banner564

İki önemli başlık: Mülkiyet ve güvenlik

   Kıbrıs güzel bir adadır…
   Afrodit’in aşk adası olarak anılır…
   Nüfusun çoğunluğunu oluşturan Rumlar 51 yıldan beri adanın güneyinde, Türkler ise kuzeyinde yaşıyor…
   Son 22 yılda karşılıklı geçişler nedeniyle Rumlar kuzeye geçebiliyor, mülklerini görebiliyor…
   Türkler de güneydeki mülklerini görebiliyor…
   Üzücü bir durum olsa da bunun baş sorumlusu elbette 1963’te başlattıkları kanlı saldırılar, sonrasında Yunan Cuntasıdır…
   Faşist Yunan Cuntası 15 Temmuz 1974’te adada darbe yapmasaydı; Türkiye 20 Temmuz’da askeri müdahalede bulunmazdı…
   Öyleyse; adanın kuzey ve güneyinde yaşayan iki toplum öncelikle sorunun nedenlerini doğru teşhis etmeli, ondan sonra da ‘adil bir paylaşım’ sürecine girilmelidir…
   Mümkün olanlar evlerine dönebilmeli, olmayanlar da tazmin edilmelidir…
   Doğru olan budur…
   Bunun dışında ortaya konan iddialarla bir 51 yıl daha harcayamayız…
   Mülkiyet başta olmak üzere tüm sorunların çözüm yeri müzakere masasıdır…
   Mülk sahipleri mutlaka bir şekilde tazmin edilmelidir…
   Hiç kimse “aldık, bitti” diyemez…

Rumlar bu soruya yanıt vermeli

  Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 20 Temmuz törenlerinde yaptığı konuşmayı Kıbrıslı Rumlar hep ters açıdan değil, bir de ‘uyarıcı mesaj’ olarak değerlendirmelidir…
   Erdoğan ‘İki bölgeli iki toplumlu federasyonu’ destekleyen ve bu konuda bir adım önde siyasetini izleyen bir liderdir…
   Ama bu çözüm şekli başarılamadı…
   O yüzden şimdi farklı bir çözüm modeli öneriliyor…
   Türk tarafının kötü niyetli olduğunu savunmak doğru değildir…
   Kıbrıslı Türkler; geçmişte yaşananları bir kenara bırakıp, Kıbrıslı Rumlarla ‘iyi ilişki içerisinde’ yaşamaktan yanadır…
   Annan Planı’nda bu dürüstlüğünü kanıtlamış durumdadır…
   Önemli olan Kıbrıslı Rumlarda çoğunluğun nasıl bir gelecek istediğidir…
   Kıbrıslı Türkleri azınlık olarak görme alışkanlığını bir kenara bırakabilecekler mi?..
   Elam’ın ‘Kıbrıs Yunandır’ diyerek, olası bir çılgınlığa yönelmesini önleyebilecekler mi?..
   Bu konularda Rum siyasilerinden tatmin edici bir söz duyamıyoruz…
   Garantilerin kaldırılmasını şart koşarken, Kıbrıslı Türklere nasıl bir güvence sunulacağını söylemiyorlar…
   İşte mülkiyet kadar, hatta ondan da fazla önemli olan sorun budur…
   Kıbrıslı Rumlar; güzel ülkemizi Kıbrıslı Türklerle paylaşmayı kabul ettikleri takdirde, geçmişin acılarını silmek ve yeni bir sayfa açmak mümkündür…
   Kıbrıslı Türkler açısından öncelik can ve mal güvenliğidir…
   Müzakerelerin yeniden başlaması halinde, taraflar daha açık konuşmalı ve gelecekle ilgili güvencelerin ne olacağını ortaya koymalıdır…
   Güvenlik sorununun yaşandığı bir coğrafyada insanlar yeni maceralara sürüklenemez…


 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 3 gün Önce

Hem Suçlu güçlü KKTC yetkilileri Malını ölçmeye gelen yaşlı Rumlar’ı casuslukla suçlayıp Tutuklamakla bizlere ne kazandırdı ki ? Malını Satmak için TMK’nuna başvuran Rumlar’a halen Parasını vermeyen KKTCyi yönetenler Rum Mülklerini Sattıkları ve kazıkladıkları İngilizler Londralı Türkler ve diğerleri gibi bir zamanlar KKTCye döviz yağdıran Rumlar’ı da yitireceğimiz kesindir ! Gerçekçi olalım bu Çağda Kimin Malını Koçanlayıp Kime Satıyoruz ? Bu Suçtan kurtulmak için TMKnunu niye çalıştırmak istemiyoruz acaba ! Yıllar önce Şerefiye vergisi ile KKTCdeki yüzde seksenbeş Rum Mallarını şayet Türkleştirmeye başlamış olsaydık bugünkü Uluslararası Tutuklamaları yaşamayacaktık !
“ Öfkeyle Kalkan Zararla Oturur diye bir atasözümüz vardır !
Başkasının Malını yağmalayıp Koçanlayıp Satan da Alan da Suçlu olduğunu Dünyada bizden başka bilmeyen mi var yani ! Bizlere Rum Mallarına Koçan çıkarmayın ve Satmayın diyen Hukukçularımız yanlışlar mı acaba ! İşlediğimiz Suçtan kurtulmak icin kaçacak delik aramayıp acilen TMKnunu çalıştırmalıyız aksi halde Çemberin daraldığı KKTC icin Uluslararası Tutuklamalar artmaya devam edecektir !

