kriz yaşanırken, diğer yandan cephanelik patlaması nedeniyle elektrik santralleri kullanılamaz hale geldi...
Aylarca karanlıkta kaldılar...
Fakat; ciddi bir çalışma ve dış yatırımlar sayesinde sıkıntıların büyük bir kısmını kısa süre içinde aşabildiler...
Yabancı yatırımcılara kucak açtılar...
Son 3 yılda milyar Euro’luk yabancı yatırımın yanı sıra vatandaşlık dağıtarak 6 milyar Euro da ondan sağladılar...
Bunları neden yazıyoruz?..
EOKA’nın 66’ncı kuruluş yıldönümünde tartışmaları sadece kanlı saldırılarla sınırlı bırakmamak için…
Yıllarca can korkusu altında yaşadıktan sonra özgürlüğüne kavuşan bir toplumun ekonomik ve sosyal açıdan yaşadığı sıkıntıları ve yaşanmakta olan yanlışları anımsatmak için yazıyoruz…
Unutmayalım ki; askeri zaferler ancak ekonomik zaferlerle taçlandırıldığı zaman anlam kazanır…
Bebek Artık doğdu diye Kktc yi büyük Ümit’lerle Dünyaya ilan etmiştik, Bu gün 40 yaşlarına gelen Kktc Halen kendi ayakları üzerinde bile duramıyor, iki adım atabilmek için bile Annesine ihtiyacı olan Kktc nin durumu maalesef önümüzdeki yıllarda daha da ağırlaşacak gibi görünüyor,
Siyasilerimizden Pakistan, Bangladeş, Azerbaycan, Libya Kktc yi tanıyacaktır gibi güzel haberler gelse de ayakları üzerinde duramayan Kktc icin ne yarar, ve bu gün Kktc için acil olan aşı aşı aşıdır.