banner564

Sınırları haritada bırak!

“Büyük başarılar büyük şehirlerde olur.”
Bu cümleyi ne çok duyduk...
Ama aslında sorun bu cümleyi duymaktan çok, ona inanmakta yatıyor.
Kıbrıs gibi küçük bir coğrafyada yaşamak, çoğu zaman sadece fiziksel sınırları değil, ne yazık ki zihinsel sınırları da beraberinde getiriyor. “Sen mi yapacaksın?”, “Sen mi başaracaksın?” gibi sorgulayıcı, cesareti gölgeleyen sözler, nice gencin içindeki potansiyeli keşfetmeden büyümesini engelliyor.
Bu gençler, daha ilk adımı atmadan, henüz hiçbir kapıyı çalmadan, “zaten olmaz” düşüncesiyle geride durmayı öğreniyor. Oysa gerçek başarı; özel koşullarda ya da büyük şehirlerde doğanlara değil, içinde bulunduğu şartlar ne  olursa olsun denemekten vazgeçmeyenlere aittir. Büyük başarı, çoğu zaman inatla devam eden küçük adımların birikimidir.

İşte tam da burada en büyük sorumluluk biz yetişkinlere düşüyor: öğretmenlere, ebeveynlere, rehberlere...
Çocuklara yalnızca bilgi vermek yetmez; bizler aynı zamanda onlara cesaret, özgüven ve inanç da aşılamalıyız.
Yol göstermek, desteklemek, yüreklendirmek ve en önemlisi onlara inandığımızı göstermek zorundayız.
Her gün yeniden şu cümleyi duymaya ihtiyaçları var:
“Senin yerin haritada küçük olabilir ama içindeki potansiyel, evren kadar büyük.”
Küçük yerlerde yaşamak, aslında bir avantaj da olabilir. Birebir dokunabilmek, her çocuğun hikâyesini tanıyabilmek ve onun içindeki ışığı fark edebilmek çok daha mümkündür. Ancak bu ışığın parlayabilmesi için ilk kıvılcımı bizlerin yakması gerekir.
Unutmayalım: Tarihe iz bırakmış pek çok kişi, büyük şehirlerin gürültüsünde değil; küçük, sessiz yerlerde yetişti.
Fark; coğrafyada değil, bakış açısında gizlidir.
Vizyonla, emekle ve inançla büyüyen her çocuk, dünyayı değiştirecek potansiyele sahiptir.
Çünkü inanıyoruz ki:
Bir çocuk değişirse, bir okul dönüşür.
Bir okul dönüşürse, bir toplum gelişir.
Ve dünya, küçük bir adada baştan yazılabilir…
 

YORUM EKLE

banner608

banner473