Kıbrıs Türk Toplumu Lideri Sayın Erhürman ile Kıbrıs Rum Toplumu Lideri Sayın Hristodulidis, BM neza-retinde buluşacak. Bu buluşmanın, kapsamlı çözüm müzakereleri ile GYÖ görüşmelerinin atmosferine olumlu sonuçlar getirmesini beklerim.
Sayın Erhürman, siyasi yaşamı boyunca ve seçim kampanyası süresince hep, kapsamlı Çözüm ve GYÖ konusunda görüşler ortaya koydu. Devamlı olarak, BM Parametreleri temelinde bir çözümün ne oldu-ğunu anlattı. Ayrıca GYÖ ve AB, BM ile ilişkiler konusunun önemini anlattı. Türkiye ile verimli, sağlıklı bir zeminde istişare içinde olacağını net olarak ortaya koydu. Dolayısı ile kendi Toplumu, Kıbrıs Rum Toplumu, Türkiye ve Dünya kamuoyları önünde bu görüşlerle bu makama geldi. Şimdi, sonuç alıcı müzakere zemininin oluşması için elinden gelen tüm gayreti ortaya koyacak. Sayın Hristodulidis’in de bu buluşmada sorumluluğu fazladır. Çünkü onun omuzunda iki yük var. Biri 1 Ocak 2026 itibarı ile AB Dönem Başkanı olacağı gerçeğidir. Çünkü yaşanan tarihi yıkımlara ve savaşlara karşın, farklılıkların demokratik sentezini gerçekleştiren bu kurumun, dönem başkanı olacak. Dolayısı ile kendi yurdunda, karşılıklı acılarla dolu bir tarihsel mirasın üzerinden, ortaklığı ve ortaklaşmayı getirecek bir sürecin önünü açmanın sorumluluğu omuzlarındadır. Kendi yurdunda bunu başaramayan, başkalarına nasıl liderlik eder? Ayrıca AKEL’in eski Genel Sekreteri Sayın Andros Kiprianu’nun büyük bir cesaret örneği göstererek, Çözüme yaklaştığımız Crans Montana’da Garantiler konusunda, BM Genel Sekreterinin; Sayın Anastasiadis’e; Türkiye’nin, “Siyasi Eşitliği ve Dönüşümlü Başkanlığı kabul etmeleri halinde, Ga-rantiler konusunu ve tek yanlı müdahaleyi görüşmeye hazır olduğunu” ilettiğini. Ayrıca dönemin Yu-nanistan Başbakanı Sayın Çipras’ın, kendisini Anastasiadis’in olumsuz tutumu nedeni ile uyardığı ger-çeğini açıkladı. Ama Sayın Anastasiadis, görüşme masasını devirdi. Bu bakımdan Sayın Hristodulidis’in omuzlarında, Sayın Anastasiadis’in Dışişleri Bakanı olması nedeni ile o masanın çökmesini engelleye-memesinden ötürü, ikinci bir sorumluluk var. Hele Sayın Tufan Erhürman’ın müzakerelerin sonuç alıcı olması için gerekli gördüğü ve BM Genel Sekreteri Sayın Guterres’in, Crans Montana’nın çöküşü son-rası müzakereleri başlatmak için taraflardan istediği göstergelerin başlıkları olmasına karşın, bunları ön koşul olarak ifade etmesi, o sorumluluğu artırıyor. İki Liderin bu ilk buluşmasının, kapsamlı çözüm ve GYÖ gelişmesi için yapıcı atmosferin doğmasına katkı sağlamasını umut edelim. Haydi hayırlısı.


