banner564

Kara para meselesi ve yaşananlar

Kara Para aklayan ülkeler listesinden çıkış için yoğun bir çalışma içine girdiğimiz dönem, siyasi açıdan pek çok sorunun yaşandığı zamandı. 
Aralık 2003 seçimleri sonrasında oluşan CTP- DP hükümetinin önceliği, Kıbrıs sorununda Annan Planı zemininde kopan Toplumlararası görüşmeleri başlatmak idi. Bunun ilk adımı, rahmetli Cumhurbaşkanı Sayın Rauf Raif Denktaş’la, Başbakan Sayın Mehmet Ali Talat’ın, New York’a BM Merkezine giderek Genel Sekreterle yaptıkları zirve oldu. 
Türkiye Hükümeti ile uyum içinde, görüşme sürecinin başlamasının temeli atıldı. Sonra Başbakan Sayın Talat ve BY Sayın Serdar Denktaş’ın katılımı ile görüşmeler başladı. Referanduma sunulacak metinler sonuçlandı.. Bu yalnız görüşmelerde oluşan metin değildi. Ayni zamanda Referanduma sunulacak Kıbrıs Türk Devleti Anayasası ve Federal temelde ortak yasa ve mevzuatların toplamı ile de ilgili idi. 
Beş aylık bir sürede bunların tümü de Kuzeyde, onlarca uzman, kamu görevlisi, sivil toplum örgütü ve siyasilerin de katıldığı, gece gündüz süren çalışmalarla, Kuzey Kıbrıs’ta hazırlandı. BM ile görüşülüp, Referanduma sunulmaya hazır hale getirildi. Sonra çok gergin bir ortamda, 24 Nisan 2004 Referandumuna gidildi.  Referandumda Kıbrıs Türk Toplumunun ezici bir çoğunluğu Evet derken, buna sevinemedik. 
Çünkü Güney Hayır dedi. Fakat aynı gece, bir başka darbe daha yedik. Çünkü 26 sayısını birlikte oluşturduğumuz DP’nin 2 milletvekili, Sayın Ahmet Kaşif ve Sayın Ünal Üstel partilerinden istifa ettiler. Böylece CTP – DP Hükümeti Mecliste düşmüş oldu. Referandum sonrasına düşmüş hükümetle girdik.  Bundan sonra ne hükümet kuruldu nede Meclisten Erken Seçim kararı alındı. Sonra YSK kararı ile 20 Şubat 2005’te Erken Seçim yapıldı. O seçimde CTP, 24 milletvekili çıkardı ve 6 vekil çıkaran DP ile koalisyon hükümeti kuruldu. 
Bunun arkasından, 17 Nisan 2005’te Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı ve Sayın Mehmet Ali Talat Cumhurbaşkanı seçildi. Sonra, CTP- DP koalisyon hükümeti kuruldu. Başbakanlık görevini aldıktan sonra, tüm hükümet üyeleri ve BY Sayın Serdar Denktaş’ın desteği ve Maliye Bakanı Sayın Ahmet Uzun’un odak olduğu ve tüm paydaşların da  işe dahil edildiği, AB Uyumu ve Kara Para damgasından çıkmaya odaklandık. Ancak siyasi krizler sonlanmadı. 2006’da CTP- DP koalisyonu tıkandı. Yerine, CTP-ÖRP hükümeti kuruldu. Muhalefet partisi olan UBP ve DP Meclis çalışmalarını boykot etti. Ancak, koalisyon ortağı olan ÖRP Başkanı Sayın Turgay Avcı da bu çalışmalarda uyumla çalıştı. Bunca siyasi hay huy içinde yapılanlara bakalım. Bütçe yoktu. 2004 yılını, 2003 Bütçesinin on ikide birini kullanarak geçirdik.  2005 Bütçesini,  yıl ortasından sonra çıkardık. Sonra, AB Uyumu ve Kara Para listesinden çıkışa odaklandık. 
 Maliye Bakanı Sayın Ahmet Uzun, Maliye Bürokrasisi, Ekonomi, DPÖ, Sayıştay ve Başsavcılık ve ilgili uzmanlarla sıkı bir çalışma ile ivedilikle şu yasal çalışmalar yapıldı. A- Tahakkuk Esaslı Muhasebe sistemi ve Otomasyon yaşama geçildi. B- Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasası. Bunun etkin uygulanması için 4 Tebliğ ile Üst Kurul oluşması sağlandı, C- Fonlar Bütçeye alındı. D- Offshore Bankacılık yasası kaldırıldı ve onun yerine Uluslararası Bankacılık Birimleri yasası yapıldı. E- Şans Oyunları Yasası çıkartıldı. F- Gümrük Vergileri AB ölçütlerine çekildi. G- 256 milyon €’luk AB Mali Yardımının, AB Mali Tüzüğü çerçevesinde yaşama geçmesi için S- 1848-2007 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Uygulama Esasları kararı alındı. Bunlar ve daha bir dizi işi, yalnız kendimiz ile sınırlamadık. AB, BM ve Türkiye’nin tüm birimleri. Cumhurbaşkanlığı, onlar vasıtası ile AB üyesi ülkelerin Büyükelçileri ve Bürüksel ile görüşmeler yapıldı. 
Bunlarda AB Koordinasyon Kurulumuzun emeği var.  FATF temsilcileri,  BM, AB ve Türkiye Dışişleri ile istişare içinde olduk. Böylece Kara Para aklayan ülkeler listesinden çıktık. Şimdi büyük bir sorumsuzlukla, harcanan bunca toplumsal emeğe karşın, bizi yeniden bu  eşiğe itiyorlar..  The Guardian Gazetesinde yayınlanan yorum, alarm zilinin çalmasıdır. 
Bundan dolayı, Kripto para meselesi başta olmak üzere, Sözleşme ile emlak satışı gözden geçirilmelidir. Toplumumuzu Kara Para Aklayan ülkeler listesinden çıkaran bu süreci unutmamak gerekir. Bu zorlu süreci atlatmak için emek veren tüm insanlara ve Sayın Ahmet Uzun’a teşekkür ederim. Günümüzde erkte olanlara, Başbakan ve Cumhurbaşkanına bunu yeniden yaşamamamız için görev düşüyor. Taş, başa düşmeden önlem. Hiç olmazsa, bu süreci yaşayan insanlarla görüşün. 

YORUM EKLE

banner471

banner474