banner564

Öteki Dünyadan oy yok! Ama Londra’da oy çok!

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine sayılı günler kala sosyal medyada bir fotoğraf gerçekten de dikkat çekiciydi.  
Değirmenlik Belediyesi sınırlarındaki bir köyün mezarlığının girişine asılan seçim afişleri, partililer ve bölge halkı tarafından büyük tepki toplamış.
Malum ölüler oy veremezler, o yüzden mezarlıklara asılan seçim afişlerinden medet ummak, ipe un sermeye benziyor.
Oysa kısa bir dönem Başbakanlık yapan, bir yıldan fazla bir süredir de Meclis Başkanlığı yapan Dr. Sibel Siber, yurt dışında yaşayan özellikle İngiltere’de olan vatandaşlarımızın seçimlerde oy kullanmasını sağlayabilecek bir yasal düzenleme yapmış olsaydı, orada yaşan vatandaşlardan oy isteyebilirdi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanlığı seçimleri için geçen yaz Lefkoşa’da oy verdik, iki ay sonra ki genel seçimlerde de oy verebileceğiz. 
Peki, İstanbul’da, Adana’da, Mersin’de ve İzmir’de yaşayan vatandaşlarımız neden oy veremesinler ki?  En azından Türkiye’nin bu illeri ile birlikte Londra’da oy verebilmeliydi orada bulunan Kıbrıslı Türklerde…
Mezarlıkta yatanlardan size oy gelmez. Ama yurt dışında kalanlardan size oy gelebilirdi. Keşke bu kadar zaman içinde bunu düşünüp yapabilmiş olsaydınız. 
 
 Ne gerek vardı ki?
Merit Lefkoşa Hotel & Casino 200.000’inci misafirini ağırlamanın gururunu yaşadı geçtiğimiz günlerde.
Seçim telaşından kaç gündür yazamadık, kısmet bugüneymiş.  Merit Lefkoşa Hotel & Casino’nun 200.000’inci misafiri Ercan Karagöz, otelin lobisinde alkışlar, çiçekler ve şampanya ile karşılanmış.
Biranda ne olduğunu anlayamayan şanslı misafir, sonradan durumu anlamış ve yaşatılan sürpriz için mutlu olmuş.
Başkent Lefkoşa’ya büyük bir otel yapılacağının gazetelerde yer almasından sonra aylarca gazetelerde, televizyonlarda tartışılmıştı Lefkoşa’ya Beş yıldızlı bir otel projesi.
Yolların kilitleneceği, alt yapının çökeceği falan yazılıp çizilmişti. “Ne gerek var” denilmişti. O günlerde Reha Arar derdini anlatıncaya kadar çatlıyordu az kalsın.
Bilen bilmeyen herkes yorum yapıyordu, birde bitmek tükenmek bilmeyen bürokrasi. Az çekmedi yani.  
Açıldıktan sonra herkesi ağırladı Lefkoşa Merit. Hatta “ne gerek vardı” diyenler bile Lefkoşa Merit’in müdavimleri oldu.
Geride kalan yedi yılda 200 bin müşteri. Az şey mi?
Başta bu otelin hayat bulması için tüm eleştirilere göğüs geren ve hantal bürokrasinin elinden az çekmeyen Reha Arar olmak üzere Merit Lefkoşa Hotel Genel Müdürü Mine Gürses ve tüm turizm emekçilerini kutlamak “gerekmiyor mu? “
Hem de 200 bin kere..
 
 
 
 
MESAJLAR

Dr. Derviş EROĞLU: Son günlerde moraliniz hayli yerine gelmiş diyorlar. Birçok kırgını ikna etmişe benziyorsunuz. Bu arada son anketlerde ilk tur barajına da çok yaklaşmışsınız.   

Dr. Sibel SİBER: Dün akşam İskele’de neden salonda toplantı yaptığınız bölgede merak konusu olmuş.        

 
Mustafa AKINCI: Bu akşam İnönü Meydanında bir sürü göz sizi ve mitinginize gelenleri gözetleyecekmiş. Ne hal değil mi? Gelenleri de sayarlar mı acaba?    

