Son bir haftadır hemen her akşam bir yerde bir resepsiyonda buluşuyoruz, gazeteciler, siyasetçiler, sivil toplum önderleri, sendikacılar, akademisyenler, komutanlar, protokol üyeleri ve kurum ve kuruluşların müdürleri.

Her akşam aynı ekip bir yerde buluşuyoruz.  Yıl içinde 5-6 kez görebildiğimiz bazı isimleri son bir hafta içinde hemen her akşam görüyoruz.

Tamam, elbet her kurum bir resepsiyon yapacak ama biraz tuhaf kaçmıyor mu?

Mesela bu akşam Sayın Cumhurbaşkanın resepsiyonu var. Dün akşam BRT’nin resepsiyonuna katılan en az 100-150 kişi bu gece de birlikte.

Tıpkı iki akşam önce TAK’ın resepsiyonunda olduğu gibi…

Yapılmasın demiyorum ama hani bir farklılık yaratmanın da zamanı geldi galiba.

Hem kurum ve kuruluşlarımız tasarruf eder, hem protokol üyeleri ile onları izlemekle görevli basın mensupları daha az yorulmuş olur. 

Mesela TAK’ta BRT’de devlet kuruluşu,  ikisi bir yapılsa,

Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakan, basının yılbaşını birlikte kutlasa, 

Hatta ana muhalefet lideri ile diğer muhalefet liderleri de olsa. 

Zaten Cumhurbaşkanına da Meclis Başkanına da Başbakanın resepsiyonuna aynı basın mensupları katılmıyor mu nede olsa? 

TAK ve BRT

İki farklı gece iki farklı resepsiyon, Önce TAK sonra BRT. İşte size iki resepsiyondan önemli notlar;

BİRİNCİSİ:  Ortam olarak TAK’ın resepsiyonu mekan bakımında daha havalı idi, BRT’nin bu bağlamda daha sönüktü,

İKİNCİSİ;  Katılım BRT’nin resepsiyonunda biraz daha kalabalıktı.

ÜÇÜNÜCÜSÜ: Organizasyon olarak TAK daha iyi hazırlanmış resepsiyonuna

DÖRDÜNCÜSÜ: Samimiyet bakımından TAK resepsiyonu daha sıcak bir ortamda geçtiği için birebir görüşmeler daha sıcaktı. 

BEŞİNCİSİ:  Sahne bakımından TAK’ın sahnesi uzaktı, BRT’nin sahnesi daha yakın ama  salon ses düzeni akustik değildi.

Kısacası iki farklı gece iki resepsiyon, TAK müdiresi bir adım önde. Demek neymiş Kadın eli değmeliymiş…

MESAJLAR

Dr. Derviş EROĞLU: TAK’ın resepsiyonunda keyfiniz hayli yerindeydi. Yanınızda oturan Sibel Hanıma gece boyunca da takılmadan edemediniz. 

Dr. Sibel SİBER: TAK’ın resepsiyonda Derviş Beyin espri ile göndermelerine maruz kalınca dün gece BRT resepsiyonunda selam verip uzaklaşmışsınız kendisinden. 

Mustafa AKINCI: Biz böyleyiz sırası geldiğinde överiz sırası geldiğinde yereriz.  Daha durun hele bir yarış başlasın bakın kimler kimler neler yazacak. 

Halil İbrahim AKÇA: TAK resepsiyonundan en geç ayrılan protokol üyesi siz oldunuz her halde. Yerinizden kalktıktan sonra bir saatten fazla sürdü kapıya gitmeniz.  Bu kadar ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Korgeneral İsmail Serdar SAVAŞ: Devlet erkânı basınla Yeni Yıl kutlaması yaptı, sizde mini bir kutlama yapacak mısınız? 

Serdar DENKTAŞ: TAK resepsiyonuna torunla gelince bir baktık ki epey yaşlanmışsınız. Yıllar ne çabukta geçiyor değil mi? 

