Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin K.V. Mediterranean Tours Limited’in başvurusu üzerine verdiği karar, Kapalı Maraş olarak isimlendirilen bölgedeki mülklerin 1974 sırasındaki kullanıcılarına devredilmesinin nasıl olabileceği konusundaki tartışmayı yeniden alevlendirdi.
Bu karar, bölgede mülkü olduğunu iddia edenlerin belgeleri geçerlidir. Kıbrıs Türk Vakıflar İdaresi’nin mülkiyet hakları ile ilgili iddialarının mahkemelere taşınabileceği ancak bu iddiaların 1974 yılındaki mülk sahiplerinin haklarının teslim edilmesine engel olamayacağı hükme bağlandı. Vakıflar iddia sahibi ise mahkemeye gitsin!
AİHM, bu kararı verirken KKTC Yüksek Mahkemesi’nin bu doğrultuda dört yıl kadar önce verdiği kararı da onamış oldu. TMK çalışmalarında 1974’te geçerli olan belgelerin esas alınacağını hükme bağlayan bu karar, Türkiye’yi savunan avukatlar tarafından AİHM’e de sunuldu ve AİHM kararının oluşmasında dikkate alındı.
Bu durum, Maraş’ın vakıf toprağı olup olmadığı tartışmalarını sonlandırıyor aslında. KKTC’deki koalisyon hükümetinin “etkin ortağı” Erhan Arıklı, bu kararın “Maraş Türk yönetiminde, BM gözetiminde, eski kullanıcılarının iskanına açılmalıdır tezine hukuki dayanak oluşturduğunu” belirtirken aslında bunu söylemeye çalıyor. Vakıflar hakkını geçerli mahkemelerde aramak zorundadır. Arıklı’ya göre; Vakıflar İdaresi “uluslararası mahkemelerde haklı bulunması halinde” tazminat alabilecek; o kadar! İş karıştıramaz!
Geriye Maraş ile ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı kalıyor. BM Güvelik Konseyi, 550 sayılı kararıyla, “Maraş’ın herhangi bir bölümüne kendi sakini dışındaki insanların yerleştirilmesi çabalarını kabul edilmez olarak nitelemiş ve bu bölgenin Birleşmiş Milletler yönetimine devredilmesi çağrısında bulunmuştu”. Bizimkiler bunu “BM gözetimi” diye anlıyor ama bunun tam olarak nasıl anlaşılıp uygulanabileceği de özel bir diyalog veya çalışma gerektirecek gibi görünüyor.
Bu durumda en etkili yol, BM Güvenlik Konseyi kararını görmezden gelerek mülklerinin iadesi için TMK’ya başvuranların isteklerini süratle sonuçlandırmak olarak düşünülebilir ama buna bir de “kullanım kaybı tazminatı” eklemek gerekecek ki bu da “para” demektir. Para bulmadan ve harcamadan yol almak imkansız!
Bu açık gerçeklere karşın son kararı “büyük bir zafer” olarak sunmaya çalışmak ne işe yarayacak bilmiyorum doğrusu. Belli ki Türk tarafı, uluslararası alanda elde ettiği her kısmi başarıyı kendi siyasal hedefleri için kullanmaya çalışıyor. Önceki gün bu konuda yapılan açıklamaların çarpıtmalarla dolu olması tam bir sorumsuzlukla karşı karşıya olduğumuzu kanıtlayan yeni bir örnektir.
Biz hep haklıyız ve hatta uluslararası mahkemeler de bu haklılığımızı tescil eden kararlar alıyor ama kimse bu haklarımızı teslim etmeye yanaşmıyor.
Hem haklıyız; hem de mağdur! Zaten dünyada adalet de yoktur!
“Var mı be gardaş? Bu dünyada adalet var mı?”
“Yoktur be gardaş; yoktur!”
Muktedirlerin kararı bekleniyor: Maraş nasıl açılacak?
- 13 Haziran 2025, 09:27
- 37
YORUM EKLE
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi
YORUMLAR
Bu haftasonu GKRY tarafına geçecek bir arkadaştan, bu firmanın Lefkosadaki burosuna gidip, o iş merkezinde böyle bir firmanın gerçekten olup olmadığını gozlemlemesini rica edebilir miyiz?