banner564

Doların tahtı sallanıyor

   ABD Maliye Bakanlığı verilerine dayanarak mali yılsonu itibarıyla ABD'nin toplam brüt ulusal borcu tarihi zirve 37,6 trilyon dolara yükseldi. II. Dünya Savaşı’nda savaş harcamaları nedeniyle ABD’nin borcu 1946'da GSYİH'nın (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla) yaklaşık %109'una ulaşarak tarihi bir zirve yapmıştı. 1980’lerde Sovyetler birliğiyle olan Soğuk savaşın etkisiyle askeri harcamaların artması ve vergi indirimlerinin birleşimi sonucu borç yeniden önemli ölçüde yükselmişti. 2008 finansal krizinde banka kurtarmaları ve ekonomik teşvikler nedeniyle borç 10 trilyon dolar sınırını aşmıştı. 2020’de Pandemiye karşı uygulanan büyük ölçekli mali destek paketleri ve harcamalar, borcun 2022'de 30 trilyon dolar ve 2024'te 35 trilyon doların üzerine çıkmasında temel etken olmuştur. Borcun büyüklüğünü ölçmenin daha anlamlı bir yolu, onu GSYİH'ya oranlamaktır. 2025 mali yılının sonunda, ABD'nin toplam ulusal borcunun GSYİH'ya oranının %125 civarında ekonomiden daha büyük bir seviyeye geldiği anlaşılmaktadır.

   Para arzı ise 1971 yılında altın standardından çıkıldığından beridir düzenli sert yükselişler yaşandı ve karşılıksız paralar basıldı. Grafikteki sert yükselişten görüleceği üzere dolar para arzı 22,2 trilyon dolarla tarihin en büyük zirvesine çıktı.

ABD 2025 yılında dijital paraları yasallaştırdı

Mart 2025'te ABD Başkanı Donald Trump, Stratejik Bitcoin Rezervi ve bir ABD Dijital Varlık Stokunun kurulmasına yönelik bir Başkanlık Kararnamesi imzalamıştır. Birkaç ay sonrasında ABD hükümetinin "GENIUS Yasası" (Guiding and Establishing National Innovation for U.S. Stablecoins Act), öncelikli olarak stablecoin'lerin (sabit kripto paraların) düzenlenmesine odaklanan bir yasa hazırlandı. Reuters’in haberine göre; JP Morgan CEO’su ise müşterilerinin kripto varlıklarını teminat olarak kabul etmeleri için planlama yaptıklarını 21 Temmuz 2025 tarihinde açıkladı. Ağustos 2025 itibarıyla ABD'nin yaklaşık 198.000 BTC (Bitcoin) ile dünyanın bilinen en büyük Bitcoin sahibi Devlet olduğu tahmin edilmektedir. Bu Bitcoinler yasadışı faaliyetlerden ele geçirilmiştir. Ancak yasal kararname ile ABD Dijital paraları rezerv varlığı olarak tutulmasını planlanmaktadır. 4,04 milyon Bitcoin de Hükümetler, özel şirketler, fonlar ve halka açık şirketler tarafından tutulmaktadır.

Altın her gün tarihi rekorlar kırıyor:

   Dünya Altın Konseyi (World Gold Council - WGC) verilerine göre; Merkez bankaları, 2022, 2023 ve 2024 yıllarında tarihi alım seviyeleriyle yıllık 1.000 tonun üzerinde altın alımı gerçekleştirerek modern zamanların rekorlarını kırmıştır. ABD ve büyük Euro Bölgesi ülkeleri (Almanya, İtalya, Fransa) gibi geleneksel olarak köklü merkez bankaları, altın rezervlerinin yüksek tarihi mirasından dolayı genellikle %60'ın üzerinde çok yüksek bir orana sahiptir. Genel olarak, merkez bankalarının çoğu, altının kriz zamanlarında gösterdiği performansı, enflasyona karşı korunma (hedge) özelliği ve portföy çeşitlendirmesi avantajları nedeniyle rezervlerinde altının payını artırma eğilimindedir. (2025 anketlerine göre, merkez bankalarının %95'i küresel altın rezervlerinin artmasını beklemektedir). 5 Nisan 1933 tarihinde Başkan Franklin D. Roosevelt, Executive Order 6102 (Başkanlık Kararnamesi 6102) ile çoğu özel altın sahipliğini yasaklamıştı. Amaç Büyük Buhran sırasında azalan Federal Rezerv (FED) altın stoklarını artırmak ve altın standardını korumaktı. Hükümet, halktan altını ons başına $20.67'den toplarken, bir süre sonra altının resmi değerini $35.00'a yükseltmiştir. Bu, vatandaşlardan toplanan altının, yeni belirlenen resmi değerinin oldukça altındaydı. ($35.00 / $20.67 $\ %169 Fark). Bu yasak, 1974 yılına kadar sürdü ve Başkan Gerald Ford tarafından imzalanan bir yasa ile 31 Aralık 1974'te kaldırıldı.

   Sonuç olarak Büyük Sıfırlama (Big Reset) resmi bir politika değildir. ABD'nin rekor borcu, Dünya Ekonomik Formunun Büyük Sıfırlama çağrısı ve kripto paraların yükselişi gibi gerçek olayların spekülatif bir şekilde birleştirilmesiyle ortaya çıkmış bir teoridir. Ancak Merkez bankaları altın alarak ve dijital para birimi (CBDC) projeleri üzerinde çalışarak uluslararası finansal sistemdeki değişikliklere hazırlanmaktadırlar. Dolayısıyla Akıllı paranın gidiş yönünü bizim de takip etmemiz ve benzer yatırımları yapmamız geleceğin Finansal sistemine hazırlanmamızı sağlayacaktır. Keza Altın ve Bitcoin'in, her ikisinin de devalüasyona karşı korunma (hedge) varlıkları olarak görülmesine rağmen, farklı yatırımcı gruplarına hitap ettiği ve bu ikili trendin "Akıllı Para"nın sadece tek bir yöne değil, sert para (hard money) prensiplerine yöneldiği anlaşılmaktadır.

YORUM EKLE

banner608

banner473