Kıbrıs küçük bir ülke olmakla birlikte çözüm bekleyen sorunları fazladır…
O nedenle dünkü yazıda Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’dan beklentilere değinirken, öncelikle Kıbrıs sorunu ve hava ulaşımındaki ambargoyu ele almıştık…
KKTC ekonomisinin düzlüğe çıkmasını ve Kıbrıslı Türklerin daha uygun koşullarda seyahat etmesini istiyorsak, ulaşımda yaşanan sorunları çözmeliyiz…
Bunun ilk adresi THY’dir…
Ve THY’nin, Ercan ile dış ülkeler arasında Türkiye üzerinden, ancak ‘aktarmasız’ sefer düzenlemesi için Sayın Erdoğan’ın talimatına ihtiyaç vardır…
Yıllardır devam eden bu hayati sorunu başka türlü çözemeyiz…
Bugün üzerinde durmak istediğimiz diğer iki konu KKTC’nin geleceği, halkımızın mutluluğu açısından hayati önem taşıyor…
Taşınmaz Mal Komisyonu’nun çalıştırılması
Birinci öncelik Taşınmaz Mal Komisyonu’nun çalıştırılmasıdır…
Ada’da çözüm olsun, olmasın Kıbrıslı Türklerin yaşayacağı kuzey bölgesindeki toprakların gerçek sahibi Türkler olmalıdır…
Bunu başarmamız halinde Rum siyasi liderliğinin uluslararası alanda yürütmekte olduğu ‘işgal ve istila’ propagandası da sona ermiş olacak…
Halen komisyonun gündeminde karar bekleyen 6 binden fazla Rum başvurusu vardır…
Bunlarla ilgili karar verebilmek için kaynak yaratılmalıdır…
Kaynak yaratılmaması halinde, bu hayati sorunu çözemeyiz…
Bir miktarını, Rum mülkü satanların ödeyeceği vergilerden toplayabiliriz ama büyük kısmı ne yazık ki; ancak Türkiye’nin yardımlarıyla sonuçlanabilir…
Yapılan hesaplamalara göre; kuzeyde kalan tüm Rum mülklerinin değeri 15 milyar dolar civarındadır…
Türkiye’nin dev ekonomisi içinde bu kaynağı yaratmak zor değildir…
Elektriğin gelmesi
Bir diğer hayati konu ise elektriğin, Anamur suyu gibi deniz altından döşenecek borularla adaya getirilmesidir…
Güney Kıbrıs’ta çok başarılı bir Elektrik Kurumu vardır…
Buna karşın, ilk özelleştirme kararı çerçevesinde Tatlısu bölgesinde yeni santraller kuruluyor…
Doğal gaz ve güneş enerjisi ile üretim planlaması yapan yabancı şirketin üretime geçmesi sonrasında fiyatların yüzde 30 dolayında ucuzlayacağı belirtiliyor…
KKTC’de ise oldukça pahalı üretim yapan Elektrik Kurumu’nu bir türlü özelleştirmeyen siyasiler yüzünden Kıbrıs Türk halkı ‘ödenemez faturalarla’ kabus yaşıyor…
Üretenler her ay kendilerine ulaşan faturalara baktıkça krize giriyor…
Türkiye’nin iki kat üzerinde fiyat uyguladığı halde Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu 31 milyon dolarlık bir borç altındadır…
Dövizdeki yükseliş devam ederse, borç miktarı daha da yükselecek, yeni zamlar kaçınılmaz olacak…
Rum tarafının özelleştirme adımları dışında East-Med projesiyle yakın bir gelecekte çok daha düşük fiyatlarla elektrik temin edeceğini artık görebilmeli ve KKTC’yi de enerji açısından güçlendirmeliyiz…
Sayın Erdoğan’ın ‘Asrın projesinde’ olduğu gibi bu konuda cesur adımlar atacağına inanıyoruz…
Halkımızın ezici bir çoğunluğunun beklentisi bu doğrultudadır…
