Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın son günlerde gerek Rum tarafına gerekse Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgilenen taraflara verdiği mesajların iyi okunması gerekiyor…
Ne diyor Erhürman?..
“Kıbrıs Türk halkı, sonu gelmeyen ya da başarısızlıkla sonuçlanacağı baştan belli olan müzakere masalarını değil, adada ve bölgede istikrara ve barışa hizmet edecek kalıcı bir çözümü istemektedir…”
Bunu açalım…
Biz çözüm istiyoruz ve müzakerelere hazırız…
Ancak bu kalıcı bir çözüm olmalıdır…
Mesaj son derece açık…
Rum siyasi liderliğinin bunu iyi okuması gerekiyor…
Kalıcı bir çözümün olabilmesi için öncelikle ırkçı yükselişleri durduracak adımlar atılmalıdır…
Rumların eğitim sistemi yeniden düzenlenmeli, küçücük beyinler Türk düşmanlığıyla yıkanmaktan kurtarılmalıdır…
ELAM gibi faşist, ırkçı oluşumlar yasaklanmalıdır…
Yunanistan’ın Hrisi Avgi liderlerini cezaevine gönderdiği bir dönemde, o terörist örgütte yetiştirilip adaya gönderilenlerin oluşturduğu ELAM’ın, sivil toplum örgütü iken siyasi parti konumuna getirilmesi ve bir sonraki seçimlerde yüzde 14 oranında oy alacağının açıklanması ürkütücüdür…
Hiç kimse bu tehlikeli tırmanışı görmezden gelemez…
ELAM’ın hızlı yükselişi sadece Kıbrıslı Türkler açısından değil, sağduyu sahibi Kıbrıslı Rumlar ve bu adada yaşayan tüm yabancılar için de tehlikelidir…
Kıbrıs sorununun çözümüne büyük önem veren başta Avrupa Birliği’nin ve Birleşmiş Milletlerin bu tehlikeli tırmanışı görmesi gerekiyor…
Geçmişte büyük acılar çeken, aile yakınlarını kaybedenler dahil, Kıbrıslı Türklerin ezici bir çoğunluğu adada çözüm istiyor…
Ancak bu çözümün, 1960’taki gibi kısa sürede yıkılmasını önleyecek garantiler de istiyor…
Özetlemek gerekirse; adada ana sorunun ne olduğunu herkes biliyor…
Çözüm nasıl olacak?
Öyleyse; bu sorunu çözebilmek için cesaretli adımların atılması gerekiyor…
Kıbrıs sorununun çözümünü isteyenler, bugünkü durumu tarafsız gözle değerlendirmeli ve farklı projeleri hayata geçirmelidir…
En önemlisi; iki tarafın medyasında ‘düşmanlık ve nefret duygularını’ körükleyen yayınların önlenmesidir…
Daha çok sınır kapısı açarak, karşılıklı ziyaretlerin artırılması da önemlidir…
Ortak hastane, okul projeleri de öne çıkarılabilir…
Kuşkusuz; bunun için cesarete ihtiyaç vardır…
Rum siyasilerin çoğunluğu destek verirse, Türk tarafı daha kolay ikna olur…
AB ve BM onlara baskı kullanmalı ve ırkçı siyasetten vazgeçilmesi yönünde uyarmalıdır…
Ve Kıbrıslılara, adanın tüm zenginliklerini birlikte paylaşma ve yönetme güvencesi de verilmelidir…
Seçimler sonrası AB Toprağı Üzerinde yaşayan Kıbrıslı Türklerin Avrupalılaşma hayalleri maalesef hüsrana uğramıştır desek yalan mı yani ! Mevcut yönetim ve düzen ile Çağdaş Kıbrıslı Türklerin bugün Avrupalı olmalarını değil de İlahiyat’leşmesini konuşuyor olmamızın nedeni ne olabilir acaba bilen var mı ! 42 yıllık Çöküş ile Tutulacak yeri kalmayan Ekonomisi batmış pahalılıkta Avrupa Şampiyonu Çevre Kirliliğinden girilemeyen KKTC’de Çocuklarımızın Konteynerlerde Eğitim gördüğü Ülkenizde gerçekten yüce meclisin onayladığı İlahiyatlara mı ihtiyacı var acaba ! Seçilen Sayın Erhurman’ın çabaları ile Kıbrıs’ta olası Çözüme KKTC düzenini bozmasına Hangi Partizan Bakan veya Başbakan onay verebilir ki ! Bugün hayalindeki Federasyonu bile söyleyebilmekten çekinen Sayın KKTC Cumhurbaşkanımız da diğer Toplum Liderlerimiz gibi 5 yılını KKTCyi batıran Çözümsüzlük ile boşa mı geçirmeyecek mi acaba ! Tüm zorluklara rağmen ‘ Çözüm için seçilen Sayın Erhurman Şapkadan Tavşan çıkarıp AB/ BM / GK/ve Tüm Dünyanın onayladığı Kıbrıs’taki Federal Çözümü gerçekleştirebilecek mi acaba ?