…..(Dionysos)
…..(Dionysos) - 3 gün Önce

Dünkü yorumum. Bugün de yazı yok.
…..(Dionysos)
Reşat Akar beyefendi yaz rehaveti gazetenize de çökmüş. Ada sıcak gazetedekiler tatilde herhal. İki haftadır göz bebeğimiz Metin Bey’in sayfasında yeni yazı yok. Paylaşmadıklarınızdan yazı bekliyoruz.

Tamer Karadeniz
Tamer Karadeniz - 3 gün Önce

Rumlar, silahli hazırlıklarına devam ediyorlar. Zamani bekliyorlar.. Savaşın kucuk-buyuk devlet ayrımı kalmadi.. Bir taraftan silahlı savaşı baslatmayi beklerken, her konuda ekonomik savaşı veriyorlar. Çember daralıyor.. Bugünden yarına değil, megali idealarina çalışıyorlar.. İnşaatla başladılar, mulkiyetle ve turizmle devam ediyorlar. Belki de yakında tarımla, hayvancılıkla, TC kökenli ve Rum mali iddialarindaki büyük küçük işadamları ve bireysel olarak, sıradan tabir ettiğimiz işçi, memur ve tuccarlarla bu çemberi daraltmaya devam edecekler.. Boşuna bazı yatırımcılar şimdilik AB üyesi olmayan ülkelerde çıkış yolu aramaya çalışmıyorlar.. KKTCli yoneticilerimizin festivallerde hamurisleri yiyip, soğuk iceklerden icmekten VAZ geçip acil br eylem planına geçmeleri gerekmiyorlar mi?

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 3 gün Önce

Hem Suçlu Hrm güçlü KKTCyi yönetenlerimiz Tüm uyarılara rağmen Rum Mülklerine dağıttıkları Koçanlarla neyin acil önlemini alabileceklerdir acaba ‘! KKTCye gelen yaşlı Rumlar’ı casus diye Tutuklamakla daralan KKTC çemberini mi aşacaklar yani ! Rumlar’ın silahlanması ile Sapla Samanı karıştırmayalım ve Koçanlayıp Sattığımız Rum Mülkleri için maazeret aramayalım ! Gerçekçi olma zamanımız çoktan gelmiştir ‘ Anavatan Türkiye’nin katkısı ile de A.I.H Mahkemesinin elimize verdiği TMK’nunu acilen çalıştırmaktan başka Gidilebilecek başka bir yolumuz kalmamıştır !

Öz
Öz - 3 gün Önce

K/Türkler 1963 den beri Barış olmasını istiyorlar. Seçilmiş liderleri de Barış istiyorlar,Hatta KKTC kurulurken bile Federasyon konuşulabilmesinin deklere edilmesi ile de Barış isteniyordu.Amerikanın Türkiyeyi bir Avrupa değil de ortadoğu ülkesi konumunda görmesi ile Türkiye Kıbrısta barışı rafa kaldırdı, Bundan sonra tekrar yüzünü Avrupaya çeviren bir iktidar Türkiyede iş başına gelmeden kuzey Kıbrısta barış olmaz.Zaten Kıbrısta barışı Kıbrısı satmak olarak görmüyorlar mı? Türkiyede

Tamer Karadeniz
Tamer Karadeniz - 3 gün Önce

TMK ile cozum olsaydi, T C hemen bu parayi verirdi. TC icin cok onemli bir meblag degil. Bir muteahhide veriyor bunu.. Ama bu cozum degil.. Sadece gecici cozum. TMK ole hepsinin odendigi gunun aksaminda rumlar baska bir sey cikaracaktir. Baska sorun cikarmayacaklarinin garantisi ne ve kim? Hristo mu, BM mi, cogu ölmüş eski rum komsu ve ortaklarimizin cocuklari mi? Baris isterik ama bedelini biz odemeyelim, yeylim icelim kuzu etlerimizi, icelim zivaniyalari meyhanelerde, lux arabaciklarimaza da binelim, iskele rezidanslarimizda da oturup baris istiyoruk diyen cicek cocuklarinin masallarini dinlemeye devam..

Öz
Öz - 3 gün Önce

K/Türkler 1963 den beri Barış olmasını istiyorlar. Seçilmiş liderleri de Barış istiyorlar,Hatta KKTC kurulurken bile Federasyon konuşulabilmesinin deklere edilmesi ile de Barış isteniyordu.Amerikanın Türkiyeyi bir Avrupa değil de ortadoğu ülkesi konumunda görmesi ile Türkiye Kıbrısta barışı rafa kaldırdı, Bundan sonra tekrar yüzünü Avrupaya çeviren bir iktidar Türkiyede iş başına gelmeden kuzey Kıbrısta barış olmaz.Zaten Kıbrısta barışı Kıbrısı satmak olarak görmüyorlar mı? K/Türklerin iradesine saygı gösterilmeden, Kıbrısta çözüm olmaz ve hep alt yönetim olarak kalır

banner471

banner474