banner564

Uslanmayan çocuğun kulağını çekerler

   Kıbrıs Barış Harekatı’ndan bu yana tam 51 yıl geçti…

   Bundan 51 yıl önce “Girne’den yol bağladık Anadolu’ya” şarkısı bestelenmişti…

   Güzel bir şarkıydı…

   Ama Anadolu’ya denizden doğru dürüst bir yol bağlayamadık…

   Girne’den Taşucu’na iki, üç tane deniz otobüsü ve Gazimağusa’dan Mersin’e bir yük-yolcu gemisiyle yol bağlanmış olmaz…

   Bakın Türk medyası övünerek Yunan adalarını anlatıyor…

   Ayvalık’tan Midilli’ye günde 10 feribot seferi başlıyor…

   Bodrum ve Marmaris’ten Yunan adalarına çok daha fazla gemi seferi vardır…

   Girne’den Alanya ve Antalya’ya yolcu feribotu koymasını başaramadığımızı kimse konu etmiyor ama Yunan adalarına yönelik turist çıkarması gündemden düşmüyor…

   Bir de Yunan adalarının Türkiye’den çok daha ucuz olduğu belirtiliyor…

   Doğru mu?..

   Evet doğru…

   Türkiye’de alkol fiyatları son 20 yılda anormal artış gördü…

   Kiralarda, nakliyede ve diğer hizmetlerde meydana gelen artışlar yüzünden lokantalar dünyanın en pahalısı oldu…

   Benzer durum Kuzey Kıbrıs’ta da yaşanıyor…

   Son aylarda Kıbrıslı Türklerin neden güneye akın ettiğini iyice tahlil etmek lazım…

   Sadece et meselesi değil…

   Giyimden, sebze ve meyveye, lokantadan eğlence yerlerine kadar hemen her şey kuzeyden daha ucuz oldu…

   Dolayısıyla insanlar güneye akın ediyor…

   Kuzeyi ucuzlatmak için ‘Hükümet ve ekonomik örgütler’ ciddi önlem almazsa, çok kısa bir süre sonra ekonomi tamamen güneye kayacak…

   Kuşkusuz bu noktada kendilerini kurnaz zanneden bazı ithalatçı ve dağıtıcılar ‘güneye geçemeyen Türk vatandaşlarını kazıklamaya devam edeceklerini’ düşünebilirler…

   Ama bu sakat düşüncenin de çökeceği yöntemleri bulacaklardır…

   Kaçakçılık artacak, maliyenin gelirleri azalacak…

   Önemli olan gerçekleri görebilmek ve kuzeyi ucuzlatabilmektir…

   Güneyde çocuk bezleri, süt ve mamalardan KDV kaldırıldığı zaman, kuzeyde de aynı önlemin alınması yönünde çağrı yapmıştık…

   Hükümet buna olumlu yaklaşıp yüzde 16 oranındaki KDV’yi kaldırdığı halde, ithalatçı ve satıcılar eski fiyatların üzerine yenisini ekleyip tatlı kar politikasını izlemeye devam etti…

   Liberal ekonomi diyerek buna göz yummak hem devletin gelirlerine, hem de insanların ekonomisine ağır bir darbedir…

   Bazı beyler ve hanımlar lüks yaşam sürecek diye küçük bir ülkenin bu kadar pahalı bir yer haline getirilmesi kabul edilemez…

   Çocuğunuz her türlü uyarıya, tatlı söze rağmen uslanmıyorsa, kulağını çekersiniz…

   Bizde piyasayı pahalı hale getirenlere neredeyse plaket verecekler…

   Böyle olmamalı…

  ‘Sahte diploma’ skandalıyla eğitime vurulan darbenin ardından turizme vurulacak darbelerle KKTC ekonomisi yerle bir olacak…

   Zaten ‘kağıttan kale’ olan bu ekonomi için bir üfleme yeterlidir…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Öz
Öz - 2 saat Önce

Türkiye cumhurbaşkanlığı forsunda 16 devleti işaret eden sembol var. Yani Türkler 16 devlet kurmuş ama yıkılmış. Bir de deyim var” Adalet mülkün temelidir” diye. Yani 16 devlet mülkün temeli olan adaletsizlik yüzünden yıkıldı. 1215 Macna Carta nın kabul edildiği yıl. O tarihte Osmanlı yok ve adamlar Tanrının yeryüzündeki temsilcisi krala her istediğini yapamayacağını kabul ettiriyorlar. Adaleti temsil eden ise, bizde Atatürk’ün kadınlara verdiği haklara kadar, ismi var, cismi yok kadın. Bir elinde terazi, diğer elinde kılıç. Yine adaleti simgeleyen kıral ve değirmenci arasında geçen “ Berlinde mahkemeler var.” sözü.Avrupa Birliği, insanlık onuru üzerine kurulmuş ve en önemli organı İnsan Hakları Mahkemesi. Peki bizde durum nasıl? Nasıl olduğu adalet bakanı ile görülüyor. KKTC de İngiliz koloni idaresi nedeniyle adalet bakanı yok. Maalesef kendiler kaldıracaklarına, adalet bakanlığı kurulması için baskı yapılıyor. Adalet yoksa mecliste küçük hesaplar yüzünden dokunulmazlık kaldırılmaz. Savcılara rüşvetler başlar.Siyaset adaleti esir alır. Her şey berbat olur.Sonra da “ Neden biz yapamıyoruz” diye hayıflanır dururuz. Sahtekarlık, mafya örgütlenmesi, yasa dışı bahis, kara para, fuhuş, her türlü kanunsuzluk bizde hayatın normal akışı olur. Ekonomiye güven kalmaz. Ekonomi batak hal alır. İşte günümüzden yansıyanlar. İşte adaleti hakim kılmak ancak ve ancak AB ne katılmakla olur. Onun da yolu belli. Çözüm. Çözümün de yolu belli. İki bölgeli, iki toplumlu,tek egemenlik, siyasal eşitlik, tek kimlikli federasyon. Her şeyin düzelmesinin yolu budur.

banner471

banner474