banner564

“Dava” seçim garnitürü ve Netanyahu  

Cumhurbaşkanlığı seçimine 15 gün kala; UBP, DP, YDP Hükümeti Meclise, iki devletli çözümün tek seçenek olduğuna ve federal çözümün alternatif olmadığına dair bir karar tasarısı sundu. Esas hedef, Kıbrıs sorunun çözüm için BM kararları ile parametrelerini reddetmeyi Meclis kararı ile ilan etmek. Peki BM kararlarını işlevsiz kılmayı amaçlayan başka hangi güç var bölgemizde?  İsrail. BM’nin Filistin soru-nuna çözüm bulmak için karar altına aldığı tez, iki devletli çözümdür. Ama İsrail’in bağnaz derin devleti ve uçkun dinci siyasi güçleri, bu karara karşıdır. Bu nedenle bunun gerçekleşmemesi için Filistin halkı-na, ekonomik, siyasi tecrit ve katliamlar dahil her şeyi yapmaktadır. Bunun uç noktaya varan son ör-neği, Gazze’de yaşanan soykırımdır. Tüm yerleşim yerlerini yıktıktan sonra Gazzelileri açlığa mahkum etmek için onların dış dünya ile temasını kesti. Ayrıca Gazze’de yalnızca %1’lik alanda tarım yapmaya elverişli toprakları da toplarla, hava gücü ve keskin nişancılar marifeti ile üretim yapılamaz hale dön-dürdü. Böylece Gazze’de açlığı da savaş aleti haline döndürdü. Evsiz, hastanesiz, okulsuz, tarımsal ve küçük ölçekli olsa da sanayi ve esnaf çabasında olan üretimi ve ticari yaşamı da yok etti. Yani bölgeyi yalnızca işgal değil, aynı zamanda halkı olmayan bir hale de döndürüp, topraksız ve halksız kılmaya soyundu. Amaç; BM’nin, Filistin sorununa çözüm için karar altına aldığı iki devletli çözüm kararını, fiilen yok etmektir. Ancak, “evdeki hesap çarşıya uymadı.” Dünyanın dört bir tarafında ve özellikle Avrupa’da halklar ayağa kalktı. Kendi hükümetlerini, Filistin devletini tanımaya zorladılar. Netanya-hu’nun yok etmek istediği BM kararı, fiili olarak hayat bulma yoluna girdi. Netanyahu,  “Dimyata pi-rince giderken, evdeki bulgurdan oldu.” 
Hal bu iken son 5 yılda dış siyasi teması olmayan ve tutumu yalnızca “Türk’ün Türke” propagandası olan Sayın Tatar; seçim gelince seçim sloganını, “Atak Diplomasi” yaptı. Yani olmayana sarıldı. Çünkü Kıbrıs Türk halkı 5 senedir bu tutumu eleştiriyor ve konuşuyordu. Bu çabası inandırıcı bir etki bırakma-dı. Seçime 15 gün kala da güya tüm toplumu bağlayacak ve çözüm için BM Parametrelerini hepten reddedecek karar tasarısı sundular. Böylece “milli dava” denen Kıbrıs sorununu seçim garnitürü haline döndürme ayıbını da işlediler. Şimdi dünyanın gözünde, sorunların çözümü için BM kararlarını redde-den ve bunu siyasi görüş veya düşünce temelinde değil, oy hesabı ile işlevsiz kılma oyununa girdiler. Yani Netanyahu ile BM kararlarını reddetme benzeşmesine düştüler.  Ancak açık olan bir şey var. Kıbrıs sorunun çözümü için siyasi eşitliği öngören federal çözüme karşı olanlardan biri de Netanyahu’dur. Böylece Kıbrıs Türk Toplumunu ve Türkiye’yi Doğu Akdeniz’den dışlamak ve Kuzey Kıbrıs ile Türkiye’yi güneyden de kuşatmak istemektedir. Nitekim, güneyden aldığı üslerle ve yaptığı askeri, siyasi anlaş-malarla, Türkiye ve Kıbrıs Türk Toplumunun fiilen düşman “komşusu” oldu. Yani,  “farklı yollar ve amaçlar taşıyanlar, aynı noktada buluşuyor.” BM Parametreleri ve çözüm yollarını işlevsiz kılma amacı olan Netanyahu’nun tutumu ile BM kararlarını işlevsiz kılma noktasında kuzeyin bağnazları bizi ve Türkiye’yi, İsrail’in Netanyahu yönetimi ile aynı kavşağa itiyorlar. Orta Asya’nın Türki Devletlerinin son kararları da bunları düşündürmedi. Üstelik bu Sayın Serdar Denktaş’ın cesaretle dile getirdiği ve KTFD Meclisi’nin, KKTC ilanını oy birliği ile aldığı kuruluş kararına da aykırıdır. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
hüseyin öztürk
hüseyin öztürk - 2 gün Önce

müthiş bir analiz ve yorumlama sonucunda fotoğrafın detayları ile görünür olası şahane.

Hulusi Cihangir
Hulusi Cihangir - 2 gün Önce

Sayın Soyer'in yazdıklarını hayretle okuyorum. Sanki Rum tarafı Kıbrıs Türklerini eşiti olarak görüyormuş, sanki ortada anlaşılacak bir Rum zihniyeti varmış gibi yazıyor. ELAM bugün 4. parti. Seneye Mayıs ayında seçim var Rum tarafında ELAM 3. parti belki de 2. parti olacak. Rum tarafı daha da sağa kayacak. Yahu tek bir sınır kapısını Türk tarafının bütün ısrarlarına rağmen açmadıkları gibi araçlı geçişi rahatlatmak için bile varolanlarda düzenleme yapmıyorlar. Ara bölgedeki mayınların temizlenmesine izin vermiyorlar. İsrail'den füze alıyorlar. Bu zihniyetle neyi konuşacaksınız? İnsaf yahu...

banner608

banner474