Kelimelerin bittiği yer henüz tam olarak keşfedilmemiş bölgedir insanlık için. Bizler kelimelerin ötesinde ne olduğunu bilmeyiz ama bazen hissedebiliriz. Bizler çünkü kelimelerle düşünen, hayatını geçiren ve yine hayatını kelimeler üzerine anlamlandırmayı öğrenmiş varlıklarız. Bundan daha farklı bir deneyimi belki bedenimizde taşıyoruz ama bu şu an için bilincimizde değildir. İşte bu noktada gündeme meditasyon oturuyor.  

   Anlatılamayanı anlama ve kelimelerin ötesindeki boşluğa yakınlaşma deneyimi. Bu deneyimin herkesin hayatında olması gerektiğini düşünüyorum. Neden mi? Çünkü meditasyon yapan bir kimse bütün olanla daha çok iletişimde kalmayı öğrenir. Zamanla hayatı kelimelerle anlamlandırma deneyimi yerini daha derin bir algılayışa bırakmaya başlar. Kelimeleri bırakmaya başladıkça kişi boşlukla tanışır. Boşlukla tanıştığında özüne yaklaşır. Özüne yaklaştıkça, içindeki sevgisi, anlayışı, var olanla empatisi ve görünenin ötesindeki algıyla tanışır. Bu tanışma onun hayatını değiştirir. Onun hayatı değişince bu etrafındakilere de yayılmaya başlar ve bu minicik damla içerisinde kocaman bir dalgaya dönüşecek gücü barındırır.
  Sessizlik bugünkü insanın hayatında çok az mevcuttur. Oysaki sessizlik her şeyin başladığı ve bittiği noktadır. Bir insan sessizlikle ne kadar barışırsa o kadar fazla gürültüdeyken kaybolmamayı öğrenir. Kendi kafasının içindeki gürültü de dahil olmakla birlikte, dışardaki gürültü de onu daha az etkiler. Hayattaki anlam sorgusu derinleşir ve anlamlı olanla bağlantıda kalma arzusu büyür. Hizmet aşkı büyür. Bütüne olan sorumluluk hissi büyür. Kişi kendisini yeniden tanımaya başlar. Hayata olana bakış açısı değişir. Odağı ve sorgusu değişir. O artık dışarıdan içeriye değil, içeriden dışarıya doğru yaşamayı öğrenir. Artık bilir ki dışarısı onun içsel dünyasının sahnelendiği bir oyun alanı. Bir şeyi beğenmediğinde dışarıyı suçlamanın anlamsızlığını da fark etmeye başlar. Dışarıdaki görüntüyü değiştirmek istediğinde içine dönmesi gerektiğini bilir. Bunu fark etmiş olmak onu, zaman içerisinde çok güçlü kılar. Hayatı nerde kontrol etmesi ve nerde teslim olmasıyla ilgili ustalaştıkça, hayat onun için daha zevkli ve neşeli bir hal alır. Hayatının her alanında sıçrama yaşar. O artık yolunu kaybetmiş bir çocuk değil, her attığı adımda nereye doğru gideceğini bilen usta bir kişiliğe dönüşür. Hayatın en etkili kullanma kılavuzlarından bir tanesi meditasyondur. Meditasyon bilinmeyeni ve anlaşılmayanı anlamakla birlikte, kişinin kendi maksimum gücüne ve potansiyeline uyanma sürecidir. Kendisini baştan tanıyarak, gerçekte kim olduğunu hatırlar ve bu hatırlayış bu oyunun tüm kurallarını çözmektir.