Almanya ve İngiltere’nin Dışişleri Bakanları, Rum lideri Nikos Anastasiadis’i Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ziyaret etti...
Her iki ülkenin Dışişleri Bakanı, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile de resmi makamında görüştü...
Bunu yaparken, bayrak veya fors istememiş olabilirler...
Ancak, Kıbrıs’ta iki toplumun yaşadığını göstermek açısından, her iki tarafın liderine de eşit davranmak, adaletli bir çözüm için şarttır...
Ne var ki; bazı ülkeler Kıbrıs’ın tek sahibinin Rumlar olduğu yönündeki politikalarını inat ve ısrarla sürdürüyorlar...
Bunlardan bir tanesi de Rusya’dır...
Önümüzdeki Salı günü adaya gelecek olan Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Anastasiadis’i resmi makamında ziyaret edeceğini, Akıncı ile de ancak ara bölgede görüşebileceğini bildirdi...
Hâlbuki ABD Dışişleri Bakanı Kerry, Kıbrıs’a yapacağı ziyarette KKTC’ye geçerek Akıncı ile makamında görüşmeyi kabul etti...
ABD bunu yapıyor da Rusya neden yapmıyor?..
İşte bu noktada karşımıza saçma gerekçeler çıkıyor...
Rusya’nın düşüncesine göre; Akıncı ile makamında görüşülmesi halinde KKTC’nin statüsünü yükseltmek olurmuş...
Olacak şey mi Allah aşkına?..
Buna kargalar bile güler...
ABD’nin Başkan Yardımcısı Joe Biden dahi, KKTC’ye geçerek dönemin Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile makamında görüşmüştü...
Şimdi, Rusya Dışişleri Bakanı’nın saçma gerekçelerle, Kıbrıs Türk tarafına haksızlık yapması kabul edilemez...
Akıncı doğru olanı yaptı
Cumhurbaşkanı Mutafa Akıncı, Rus Dışişleri Bakanı Lavrov’a üzüntülerini belirterek “Sizinle ara bölgede görüşmem” dedi...
Bazı kesimler bunu ‘tanınmamış KKTC’nin süper güce kafa tutması’ olarak yorumlayabilirler...
Ne var ki; KKTC’nin tanınmamışlığı, adada yaşayan iki toplumdan biri olduğumuz gerçeğini ortadan kaldırmaz...
İster kabul etsinler, isterse etmesinler, bu adanın iki sahibi vardır...
Rumlar ve Türkler...
Ve eğer süper güçler bu iki toplumun anlaşmasını, adanın yeniden birleşmesini gerçekten istiyorlarsa, o zaman taraflardan birine ‘devletin sahibi’, diğerine de ‘azınlık’ muamelesi yapmamalıdırlar...
Yapmak isteyenlere de Sayın Akıncı’nın yaptığı gibi ‘Ret’ cevabı verilmelidir...
Süper güç olanlar, bunca zaman yaptıkları yanlışlarla Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğüne katkı koyduklarını artık kabullenmek durumundadırlar...
Bundan vazgeçmedikleri sürece, biz ne kadar istersek isteyelim, bu sorunun çözümü kolay olmayacak...
Niyetimiz gerginlik yaratmak ve çözümsüzlüğe oynamak değildir...
Tam tersi, kalıcı ve sağlam bir çözüme en az Rumlar kadar ihtiyacımız vardır...
Bunun için elimizden geleni yapıyoruz...
Ama hiç kimse bizleri, 1974 öncesine götürecek hesaplar yapmasın...
İyi niyetimizi de istismar etmesin...
