banner564

MALTHUS ve günümüz

Thomas Robert MALTHUS (1766-1834), İngiliz, nüfus bilimci ve politik iktisat teorisyenidir. Karamsar kuramlarıyla ünlenen MALTHUS, kendi başlarına bırakıldığında, insan nüfusunun çok hızlı arttığını hesaplamıştı. Ona göre nüfusları kontrol altında tutan başlıca etkenler, savaş, kıtlık ve hastalık gibi felaketlerdi. Kısacası bu acımasız iddiaya göre, bazı insanların yaşayabilmeleri için diğerlerinin ölmesi gerekiyordu. Hayatta kalma, sürekli mücadele ve savaş anlamına geliyordu.
MALTHUS ilk baskısı 1798 yılında yayınlanan “Essay on the Principle of Population, as it Affects the Future” (Toplumun Gelecekteki Gelişimine Etkileri Açısından Nüfus İlkesi Üzerine Bir Deneme) adlı kitabında, insan nüfusunun her 25 yılda geometrik oranda (2, 4, 8,…), yiyecek kaynaklarının ise aynı süre içinde aritmetik oranda (1, 2, 3,...) arttığını iddia etmişti.
MALTHUS, denemesinde nüfusun bu hızlı artışının önlenmesi gerektiğini belirterek, kendince bazı çözümler öne sürdü. MALTHUS'a göre nüfus artışını kontrol eden iki temel faktör vardı: Izdıraplar ve kötü ahlak. Kıtlık ve salgın hastalık gibi olaylar nüfusu kontrol eden ızdıraplardı. Savaş, yeni doğan bebeklerin ölmesi gibi olaylar ise nüfusu kontrol eden diğer faktörlerdi. MALTHUS, savaş, kıtlık, hastalık ve bebek ölümleri gibi olaylarla, dünya nüfusunun hızlı artışının kontrol altına alınabileceğini ve bu sayede nüfus artışının besin kaynakları ile dengeli bir hale gelebileceğini yazmıştı. Aslında bu uygulamaların altında yatan neden, aşağı sınıf emekçilerin sürekli artan nüfusunun, daha medeni insanları tüketeceği korkusuydu. 
Sağduyu ve vicdan sahibi her insanın hemfikir olacağı gibi bu düşünce büyük bir yanılgı ürünüdür. Hem akıl dışı hem de son derece yanlıştır. Bir insanın maddi durumu, toplum içindeki konumu, dili ırkı, cinsiyeti nedeniyle bir diğerine üstün sayılması söz konusu olamaz. Toplumların refah ve huzuru düşünülerek, gelir ve geçim kaynaklarının doğru planlanması, elbette toplumların geleceği açısından büyük önem taşımaktadır. Ancak bir toplum geleceğini MALTHUS’un teorisine göre planlamaya çalışması akıldan yoksunlukla aynıdır.
Fakat yakın coğrafyamızda yaşananlar MALTHUS’un teorisini anımsatmaktadır. Bugün Ortadoğu ve Afrika’da yaşanan insani krizler, binlerce insanın hayatına mal olmaktadır. Bir tarafta Suriye, Irak, Güney Sudan ve Orta Afrika Cumhuriyeti'nde yaşanan krizler, diğer tarafta Nijerya'daki Boko Haram saldırıları, Irak ve Afganistan'da bitmeyen sorunlar, Libya'daki istikrarsızlık ve Yemen'deki kriz... Dünya bu kadar çok krizin aynı anda yaşandığı başka bir dönemi anımsamamaktadır.
Avrupa’ya kaçak yollardan girmek isterken Akdeniz’de boğulan göçmenlerin sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 30 kat arttı. Uluslararası Göç Örgütü (IOM), 2015’in başından bu yana Avrupa’ya kaçak yollardan girmek isterken sadece Akdeniz’de can veren göçmenlerin sayısının 2 bin 365’i bulduğunu ve bu sayının Avrupa’ya geçmek isteyen göçmen sayı ile birlikte daha da artacağı endişesini duyuruyor.
Thomas MALTHUS’u doğrularcasına yaşanan yakın coğrafyamızdaki bu insanlık dışı olayların sona ermemesi bizleri rahatsız ederken, istenmedik bir şekilde coğrafyamızı da içine çekmektedir. Bu büyük insanlık sorununu devam ettiği sürece bizlerde etkileniyoruz. Ayrıca yakın coğrafyamızda yaşanan bu insanlık sorunu çözümlenmeden, Kıbrıs adasına barış gelebileceği konusunda endişeliyim. İnsanca yaşam adına, yakın coğrafyamızdaki insanlık sorunlarının, insan haklarına ve evrensel değerlere dayalı yasal çözüme kavuşması dileklerimle, herkese iyi pazarlar.
YORUM EKLE

banner608

banner473