Ekonomik ciddi kriz içindeyiz. Bunu dünyada da kriz var doğrusu ile tek başına ele alamayız. Çünkü resmi verilere göre Avrupa’da ve Güneyde enflasyon yüzde 8 dolayında iken bizde, bir önceki yılın Temmuz ayına göre Hayat Pahalılığı yüzde 72,81’dir. Hele Haziran ve Temmuz ayları tam ibretliktir. Çünkü yaz mevsimi nedeni ile 2021 yılına kadar HP, yani enflasyon oranı tüm tarihimiz boyunca hep düşük çıkmıştı. Bu 2021 itibarı ile bozuldu. Haziran 2022’de yüzde 9,54 ve Temmuz 2022’de ise yüzde  5,21 oldu. 2023 yılının aynı aylarında ise tarihsel rekor kırıldı. 2023 Haziran ayında HP yüzde 11,44 olurken;  Hayat Pahalılığı, Temmuz 2023’te yüzde 9,90 oldu. Düşünün ki Temmuz ayında “ karpuza zam” haberini okuduk. Halbuki yaz aylarında domates, salatalık, karpuz, kavun ve tüm sebzelerin fiyatları düşer. Eski esnafların dili ile söylersek, fiyatları “zibil” olur. Ama son iki senede ise bunların fiyatları altın oldu.
Demek ki Güney komşularımızdan farklı, bizim enflasyonu tetikleyen başka olumsuz sorunlarımız var. En önemli etmenlerden biri döviz nedeni ile oluşan krizdir. TL’ nin değer kaybı bu enflasyonu ve pahalılığı körüklüyor. Ha, bu soruna dönük olarak stabil para birimine bağlı muhasebe sistemine veya EURO’ ya geçelim diyen öneriler var. Bunu ret ediyorsunuz. Konuşmuyor, konuşturmuyorsunuz. Üstelik bunu yaparken de “ ne yapalım, para politikamız yok, TL ile ilgili kararlarda sözümüz yok” diyorsunuz. Yani çaresizlik mazereti ile kendinizi siyaseten savunmaya çalışıyorsunuz. Hade buna da eyvallah diyelim. Peki sizin kendi elinizde olan; pahalılığın bu denli azmasını engelleyecek ve insanlara biraz olsun rahat nefes aldırtacak önlemleri alabilecek Maliye Politikası nerede? Maliye politikasına dönük kısa, orta vadeli ve bunu uzun vadeye sağlıklı olarak ele alacak; plan, program ve siyaset nerede? Elinde var olan argümanlardan biri olan Maliye Politikasına dönük de ortada bir şey yok. Üstelik bunun odağı olacak olan  Maliye Bakanlığını ise ayni parti, yol geçen hanına döndürdü.
 2020 ve 2023 arasında yol geçen hanına dönen Maliye Bakanlığından gelip giden, Hancılara bakalım.
1.    Olgun Amcaoğlu görev tarihi:  22.5. 2019 ile 9. 12. 2020 aşağı yukarı 19 ay
2.    Dursun Oğuz görev tarihi:  9. 12. 2020 ile 21.2.  2022 aşağı yukarı 14 ay
3.    Sunat   Atun        görev tarihi:  21. 2. 2022 ile 25.4.2022   aşağı yukarı 60 gün
4.    Olgun Amcaoğlu görev tarihi:  25. 4. 2022 ile 12.5. 2022 aşağı yukarı  17 gün.
5.    Sunat Atun          görev tarihi:   12. 5.2022 ile  26.7. 2022  aşağı yukarı 70 gün
6.    Alişan Şan           görev tarihi:   26.7. 2022  ile  11. 9. 2023 aşağı yukarı 14 ay
7.    Özdemir Berova göreve başlama tarihi: 11.9.2023, bitişi bilinmez. Allah Bakanlık ömrünü uzatsın mı diyelim?  Yoksa UBP Kurultayından sonra Allah Kerim mi diyelim? Bu kadar kısa sürede Hancıları değişen Hanın, çıkaracağı yemeğin ve vereceği hizmetin ne tadı, ne tuzu olur. 
Kısacası, bırakın Maliye politikası oluşturmayı bir yere. Bu politikanın oluşmasının odak noktalarından biri olan Maliye Bakanlığı, yolgeçen hanına döndü. 3 sene bile olmadan, 2ü20 den itibaren Maliye Bakanlığına; 5’i farklı, 7 Bakan geldi gitti. Yol Geçen Hanına dönen Bakanlıktan kısa, orta yada uzun bir Maliye Politikası üretmesini bekleyebilir misiniz? Hele, ayni dönemde de 3 Başbakan görev yapmışsa. Ayni zamanda bu Bakan Değişimleri ile birlikte Maliye Bakanlığı Üst Kademe yöneticileri de gelip gitti; bu halde kim, ne üretilmesini bekleyebilir?
Sahi, son üç senenin politik alanda en popüler sloganı ne idi? İstikrar. Al sana istikrar. Hiç bir alanda zorluklara rağmen çaresiz değiliz. Ama çare üreteceğimiz alanları da vizyonsuzluk ve dar şahsi, zümresel siyasi çıkarlarla çıkmaza sokarsak, başımız pahalılık belasından kurtulmaz. Bu ülke, toplum, insanları sizin makam, parti çıkarlarınızdan öncelikli ve büyüktür. Maliye Bakanlığını yol geçen hanına döndürenler;  ülkeye, topluma, ekonomi ve insana hiç bir değer sunamaz.