Geçen Cuma gününden bu yana siyaset kulislerinde en çok konuşulan konuların başında “Başbakan ve CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın istifa” edeceği söylentisi var.
Geçen Cuma, programında olmasına karşın Cumhurbaşkanı ile buluşmasına gitmeyen Erhürman’ın her hafta düzenli olarak yaptığı basın toplantısını da son anda iptal etmesi ile siyasi kulisler hareketlendi.
Hafta başında mecliste de pek ortalarda gözükmeyen Erhürman’ın dün son olarak 1 Mayıs mitingine de katılmamış olması kulisleri iyice hareketlendirdi. 
Dünkü 1 Mayıs mitingine, hükümet ortaklarından TDP tam kadro katılırken, CTP’li Meclis Başkanı, bazı CTP vekilleri ve CTP’li Tarım Bakanı katıldı. Ancak eski yıllardakinin aksine Tufan Erhürman dünkü kutlamalarda da ortalıkta gözükmedi.
Türkiye ile imzalanan ama henüz kamuoyuna açıklanmayan “Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü” ve CTP’li bazı belediyelerde yaşanan adaylık krizlerinden ötürü Başbakan Erhürman’ın her an istifa edebileceği yorumlarının üzerine, Başbakanın Geçen Cuma gününden bu yana ortalıkta gözükmemesi dedikoduların daha da yayılmasına neden oldu.

Akıncı sağlı sollu geliyor
Bir açıklama patlatıyor sağ cenah “golll” diye bağırıyor, aradan biraz zaman geçiyor, bir açıklama daha patlatıyor sol cenah ayakta, ortalık yıkılıyor.
İşin kısacası Cumhurbaşkanı Akıncı bu işi iyi beceriyor. Bir ay önce sağ kesime bir anket yapsaydınız eğer herkes Cumhurbaşkanı Akıncı’nın bu görevde devam etmesinden yana olduğunu söylerdi. Dünkü açıklamalarından sonra sol kesimde benzer bir söylemi mutlaka dile getirirdi. 
Not alın bir tarafa, 24 Haziran seçimlerinden sonra Akıncı’dan çok ama çok şaşıracağımız yeni açıklamalar arka arkaya gelecek, benden söylemesi…
 
 
Utanıyorlar mı?
Dörtlü koalisyon hükümetinin Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında imzalanan yeni Mali Protokolü hayırlı olsun. 
Utanıyorlar mı?
3 gün önce imzalanan protokolün detaylarının açıklanması, dörtlü koalisyon hükümetinin, hükümet programında yer alan “şeffaflık” ilkesine üstüne etmiş olunmuyor mu?
Dedikleri ve söz verdikleri HİÇ BİR ŞEYİ yapmayan bu hükümetin en azından verdiği sözler içinde ŞEFFAFLIK olanını tutmasını beklerdim, beklerdik.

1 Mayıs’a dair...
Birincisi: 30 Nisan günü KKTC marketlerine akşam saatlerinde giden yabancılar ve öğrenciler “savaş mı çıkıyor” korkusuna kapıldılar.
İkinincisi: Serdar Denktaş’ın Boğaz Piknik alanında gitar çalan görüntüsü bu yıl henüz sosyal medyaya düşmedi.
Üçüncüsü: Dün Boğaz piknik alanına giden vatandaşlar, yolun tek şeride düşmüş olmasından ötürü bu sabaha karşı ancak evlerine ulaşabildiler. 
Dördüncüsü: Kırk yılın başında bir gün izin yapmaları için fırsat tanınan gerçek işçiler, dün alış veriş yapamadan günü aç olarak tamamladılar. 
Beşincisi: Çalışma Bakanının uyarısını dinleyen vatandaş Boğaz piknik alanında mangal yakarken, Ulaştırma Bakanına yol yetiştirmeye çalışan yol işçileri Boğaz’da çalışmaya devam ediyorlardı.

 MESAJLAR

Tufan ERHÜRMAN: Geçen haftadan bu yana kulislerde istifaya hazırlandığınız yönde haberler dolaşıyor. Festivallere katılacak zamanı bulurken diğer programlara zaman ayırmıyorsunuz, hayırdır neler oluyor? 

Zeki ÇELER: Kim ne derse desin dünkü 1 Mayıs güzel oldu, marketlerin falan kapandığı da iyi oldu bence. Umarım gelen yıla daha organize olur bu işler. 

