banner564

Kıbrıs’ın yol haritası

   Dünyamızda çok hızlı değişimler yaşanıyor…

   Barışın öne çıkması beklenirken, silahlanmaya daha çok para harcanıyor…

   Avrupa Birliği’nin ‘SAFE’ programı çerçevesinde üye ülkeler için 150 milyar Euro’luk ‘savunma’ katkısı yapması oldukça dikkat çekicidir…

   Bu paranın bir milyar Euro’su Güney Kıbrıs’a verilecek…

  Rum Milli Muhafız Ordusu’nun daha çok silahlanmasına yönelik bu kararı KKTC sadece seyretmekle yetindi…

   Tek bir yetkili dahi çıkıp da “ne yapıyorsunuz, silah yerine parayı ülkemizin kalkınmasına harcayın” demedi…

   Öyle bir noktaya gelindi ki; Rum tarafı istediği gibi çalıp, istediği gibi oynuyor…

   Amerika’nın silah yardımına ilaveten bir milyar Euro’luk savunma kredisi, üzerinde durulması gereken önemli bir olaydır…

   Bir başka önemli olay ise İsrail yapımı Barak MX füze savunma sistemlerinin Güney Kıbrıs’a yerleştirilmesidir…

   Amerika Baf’ta hava, Mari’de deniz üssü kurarken, Güney Kıbrıs’ın buna ihtiyacı var mıydı?..

   Rum Savunma Bakanı Vasilis Palmas’a göre; ‘Türkiye adada bulunduğu sürece’ savunmalarını güçlendirmeye devam edecekler…

   Rum ordusunun caydırıcı bir güç olacağını söylüyor Palmas…

   Türkiye ise bu duruma ‘Savunma Bakanlığı Kaynakları’ aracılığıyla tepki koyarak, KKTC’ye yönelik desteğin süreceğini belirtiyor…

Kimse savaş istemiyor

   İsrail’in, Gazze’ye yönelik saldırıları devam ederken, diğer yandan Rumların silahlanması doğal olarak insanların aklını karıştırıyor…

   Müzakerelerin başlamasını, iki toplum arasındaki ilişkilerin gelişmesi için yeni kapıların açılmasını isterken, aşırı silahlanma iki toplumu nereye götürecek?..

   Halkın endişelerini gidermek açısından iki liderin 27 Eylül’de New York’ta yapılacak görüşmede bu konuyu Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in huzurunda ele almalarında fayda vardır…

   Halkın beklentisi, gerilim değil, kalıcı bir barıştır…

   Ortadoğu’nun Singapur’u veya Dubai’si olmak varken, iki toplumun silahların gölgesinde yaşatılmasını tercih etmek akıl işi değildir…

   Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2003 yılından itibaren ortaya koyduğu “Win win…” formülünü hayata geçirme yönünde çaba sarf edilmelidir…

   Her iki toplumun da kazanacağı ve yaşamını güvence altına alacağı bir çözüm doğru olandır…

   Bunun için de liderler cesaretlendirilmelidir…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 1 gün Önce

KKTC yi yönetenlerimiz Her Ay yerel Bankalarımızdan borçlana borçlana maaşları ödeyebilmekten bask ne iş yapabilir ki !
TMK’nunu Çalıştıramayan Kuzey Kıbrıs’taki Rum Mallarını Türkleştiremeyen Kasası boş KKTC savunma bütçesi parasını nereden bulabilecektir acaba ? Ekonomisi batmış Tirizm Üretim ve İhracatın yerle bir olmuş Ülkemizde Anavatan Türkiye’nin askeri desteğinden başka savunma için KKTC ne yapabilir ki ! Türkiye’nin yıllardır Her yıl KKTCye akıttığı Milyarlar ile 200bin Rum’dan kalan zenginlikleri yüzümüze gözünüze bulaştırıp Heba ettik Ne altımızdaki Toprağı Türkleştirebildik ve ne de Savunmamızı geliştirebildik ! Yılların Kötü Siyaseti ve Beceriksizliğimiz neticesi Ekonominin Güney Kıbrıs’a kaydığı Ülkemizde her ay borçlanıp da ödenen KKTC maaşlarının da Güney Kıbrıs’a kaydığını gerçekten bilmeyenimiz mi var yani !
Liderlerimiz ABD’den AB’den İngiltere’den İsrail’den ve Arap Dünyasından Uzak Dünyaya meydan okumaya devam ededursun ‘
Allah Sonumuzu Hayır Eylesin demekten başka ne diyebiliriz ki ?

banner471

banner473