Kuzey Kıbrıs gibi küçük bir ülkede iki ay içinde 3 kez hükümet kurulması görülmüş, duyulmuş bir şey değildir…
Bunun demokrasiyle yakından uzaktan ilgisi yoktur…
Kabul edilemez ve sürdürülemez bir siyaset anlayışının sonuçlarını yaşıyoruz…
Ve bu anlayış devam ettiği sürece KKTC’nin bir adım ileriye gitmesi mümkün değildir…
Öyleyse; bir an önce yanlıştan dönmek zorundayız…
Önümüzde iki seçenek vardır…
Birincisi Başkanlık Sistemi…
Bu konuda sadece mevcut siyasi partilerin veya 50 milletvekilinin söz sahibi olması doğru değildir…
Halka gidilmeli ve sorulmalıdır…
‘Diktatörlük’ korkunuz mu vardır?..
O zaman referanduma giderken, Başkanlık Sistemi’nin ne şekilde olacağını da açıklayın ve halktan onay isteyin…
Nüfusun yüzde 65’inin onay verdiği federal çözüm gerçekleşmiş olsaydı, Başkanlık Sistemiyle yönetilecektik…
Öyleyse; güneydeki sistemin aynısını niye kuzeyde uygulamaktan kaçınıyoruz?..
Güneydeki sistem, gerekli görülmesi halinde Cumhurbaşkanı’nın dokunulmazlığının kaldırılmasını öngörüyor…
Başsavcı’nın, Cumhurbaşkanını sorgulamasına yetki veriliyor…
Bakanlar kurulunun üyeleri, parlamento dışından, Cumhurbaşkanı tarafından belirleniyor…
Bunun neresi kötü?..
Halkı aldatmaktan vazgeçelim
Ama yine de referanduma giderken halka sadece Başkanlık Sistemi’ne geçişi sormayalım…
Parlamenter sisteme devam edilsin mi onu da soralım…
Devam edilmesini isteyenler şu soruyu da yanıtlamalı:
-Milletvekilleri sadece parlamentoda görev yapacak ve bakan olamayacak…
Göreceksiniz ki, parlamenter sistemin devamını isteyenlerin büyük bir çoğunluğu, milletvekillerine bakanlık yolunun kapanmasına destek verecek…
Çünkü halk bugüne kadar ülkede nelerin yaşandığını, ne tür oyunların döndüğünü biliyor…
Bakan olamayan milletvekillerinin bir anda parti değiştiğini veya kendi partisine karşı eylem yaptığını da biliyor…
Bunun önüne geçmenin yolu, öncelikle Başkanlık Sistemidir…
Küçücük bir yerde hem Cumhurbaşkanı, hem Başbakan’ın olması nedeniyle siyaset kurumu çökme noktasına geldi…
Böylesi bir durumda KKTC’nin düzlüğe çıkabilmesi ve halkın mutlu olabilmesi mümkün değildir…
Gerçekleri görmeli ve siyaset kurumunu yeniden düzenleyerek, halkın güvenini sağlamalıyız…
Aksi halde çok daha ciddi sıkıntılar kapının ardındadır…
Turizmi batırdığımiz KKTC turizm bakanından ,
Girne, Bafra , ve Mağusa Lagunadan turizmin canlanması için Adnan Şensesli çağrı “
Yeter ki Gel Bana Senede BİR Gün !!