Suyun maliyeti yavaş yavaş belli oldu… En büyük kullanıcı olan Lefkoşa Türk Belediyesi bir aksilik olmazsa ilk 6 tona kadar suyun tonunu 5 TL’den satacak… Kimileri başladı, “Çok pahalı” demeye…
Evet! Çok pahalı olabilir ancak su sağlıktır… Unutmayalım ki bugüne kadar kullandığımız o meta maalesef ki su değildi!
Maddi gücü olan denetimsiz de olsa temiz olduğuna inandığı tankerlerle suyu taşıdı, tonu en az 15 TL’den ödemek zorunda kaldı…
O nedenle 5 TL’ye de eyvallah demeyi biliriz…
Ama en acısı nedir bilir misiniz dostlar; su Türkiye’den yola çıktı, binlerce metre deniz altına borular döşendi, Kıbrıs’a geldi, dağ tepe geçti ve belediyelerin depolarına bırakıldı… Bunun maliyeti 2,3 TL… Ama belediye deposundan evlere ulaşımı 2,7 TL… Toplamda 5 TL…
İşte popülizmin geldiği nokta…
İşte başarısız yönetimin sonuçlarıyla yüzleşmemiz…
Neden 5 TL?
Birçok neden var ama en önemlisi, bugün UBP’de siyasete devam eden Cemal Bulutoğluları’nın LTB’ye gelişi güzel istihdamlarla çalışan sayısını bine çıkarmış olması!
İkinci en önemli sebep kendine belediye sarayı inşa ederken, yer altına gerekli yatırımı yapmaması! Borulardaki kayıp kaçakların maliyete yansıması!
Sonrasında gelen belediye başkanlarının da hatası var mı; az da olsa evet var…
Onlar da popülizme devam etti sonuçta…
Belki belediye batak olduğu için alt yapıya eğilemediler ama en azından Lefkoşa halkının sırtına asılan “aşırı” personel giderini düşürebilirlerdi… Bu bile yapılsa bugün daha ucuza su satışı gerçekleşebilirdi ama olmadı…
Bugün hala tüm belediyelerde LALE DEVRİ devam ediyor… Birçoğu “Batak” olmasına rağmen radikal kararlar alamıyorlar ve yükü kendi belde insanlarının sırtına yüklüyorlar…
Her zaman söylüyorum, yeri geldi yine söylemeliyim; zira beni “belediye çalışanı düşmanı” ilan etme gayretlileri var…
“Aklıselim” düşünen tüm belediye çalışanlarının bana hak verdiğini biliyorum…
O nedenle doğru bildiğimi söylemeye, yazmaya da devam edeceğim…
Belediyelerin çalışanları kendi ekmek tekneleri için bazı haklarından belli sürelerde feragat etmeleri gerekiyor…
Sokakta çalışan, kışın yağmuru, yazın sıcağında ter dökeni, kelle koltukta görev yapan gerçek işçiler için adı “aile yardımı” da olsa, “risk ödeneği” de olsa… Adı ne olursa olsun ekstra kaynaklar ayrılmalıdır ama batak belediyelerde klima altında çalışan insanların bu ödeneklerden faydalanması yanlıştır!
Belediye ayakta sapasağlam dursa, halka hizmet edebilse, yatırımları yapabilse, çalışanına da istediği kadar ekstra haklar versin, itirazımız yok ama vatandaş artık belediyelerden hizmet alamıyor…
Tablo maalesef ki bu!
Böyle bir fotoğrafta işçilerin dışındakilerin bu gibi ekstra kazançları istemeleri “hak” değildir!
Bir yandan suyun tonuna 5 TL öderken, diğer yandan klima altında oturan bir çalışana bu paraların ödenmesi YAZIKTIR, GÜNAHTIR!
Umarım bir gün aklıselim galip gelir…
Yöneticiler seçim düşünmeden radikal adımlar atar ve çalışan da sendikasıyla birlikte yöneticilere yardımcı olur ve hem ekmek teknelerini yüzdürür, hem de yurttaşa hizmet eder bir noktaya gelir…
Aksi takdirde her an yeni krizler, yeni tartışmalar ve yeni huzursuzluklar kapıdadır!
