banner564

‘El yordamı’ dönemi kapandı!

Dün anneler günüydü. Tepki dolu ifadelerle yazdığım başlıklardan biridir bu.
Tamamen ticari olduğu belli olduğunu biliriz bilmesine de, yine de çoğunluğa uyarız! 
Hayatımda önemli yerleri olan rahmetlileri, anacığımın, nenemin ya da kayınvalidemin, teyzemin kabrini ziyarete gideceksem, bayramı, seyranı ya da annelerle anılan günü mü beklemek lazım?
Sevgililer ya da babalar günü içinde de aynı şeyleri söylemek mümkün.
İnsanların bu denli şartlanmışlıklarla davranmalarını hep yadırgamışımdır. 
Dünkü günde, Coronavirüsünün endişesinde böyle bir günü daha yaşadık.
Hayatta olmayan anneleri rahmetle andık, hayatta olanları uzaktan sevgiyle selamladık!
                              **************
Coronavirüsü ile ilgili vakalar bulunduğumuz coğrafyada giderek azalıyor. 
Bizde, KKTC’de tespit edilen virüs vakası sıfır yazıyor, Güneyde birkaçı geçmiyor. 
Bu da gösteriyor ki her iki kesim de ada olmanın avantajlarını iyi kullanmış. Aynı şekilde Türkiye’de de ölenlerin sayısında önemli gerilemeler var. 
Ne var ki İngiltere, İspanya, İtalya başta olmak üzere Avrupa ülkeleri ve ABD için iyi şeyler, olumlu rakamlar vermek mümkün değil. 
İngiltere’deki yakın akrabalarımdan edindiğim bilgilere göre; insana verilen değer yerlerde sürünüyor. Yaş sınırı belirlemişler. 60’ın üzerindekileri sorgusuz sualsiz eve gönderiyorlarmış. 
Ne bir müdahale ne ilaç. “Evine git ve öl” demeye getiriyorlar.
Bu durumda en büyük gelir kaynağımız olan turizmden, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, yakın bir gelecekte, beklenti içinde olmak, turist gelişini ümit etmek boşuna bekleyiş demektir.
Turizm Bakanımız “Bu yıl için turizmden bir beklentimiz yok” dedi. İçine düşmüş olduğumuz durum resmen teslim edildiğine göre acaba ilerisi için ne düşünülüyor?
Oturup 2020 yılının sonlanmasını, Coronavirüsün Avrupa ülkelerindeki yükselişin sonlanmasını bekleyecek halimiz yok ya.
El yordamı ile devlet yönetmek ya da başka bir değişle eskiden kalan mirasla hükümetçilik etmek dönemleri artık gerilerde kaldı. 
Her işi, işin uzmanına yaptırmak artık zorunlu hale gelmiş durumda.
Spor hocasını Tarım Bakanlığına, turizm mezununu Bayındırlık Bakanlığına, muallimi Kaymakamlığa atama ile bu işlerin yürütülemeyeceği artık ortada.
Üniversite öğrencisini dükkan kapılarına sadece “öğrenci sever” ilanları asarak çekmek mümkün değil. Yakın coğrafyamızda müthiş bir propaganda ve tanıtım işlerine girmemiz şart.
Bu turizm için de geçerli. Öncelikli konu Coronavirüsle alakalı değil mi?
Öyleyse, Coronavirüs tehlikelerinden uzak bir ortamda tatil yapmanın ya da salgına yakalanmadan üniversite tahsili sürdürmenin kanıtlanır yollarını ilgili ülkelere duyurmak için yarından tezi yok hemen kolları sıvamalıyız.
İsteyebileceğimiz tek şart karantina uygulamasına uyulması!
Karantinayı da turist için cazip hale döndürmek elimizde. Karantina süresindeki fiyat uygulamasını yarıya, hatta 3’te 1’e indirebiliriz.
Bunun için de zamanı bol, emekli konumdaki turisti ülkeye çekmenin daha cazip olduğu üzerinde durulabilinir. Benzer yaklaşım şekillerini çoğaltmak mümkün.
Önemli olan “el yordamı” ile yol kat etmek yerine artık işi ehline bırakmak.  

YORUM EKLE

banner608

banner474