banner564

‘Hayırlı olsun’ diyelim

Dün akşam saatlerinde UBP-YDP-DP-Bağımsızlar hükümetinin kurulduğu bilgisi geldi. Kime ne verildi, kim ne aldı bugün zaten belli olur. Açıkçası bir icraat hükümeti isterdim ama anlaşılan kutudan bir erken genel seçim hükümet modeli çıktı.
Şimdi bir an önce yeni hükümetin göreve başlaması ve ülkede bekleyen pek çok sorunun en azından olası erken genel seçimlere kadar büyük bir kısmını çözmesini bekliyoruz. 
Daha önceleri bu tarzda haberleri duyduğumda kabinedeki bakanları öğrenmeden yatmazdım, şimdi ben de sizin gibi bir yerlerden duymayı bekliyorum. Çünkü son yıllarda o kadar çok kabine o kadar çok bakan gördüm ki bu konuda açıkçası çok da heyecan kalmadı içimde. Yine de bu göreve gelecek olan arkadaşlara sonsuz başarılar dilemek istiyorum. 
Umarım ülkenin ihtiyaç duyduğu reformlar başta olmak üzere (ki bence ilk iş olarak ele almaları gereken konu yeni seçim sistemine ilişkin düzenleme olmalıdır) yasaları ve en önemlisi de 2021 bütçesini geçirmeleridir. 



Bu manzara değişmeli

Ülkenin birçok yerinde altyapı eksikliklerinden dolayı her yağış sonrası alışık olunan manzaralar görülüyor. Lefkoşa’da dün sadece yarım saat yağan sağanak yağmur yolları göre çevirdi, bazı iş yerlerini su bastı, vatandaşlar, sürücüler ve esnaf zor anlar yaşadı.
Her yağışın ardından yolların göle dönmesi önlenemeyen bir sorun oldu. Bunun en büyük nedeni altyapı eksikliği ve su giderlerinin tıkalı olmasıdır. Suyun tahliyesini sağlayan derelere inşaat yapılmasıdır. Ya da derelerin içinin çöplerle doldurulmasıdır.
Peki biz yağış sonrası göle dönüşmesini engelleyebilir miyiz?
İstersek yapabiliriz… Peki nasıl?
Öncelikle altyapıyı güçlendirmeliyiz. Suyun tahliyesini sağlayan kanalları temizlemeliyiz. Derelere inşaat yapılmasını önlemeliyiz. Ayrıca derelerin içerisinde çöplerin atılmasına göz yummamalıyız.
Basit yağışlarda bile ülkemizi göle dönmesini böylelikle engelleyebiliriz. Her yağış sonrası esnafın, vatandaşın, suya batan sürücülerin mağdur olmasını önlersek, o zaman halkın yöneticilere olan güveni de artar.
Yapabiliriz ama eğer istersek…

MESAJLAR 

Yağmur ÖZYALÇIN: Bazı devlet dairelerindeki bürokratlardan şikayet etmeye başlamışsınız. Ee biraz o koltuğa alıştıklarında kendilerini koltuğun sahibi sanıyor arkadaşlar, ondandır. 

Dr. Koral ÇAĞMAN: Geçen akşamki Demokrasi ve İrade Yürüyüşü sizin de olmanız ayrıca bir yazı konusu olmalı. Gerçekten çok demokratik bir seçim ile milletvekili olduğunuzu da biz unutmadık. 

Cemal ÖZYİĞİT: Mitingde yine sizinle fotoğraf paylaşmak yerine başkaları ile fotoğraf paylaşmayı yeğledi bazıları. İşte siyaset bu kadar ikiyüzlü bu kadar nankör. Neyse siz üzülmeyin bu sefer ben selfi yapacağım sizinle. 

Mehmet DURDU: Askerlik sonrası kiloları yeniden almaya başlayınca hemen bir diyetisyene gitmişsiniz oradan da spor salonuna yazılmışsınız. Aman işi sıkı tutun, bir kaçarsa bir daha toparlamak hayli zor oluyor. 

Remziye SEVEN: Son birkaç ayda hayli kilo verdiğiniz için eski kıyafetleriniz olmamaya başlamış. Pandemiden ötürü yurt dışına alış-verişe de gidemiyorsunuz, en iyisi terzi Ethem’e uğramak. 

Ahmet BORUCU: UBP Genel Başkanlığına aday olmak için siz de hazırlıklara başlamışsınız. Söz veriyoruz böyle bir durumda tüm kampanya masraflarınızı biz karşılayacağız. Hatta sloganları bile bulduk sizin için. 

Mehmet HARMANCI: Kış geliyor, dün ilk provada Lefkoşa sular altında kaldı. Bence bir an önce hazırlıklara başlamakta fayda var. Yoksa bu kış hayli zor geçecek gibi Lefkoşa.


Emrah YEŞİLIRMAK: Dün bölgeye ceviz büyüklüğünde dolu yağmış. Umarız çok büyük bir hasara neden olmamıştır. Bu arada sabahları deniz kenarında yaptığınız yürüyüşlere devam ediyor musunuz? 

Cemil KARZAOĞLU: Geçtiğimiz yaz yanan Tepebaşı’ndaki ormanlık alana dün yeni ağaçlar dikilmiş. Umarız bu dikilen ağaçlara bakımları zamanında yapılır ve en kısa sürede yanan yerler yeniden ormanlık alan olur. 

Fuat TOPALOĞLU: Bugün Karpaz taraflarında olacakmışsınız. Hazır oralara kadar gitmiş iken bu senenin hasadı olan zeytinyağından da bulur ve bize de getirirsiniz. Karpaz’ın zeytinyağının tadı bir başka oluyor zira. 

Devrim BARÇIN: Döviz fırlıyor fırlıyor dedin ama gördün iki günde ne hale geldi o döviz? Acaba neler oluyor? Bu ani düşüşün arkasında da bir film olmasın sakın. 

Ali ÇOMUNOĞLU: Kadıköy’deki boğa heykeline benziyormuş Girne Kapısı’na dikilen boğa heykeli de. Ama daha 24 saat dolmadan bizim boğa mezbahaya götürülmüş. 

Hakan YILDIRIM: A Haber’in Kıbrıs temsilciliği görevini bıraktıktan hemen sonra DHA’nın Kıbrıs temsilciliği görevine getirilmişsiniz. Ee biraz dinlenseydiniz bari… 

YORUM EKLE

banner608

banner474