banner564

Madde madde yaşanan kaza

Herkes bir şeyler söyledi 4 gencimizi kaybettiğimiz kazada. Öncelikle bu kaza araştırılmalı ama öyle yıllar sürecek araştırma komisyonları falan ile değil. Hemen başlamalı ve hızlı sonuç alınmalı, sonuçları ve sürecin her adımı kamuoyu ile paylaşılmalı. Mecliste bugün bu kaza ile ilgili bir komisyon kurulmalı. Meclisteki tüm partilerin bir vekili bu komisyonda yer almalı.
Günlerdir farklı farklı şeyler anlatılıyor malum kazanın ardından. Kaza olduğu günden bu yana bu konudaki tüm açıklamaları, tüm yazılarını okudum. Görgü tanıklarına kadar ulaştım.
Öncelikle “polis yolu kesti, gençler polisi dinlemedi” tamamen yalan uydurma. Olayın olduğu esnada henüz yol trafiğe kapatılmış değildi. Kazadan hemen sonra yol trafiğe kesildi. Bu bir.
Araç, sel sularına kapılıp giderken onu tutması gereken korkuluklar yol kenarında yoktu. Bu iki.
Su drenajları eski halinden daha kötü bir durumda. Eskiden daha geniş drenajlar vardı, yenilenen yolda su drenajları daraltıldı. Bu üç.
Yaşanan bir doğal afet olsa da bu kazanın sorumluları bulunmalı, yargı önüne çıkarılmalı. Bu şuan ki hükümetin boyunun borucu, bu borcu yerine getirip getirilmediğini denetlemede muhalefetin görevi olmalı. Bu dört.
Bu kaza, bundan sonraki benzer kazaların da önüne geçilebilmesi adına bir fırsata döndürülmeli, yoksa daha çok canlar aramızdan gidecek. Bu da beş.

Siyaset, tecrübe işidir
Son bir yılda, hükümette görev alıp da, geçmişte söylediği sözler yüzünden sıkıntı çeken onca isim var. Bunların kimler olduğunu hepiniz biliyorsunuz.
Facebook ile memleket yönetilemez. Bunu anlamakta geç mi kaldık.

Geçmişte söylenenlerin tam tersi yapılıyor her seferinde. İşte bu siyasette tecrübe eksikliğinden kaynaklanan bir durumdur. 
Dağ yolunda meydana gelen kazadan sonra neler paylaşılmıştı sosyal medya hesabından?..

Yüksel Çelebi için 5 şarkı seçtim
Son sel felaketinin en çok mağdur ettiği yerlerin başında Dikmen geliyor. Ancak yaşan selin bile önüne geçen Dikmen Belediye Başkanının daha selin ağır faturası ortaya çıkmadan kendi partisinin basın yayın organına verdiği demeç ve sonrasında kendi evininde sel sularına kapılması büyük bir trajedi.
Olan oldu, şimdi yaraları sarma zamanı. Ancak aynı Kudret Özersay örneğinde olduğu gibi Yüksel Çelebi’ye de bir ders olmalı bu yaşanan olaylar.
İşte sırf bu yüzden şu beş şarkıyı Çelebi’ye göndermek istedik.
Bir:  Cem Karaca’dan “Kendim Ettim Kendim Buldum”
İki: Orhan Gencebay’dan “Bir teselli ver”
Üç: İbrahim Tatlıses’ten “Ben nerede yanlış yaptım”
Dört: Şebnem Ferah’tan “Yağmurlar”
Beş: Bülent Ersoy’dan “Çile bülbülüm çile”

Kendime notlar
5 yıl önceki selden ne toplum olarak nede bireysel olarak hiçbir ders çıkarmamışız…
Bir sonraki sel felaketi gelene kadar dün yaşananları unutmamalıyım. Kendi evimde gerekli önlemleri alıp, diğer sel yaşanan yerlerde de alınacak tedbirleri yakından takip etmeliyim…
Bu hafta yaşanan yeni bir felaket için gerekli önemler alındı mı? Çok merak ediyorum. Zira yeni bir fırtına yolda...
Artık değil sağanak yağıştan, hafiften yağmurun çiselemesinden bile korkar bir hale geldik…
Son selde gördük ki sosyal medyada yer ala her şeyi doğru kabul etmemek gerekiyor. Amerikalı manken bunun en büyük ispatı…

MESAJLAR 

Mustafa AKINCI: Çok geçmiş olsun, ancak bir nokta dikkatimizi çekti, neden Başkent Lefkoşa’da değil de Gazimağusa’da ameliyat oldunuz. Vardır her halde bir sebebi değil mi? 