Günay ÇERKEZ: Duyduk ki dün kulaklarımızı çınlatmışsınız. Belki yılbaşı öncesi birlikte bir kahve içmeye de vakit ayırabiliriz. Şimdiden iyi seneler… 

Arda SAMUR: TAK’ın 41. Yaş gününde plaket almanız son derece yerinde oldu. Sizin gibi yıllarını bu devlete adamış birine az bile. 

Cemal ÖZYİĞİT: Bir o davetten diğer bir davete yetişmeye çalışıp durmaktan yorgun düşmüşsünüz. Protokollerdekilerin genelde özel arabaları ve şoförleri olduğu için sizin kadar yorulmuyorlar. 

Savaş ATAKAN: Öyle bir ilanı aşk daveti almışsınız ki belli ki yakında sizi nikah masasına göreceğiz.  Şimdiden mutluluklar. 

İsmail ARTER:  Bursa'da bazı iş adamları ile öğrenciler ziyaretinize gelmiş. Gelen kestane şekerlerinden bize de ayırmayı unutmayın lütfen. 

Feriha NURLUÖZ: Dün Bakanlığa gelen yabancı misafirler sizi bakan zannedip karşılarında görünce şaşkınlıklarını gizleyememişler.  Demek ki ilerisi için ufaktan çalışmalara başlamak lazım. 

Salih AKOSMAN (Tods): Aşk olsun size, İngiltere’den geliyorsunuz da bir alo bile demiyorsunuz. Hadi cukalatan vaaz geçtik bir kahvelik bile hatırımız yok mu?   

Barış TİLKİ: Dün ofiste mangalları yakıp dostlarınıza ziyafet çekmişsiniz.  Geçen sene başında ki kutlamaya dahil olan bazı isimleri bu seneki kutlamanızda göremedik.. 

Dr. Erkut AŞICIOĞLU:  Meğerse tam bir gömeç hayranıymışsınız. Tamam, yılbaşından sonra sizi Şenol Beyoğlu’na götüreceğim.  Bol sarmısaklı-ekşili bir gömecin tadına bakalım. 

Hüseyin YALYALI: TAK’ın gecesinde gözlerimiz sizi aradı ama göremedik. İyisinizdir inşallah.

Özer KANLI: BRT’nin gecesinde de gözlerimiz sizi aradı ama sizi de göremedik. Sizde iyisinizdir inşallah. 

Selim KUMBARACI: TAK’ın resepisyonunda yine en şık sizdiniz. Yıllardır tarzınızda ve giyiminizde en ufak bir sapma olmadı valla.  

Ahmet ARSLAN: Dün bize haber vermeden bakanlıkta oda açılışı yapmışsınız. Aşk olsun hocam bundan böyle bizde size haber vermeyeceğiz. 

 Özel TAHSİN: Geçen gece uzun bir aradan sonra Başkentte gördük sizi. Bu arada bir ara görüşmekte fayda var. Yeni fıkralar öğrendim bayılacaksınız. 

Mine GÜRSES: Yılbaşı hediyesi olarak gönderdiğiniz kravata bayıldım. Zira son zamanlarda bu kadar güzelini görmemiştim. Zevk sahibisiniz vesselam. 

Binnur Kırmızı SAYMAZ:  Tamda yılbaşı öncesi telefonunuzu kaybetmişsiniz. Eeh artık Mustafa Bey yeni yıl hediyesi olarak size güzel bir telefon alır artık. 

GÜNÜN SÖZÜ

“Göç Yasası kalksa bile ülkede skala problemi sürüyor. Ocak ayının sonunu beklemek gerekir. Eşit Artışa da karşı çıkmak şu aşamada doğru değil. Adaletsizliğin daha ‘adaletli’ bir adaletsizliğe dönüştüğü anlaşılıyor”

Dev-İş Başkanı Mehmet Seyis