1 Mayıs, İşçinin, Emekçinin, Halkın Bayram günüdür. Tarihsel süreçte her 1Mayıs’ta yasaklar gerilimler hatta çatışmalar yaşanırdı. Çünkü 1 Mayıs’ı İşçinin, Emekçinin, Halkın Bayramı olarak değil kutlamak, anmak dahi suç sayılırdı. 1 Mayıs’ı resmi olarak, Bahar Bayramı diye anmak istenirdi.
Bunu kabul etmeyen insanların üzerine de devlet baskısı olanca gücü ile gelirdi. Pek çok insan, gerçek temelde 1 Mayısı kutlamak istediğinde tutuklanma, polis gücü ile etkisiz kılma ve hapisle yüz yüze geldi. Hatta bir Mayıs Kutlamalarında nice canlar kaybedildi. 1977 İstanbul, Taksim Meydanı bu acıyı misli ile yaşadı. Aynı şeyleri yıllarca Kıbrıs’ta da yaşadık.
Bu konu yalnız 1 Mayıs ile ilgili de değildir. Aynı şekilde evrensel olarak kutlanan 8 Mart Dünya Kadınlar günü de aynı süreçleri yaşadı. 1977 yılı itibarı ile Kıbrıs’ta kurulan Yurtsever Kadınlar Birliği
(YKB), 8 Mart’ın önemi ve değeri için açıklama yapıp, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutlayacağını açıkladığında, kıyametler kopmuştu.
Anlı şanlı insanlar basında, “ Kadınların da günü varmış” diyen aşağılayıcı ve işi hainlik edebiyatına vardıran söylemlerle itibarsızlaştırmaya girmişlerdi.
Ancak ne 1 Mayıs’ın ne de 8 Mart’ın anlam ve önemi doğrultusundaki kutlama ve değerlendirmeleri, engelleyemediler, etkileyemediler. Aksine, değerlendirmeler, yorumlar, taleplerle ilgili farklılıklar olsa da bu iki, evrensel günün kutlanması için, uzun ve kahırlı bir mücadele sürecinin sonunda toplumsal mutabakat oluştu. İşte günümüzde, demokratik Anayasal Değerler, Adalet, Hukuk Düzeni, Sosyal Adalet, Ekonomik, Sosyal gelişim ve Barışla ilgili farklı görüşler ve talepler olsa ve bunların mücadele sürecinde, devlet gücü ile baskıcı tutum ve davranışlar olsa dahi, 1 Mayıs ve 8 Mart’ın kutlanması süreci, hala yolumuzu aydınlatıyor.
O aydınlıkta ise yılgınlığı değil kararlılığı. Korkuyu değil demokratik cesareti. Kutuplaşmayı değil, bir birimizi anlama, görme gayretini parlatıyor. Böylece, sosyal adalet, demokratik, laik hukuk devleti değerleri, tıpkı 1 Mayıs ve 8 Mart gibi toplumsal kabul görecek. Yani 1 Mayıs; İşçinin, Emekçinin, Halkın Bayramı topluma ışık tutmaya devam ediyor.
İşçiyi, emekçiyi çok seviyorsunuz da göç yasasını öyle ise niçin siz yaptınız. Sizin başbakanlık döneminde yapılmıştır.