Burhan ATAKAN: Sendikanın adını değişmenizle birlikte artık bize KTHY’yi hatırlatacak hiçbir şey kalmadı geriye. Tabi ki genel kurul kararına saygı duyuyoruz ama Hava-Sen adı bize her seferinde KTHY’yi anımsatıyordu. 

Savaş ATAKAN: Ofise bol miktarda Rize çayı aldırmışsınız. Artık sizin ofise gelenlere kahve değil Rize Çayı ikram ediyormuşsunuz. Afiyet olsun. 

Sertuğ GÜLCAN: Son sel felaketinden sizde nasibinizi almışsınız ve evinizi 3 kez sel basmış. Umarız bundan sonrası için gerekli tedbirleri belediye ile işbirliği yaparak alırsınız, çok geçmiş olsun.

Dr. Ramadan KAMİLOĞLU: Kendi paranızla açtırdığınız dere yataklarını kaymakamlık doldurunca sizde selden mağdur olmuşsunuz. Üstelik kendi tedbirlerinizi önceden almanıza rağmen. 

Osman NESİM: Hafta sonu Kamiloğlu hastanesinin arka bahçesinde mantarlı içli köfte yapıp dostlarınıza yedirmişsiniz. İçli köftelerinizden yiyen bir daha yemiş. Bu konuda ustalığınıza şapka çıkartıyoruz.  

Ali KORALP: Yaşanan sel felaketinden ötürü yaş günü partinizi ileriki bir tarihe ertelemişsiniz. Bakalım yeni yılda mı yapacaksınız yoksa bu yıl tamamlanmadan mı?

Hasan TAÇOY: Sel felaketinde kayıp olan son kızımızın arama çalışmalarında baştan sonra yer almışsınız. Bu konuda mecliste araştırma komitesinin kurulmasını bekliyoruz. 

Ayşegül BAYBARS: Yaşanan sel felaketi ve sonrasında ortalıkta yoktunuz. Bu da eleştiri konusu oldu. Merak ettik acaba kamuoyuna nerede olduğunuz konusunda bir açıklama yapacak mısınız? 

Serhat AKPINAR: Üniversitelerle ilgili alınan son kararı bir sorun bakalım ilgili paydaşlara, önceden haberleri olmuş mu? İşte bu yüzden en çok üniversitelerin bu konuda kamuoyu oluşturması gerekiyor. 

Prof. Dr. Akile BÜKE: Hükümetin aldığı son karardan siz YÖDAK olarak haberdar mıydınız? İşte bizim tamda anlatmaya çalıştığımız şey bu? Bu yüzden bir Yükseköğretim bakanlığı şart bu ülkede. 

Reşat AKAR: Yine yapılması gerekeni herkesten önce yaptınız ve yaraların sarılması için örnek bir kampanya başlattınız. Umarız tüm duyarlı kesimler bu kampanyaya destek olur ve biran önce yaraların sarılmasına bir merhem olur toplanan bağışlar. 

Tufan ERHÜRMAN: Yaşanan sel felaketinin izlerinin silinmesi için özellikle Lapta, Alsancak ve Dikmen Belediyelerine ek bütçe verilmesini biran önce gündeme almanızı bekliyor bölge sakinleri ve başkanlar. 

Ersin TATAR: Yaşanan olayların peşinin bırakılmaması, sorumlulardan hesap sorulması sizin boynunuza asıldı. Artık bu süreçte tüm sorumluluk sizin omuzlarınızda. 

Mesut AYAR: Yaşanan bir felaket sırasında sosyal medyaya yazdıklarınızdan ötürü tüm eleştiri okları size yöneldi, hani haksızda sayılmaz eleştirenler. Böyle hassas dönemlerde daha dikkatli olmanız gerekiyor. 

POLEMİX
 “Üç beş zengin çocuğu keyif alacak diye yapılan bu tür etkinlikleri kesinlikle desteklemiyorum. Tepkim biraz sert oldu biliyorum, ancak bunları ifade etmediğimiz sürece de, bu olumsuzlukların ortadan kalkmadığını görüyoruz”
Eski Büyükelçi Derya Kanbay  

YORUM EKLE

banner471

banner473