Kudret ÖZERSAY: Son haftaya ciddi bir çıkışla başladınız ama bu sefer tüm rakipleri üstünüze çektiniz. Bakalım ne olacak sonunda. 

Arif Salih KIRDAĞ: İskele’den sonra Güzelyurt’ta da sandıktan birinci çıkacağınızı açıklamışsınız. Demek ki ilk turdan bu işi bitireceksiniz. 

Hüseyin ÖZGÜRGÜN: Adıyaman’da yılın siyasetçisi seçilmişsiniz. Demek ki Anadolu sizi konuşmaya başladı. Seçimden sonra küçük bir Anadolu turu iyi gelebilir. 

Tözün TUNALI: SDP olarak hangi adaya oy vereceğinizi açıklamadınız. Ama en azından oy kullanılması konusundaki çağrınız bu konuda önemliydi.

Fatma SOLMAZ: Lefkoşa’daki Parti Genel Merkezini kapatıp Gazimağusa’ya taşınmışsınız. İyi de Parti Genel Merkezleri hep başkentlerde olmaz mı? 

Dr. Hakan DİNÇYÜREK: İsmet Akim’in dünkü açıklamalarından sonra bakalım nasıl bir cevap vereceksiniz. Zira sizi yalancılıkla suçladı. 

Zeki ÇELER: Dün programcıdan bile önce yayına gelince az kalsın yayını da siz açacakmışsınız. Aslında böyle bir şey yapmış olsaydınız bir ilk olacaktı. 

Zorlu TÖRE: Tüm bölgelerdeki Kutlu Doğum etkinliklerine katılıp konuşma yapıyormuşsunuz ve eğer Annan Planı kabul edilseydi bu cami şimdi kilise olacaktı diyormuşsunuz. 

Ramazan ÖZÇELİK:  Başarılı geçen ByBass’tan sonra hızla toparlanmaya başlamışsınız. Ancak Pazar günkü seçimlerde oy veremeyecekmişsiniz. Neyse ikinci turda atarsınız oyunuzu. 

Ahmet SAVAŞAN: 23 Nisan için çok geniş kapsamlı bir eğlence hazırlamışsınız ve köy okullarını otobüslerle bu eğlenceye dahil edecekmişsiniz. 

Tahir GÖKÇEBEL:  İlk badireyi şimdilik atlatmış gözüküyorsunuz ama gene de siz işi sıkı tutun. Çünkü su uyur düşman uyumaz. 
İrfan BATU: Türkiye Milli Piyango'nun çeyrek bilete isabet eden büyük ikramiye biletini sizin aldığınız söyleniyor. Artık bizi de görürsünüz değil mi? 

Savaş BOZAT:  Lefkoşa Belediyesinde çalışanların eylemler sırasında açılan davasında dün mutlu sona ulaşmışsınız. Büyük bir badire daha böylelikle geride kalmış oldu. 

Mine GÜRSES: Lefkoşa Merit’in 7. Yılında 200 Bininci müşteriyi ağırlamışsınız. Bakalım 10. Yılda 500 bininci müşteri kim olacak?

Emir ERSOY: Doğum gününüz kutlu ve mutlu olsun. Dün ardı ardına doğum günü pastaları üflemişsiniz. Hayırlı yaşlar…

Fikret KELEŞ: Fare dağa küsmüş dağın haberi olmamış. Hayırdır küs müyüz? Ne sesin çıkıyor ne soluğun? 

GÜNÜN SÖZÜ
“Sadece düşünün, AKEL in koruması altında olan Kavazoğlu AKEL’in tahsis ettiği evden çıkar ve meçhul bir istikamete gider. Varmak istediği yere varmak üzereyken öldürülür. İşte bu faili meçhul denilen katilin failleri arasında başkaları ile beraber AKEL in de olması hiç mi aklınıza gelmiyor ( AKEL merkezi ile Kavazoğlu arasında Türk siyaseti konusundaki derin görüş farlılığını da biliyorsanız )”

 Cumhur Deliceırmak
YORUM EKLE

banner471

banner473