Tolga ATAKAN: Herkes 1 Mayıs’ta tatil yaparken senin adamlar yolu yetiştireceğim diye dün Boğaz Piknik alanında az daha dumandan boğulacaklardı. Neyse bu arada bizim yemek sözü için mahalle baskısı varmış diye haberler geliyor, hayırdır? 

Ayşegül BAYBARS: Tam da emekçinin tam da işçinin bayramında, 12 kişiyi kapının önüne koyuverdiniz, bir çırpıda. Ne güzel demi?  Ne mutlu, ne gururlu, ne büyük iş…

Barış YORGANCI: Türkiye’deki genel seçimlerde MHP’den milletvekili adayı olmak için başvurunuzu gerçekleştirmişsiniz. KKTC’de sadece partiye mühür var, keşke illere de o imkân tanınsaydı değil mi? Epey oy alırdınız buradan da. 

Ahmet SENNAROĞLU:  1 Mayıs’ı yanlış anlayınca dün tüm günü evde bulaşık yıkayıp ütü yaparak geçirmişsiniz. Neyse zararı yok, en azından bunu da tecrübe etmiş oldunuz. 

Orhan TUĞBAY: İki ay içinde ikinci kez yolda giderken arabanız yandı. Biz size geçen defa tütsülenin dedik, bizi dinlemediniz, şimdi gene uyarıyoruz, üçüncüsünde Allah korusun sizde kalacaksınız o araba içinde. 

Devrim BARÇIN: Devam eden tedavinizde teşhis konusunda sıkıntı yaşanınca hastanede kalış süreniz uzamış. Sevgili yoldaş, inadını bırakın ve biran önce Türkiye’ye doğru bir bilet kesin. 

Ferit ERGÜN: Tüm Dünya Yörükleri’nin buluşma etkinliğine diğer tüm Yörükler devlet desteği ile giderken siz kimsesiz ve sponsorsuz kalmışsınız. Oysa seçim öncesi hükümet bu konuda yardım eli uzatabilirdi Yörüklerimize. 

Halil İbrahim ORHUN: İskele’ de bağımsız belediye başkan adaylığınız sonrasında dengeler iyice değişti. Birçok eski partili şimdi etrafınızda birleşmeye başladı diye duyuyoruz. 

Cemal ERDOĞAN: Partiniz sizi aday göstermekte ısrarcı olmayınca sizde bağımsız olarak yola devam kararı almışsınız. Ha keşke buraya kadar deyip spora yeniden dönseydiniz ama neyse hakkınızda hayırlısı. 

Semavi AŞIK: Tam da yurt dışına gidecekken soluğu hastanede almışsınız. Çok geçmiş olsun, iyi de yolda başınıza gelmedi bu musibet. Olaya birde bu yönden bakın, çok geçmiş olsun. 

Çetin SADELİ (ÇETO): Diğer adaylara yaptığınız TV programı çağrısına karşınızdaki 5 adaydan hiçbirinden olumlu yanıt gelmemiş. Anlaşılan rakipler sizinle ekranda karşılaşmaktan korkuyor. 

Kudret ÖZERSAY: Sayın Akıncı tarihi bir çağrı yaptı Rum tarafına. Bu konuda hükümet olarak, hasbelkader Dışişleri Bakanı olarak, eski bir müzakereci olarak, hoca olarak, bir yurttaş olarak bir fikriniz bir söyleyeceğiniz var mı? 

Nidai GÜNGÖRDÜ: Girne’de rakipler henüz bir aday bulamayınca karşınıza hayli rahatlamışsınız. Ama siz siz olun gene de işi sıkı tutmaya devam edin. Bu işlerin şakaya gelir bir tarafı yoktur. 

POLEMİX
“Guterres çerçevesine o gün ‘evet’ dediğim gibi bu gün de aynı noktadayım. Ama benim tek başıma bu noktada bulunmam çözüm için yeterli değildir. Rum tarafı Guterres Çerçevesini sulandırmadan, kendi yorumuyla çarpıtmadan, bize sunulduğu şekliyle kabul etmeye hazırsa, bunu bir an önce açıklasın. Stratejik bir paket anlaşması olarak bunu ilan edelim. Geri kalan boşlukların tamamlanması için o zaman müzakerelerin de bir anlamı olur.”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı