banner564

Sütten çıkmış ak kaşık !

Suçu, kötü olanı başkalarının üzerine atma hastalığı sadece bizi yönetenlerde değil, ne yazık ki vatandaşın büyük genelinde var.
Her kesi kötülerken kendimizi sütten çıkmış ak kaşık olarak görürüz! 
Çevreye duyduğumuz duyarsızlıklardan tutun da, insan ilişkilerindeki olumsuzluklar, birbirimize göstermiş olduğumuz saygısızlıklar, her geçen gün yükselen suç oranları ve bütün bunlara eklenen yönetimlerdeki ve de yöneticilerdeki beceriksizlikler ülkeyi yaşanabilir olmaktan çıkarır hale getirdi.
“Bu ülkede yaşamaktan mutlu musun” sorusuna evet diyenlerin büyük bölümü böyle bir yaklaşımı suça ortak oldukları için sergilemektedirler. 
Ya da bir yerlerden nemalandıklarından, devlete sırtlarını dayadıklarından mutludurlar.
Zira bizde devlet soyulacak, rahat ve garantili para kazanılacak kapı olarak algılanıyor.
Açlık pençesinde kıvranan, ya da her geçen gün yükselen temel ihtiyaç maddelerinin fahiş fiyatlarına karşılık asgari ücrete mahkûm binlerce ailenin sefilliğine seyirci kalan yönetici manzaraları ülkemizin vaz geçilmezleri arasında! 
Geçtiğimiz günlerde mevsim gereği bastıran soğuklarla birlikte basınımızda ısınma maliyetleri gündeme getirildi. 
Elektrikte 20 günde 400 TL’ye mal olacak ısınma maliyetine karşılık aynı sürelerde odun sobasında bunun maliyetinin 40 liraya çıkabileceği ifade edildi. 
Halbuki odun sobalarının çevreye ve insan sağlığına verdiği zararlardan dolayı kullanımı bir süre önce iptal edilmişti.

Bu nasıl iptaldir?

Sobalarda yakılan sadece odun olsa!

İnşaatlarda beton kalıplarında kullanılan tahta parçaları mı istersin, sağdan, soldan toplanan çer-şöp mü istersin.
Ya bunların çıkardığı dumanların insan sağlığına verdiği zarar?
Göğüs hastalıklarından rahatsız insanlarımıza getirebileceği ölümcül sonuçlar! 
Kimselerin aldırdığı yok! Elektrik fiyatları doruklarda, vatandaşın tek çıkış çaresi odun ve çer-çöp yakmakta.
Bunlar bir devlet politikası olarak ele alınması gerekiyorken bizde elektrikte bir karmaşadır gidiyor. 
Bunun bir sonucu olarak Yönetim Kurulu Başkanı ve UBP’li üyeler geçtiğimiz günlerde bu görevlerinden istifa etti. Bunda da bir karmaşa yaşanıyor.
Gerçekten istifa edildi mi, yoksa istifalar geri mi çekildi?
Sebep sadece santral alımı mı? O ateşin tartışmalar bir den bire sis arkasına gizlendi.
Çevremizdeki ülkeler arasında en yüksek fiyatlarla elektrik üreten konumdayız.
Güneşimiz var, rüzgarımız var ama biz zehir saçan kalitesiz mazotlarla üretim yaparak hem kazıklanıyoruz hem de sağlığımızdan oluyoruz. 
Çevreye zarar vermeden üretim yapabilme imkanlarına sahipken hele nemalanmaya açık yollarda ısrar etmek zihin bulanıklığı yaratmıyor mu?
Her sütün içindeki kaşık gerçekten ak olabiliyor mu? 

YORUM EKLE

banner471

banner474