Ekonomi Kıbrıs’ın birinci öncelikli sorunu konumunda.

Güneyde ve Kuzeyde sosyal yaşamı sıkıntıya sokacak bir şekilde tıkanıklık var.

KKTC’nin serbest ticaret yapan bir ülke gibi avantajlı bir konumda olmadığı anlaşılmalı ve kabul edilmelidir.

Burada ticari ve üretim olarak yatırımlara ihtiyacı vardır.

KKTC’de yüksek öğrenim  başarılı bir konumdadır bununla birlikte turizm en önemli ve gelecek vaat eden diğer sektördür.

Özellikle çok önemli bir proje konumunda bulunan adaya Türkiye’den boruyla su getirilmesi projesinin ekonomiye olumlu katkısı olacaktır.

Adamıza gelecek suyla birlikte burada üçüncü önemli bir sektör olabilecek tarım sektörünün de KKTC ekonomisinde etkisinin ve kapasitesinin çoğalması sağlanacaktır.

KKTC’de pek çok alanda faaliyet gösteren esnafımız ve iş insanlarımız vardır.

KKTC şartları ve koşullarıyla son derece başarılı olanların yanında özellikle finansmana erişim ve kaynak sıkıntısı, girdilerin, maliyetlerin yüksek olmasından ötürü belirli bir kapasite düzeyinden ileriye gidilememektedir.

Bu durum hem ekonominin küçük kalmasında hem de bizlerin en önemli sıkıntılarından olan reel sektör aracılığı ile istihdam olanakları yaratılmasında bizleri olumsuz bir şekilde etkilemektedir.

Bugünkü şartlar zor

Bu koşullar altında kendi kendine yeten ve kendi ayakları üzerinde duran bir ekonominin oluşması, istikrarlı bir siyasi iradeyle bile ancak orta vadede mümkündür.

Öte taraftan durum ve şartlar her ne olursa olsun burada insanlarımızın varlığını insanca yaşayabileceği bir şekilde sürdürmesi gerekmektedir.

Bu da ileriye yönelik projeler demektir.

Az önce altını çizmiş olduğum su projesi henüz gerçekleşmemesine  rağmen KKTC halkının umutlarını pozitif yönde etkilemiştir.

Halkın geleceği güvence altına alınmalıdır.

Daha başka yönde yapılacak projeler için yaratılabilecek kaynaklarla yurt içinden ve yurt dışından yatırımcıların ülkemize yatırım yapmasıyla birlikte ekonomimiz  sürdürülebilir istikrarlı bir ekonomi durumuna gelebilecektir.

Bugünkü mevcut yapıda ve kapasitede elbette yapısal sorunların ortadan kaldırılması ve reformların hayata geçirilmesinin olumlu sonuçlar getireceği yadsınamaz.

Sadece elektrik konusunda ülkemizde yaşanan anomali ve yüksek maliyetlerin karşılanmasında dahi çok ciddi sıkıntılar mevcuttur.

Çözümün ekonomisi göz ardı edilemez

Arzumuz odur ki bugün yürütülen müzakere süreci kısa sürede kazan kazan esasına dayalı bir antlaşma ile sonuçlandırılır ve Akdeniz’in ortasında bulunan Kıbrıs adasında barış kalıcılaştırılmış olur.

Bugün özellikle çözümün ekonomisinin gerek altyapısal olarak gerekse çözüm sonrası adaya gelecek  istikrarla birlikte dış yatırımların artacağı ve adanın hem güneyinde hem kuzeyinde hali hazırda var olan turizm, yüksek öğrenim ve tarım sektörü ve diğer sektörlerin bugünkü pozisyonlarından çok daha güçlü bir pozisyona erişebilecekleri öngörülebilir.

Kıbrıs’ta çözümün ekonomisi ve Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon yataklarının ekonomik değeri ve adaya yansımaları son iki yıldan bugüne Dünya genelinde faaliyet gösteren düşünce kuruluşlarında tartışılmakta ve çeşitli öngörüler ortaya konulmaktadır.

Bugün ‘boru hattı diplomasisi’ diye de adlandırılan diplomasi trafiği ile adada bulunacak çözümün Doğu Akdeniz’e istikrarı ve iş birliğini getireceği, yarım asırlık çözümsüzlüğün kazan kazan esası ile sonuçlanabileceği ihtimali somut bir ihtimaldir.

Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon yatakları bir çözüm sonrasında ucuz, güvenli ve hızlı bir şekilde Türkiye üzerinden market bulmasında tarafların menfaati söz konusudur.

Çözümün bölgede ekonomik ve siyasi olarak Kıbrıs, Türkiye, Yunanistan, İsrail, ABD ilişkilerini olumlu yönde etkileyeceği öngörülebilir.