banner564

Maraş mı?

Ülkede hükümet yok. Ama bunu dert eden belli kesimler dışında olayı çok dert eden yok. Sterlin 
11 TL’ye dayandı. Dolar, Euro rekor üstüne rekor kırıyor. KTTO düzenlediği basın toplantısında ekonominin %11 küçülmesi ihtimalinden söz etti. Turizm belirsizliğini, üniversite sektörü sallanmasını devam ettiriyor. İşsizlik, kapanan işyerleri her geçen gün artıyor.
Esnaf, dar gelirli insanlar karamsarlığın en dip noktasında. Ama bütün bunlar sanki egemen siyaset için, tali mesele imiş gibi. Onlar açısından varsa yoksa Maraş. Devlet erkanı bununla yatıp, bununla kalkıyor. Vatandaş dövizle olan borcunu, kirasını ve sözleşme yükümlülüklerini ödeyebiliyor mu? Dövizin serseri mayın gibi yükselişinin fiyatlara yansıması ile alım gücünün düşmesi de gündemlerinde yok. Varsa yoksa Maraş ve iki devlet.
Peki Cumhurbaşkanlığı seçimini kazananların bunlarla ilgili alakaları var mı? Zafer sarhoşluğu daha geçmedi mi? Hayır. Şimdi onların derdi Kurultay.
Peki %48 oyla seçimi kaybedenlerin gündeminde ağırlıkla bunlar yer alıyor mu? Hayır. Maraz ve nihilizm hakim. Bittik, tükendik söylemi önde. Kimlik ki önemlidir, ama yalnız bunun üzerinden siyaset yapmak ise sizi eleştirdiklerinizle tersten benzeştirir. Ama maalesef bu önde.
Bu nedenle artık düşünce, toplumsallık, kurallara, insan ve teamüllere bağlılık bir nostalji oluyor. Bu nedenle seçim kazansa ve “devleti yaşatacağız, tanıtacağız” diye nutuklar atsa da; küçük hesaplar için pervasızca Başbakanın vekalet vermeden görevden gitmesi ve devletin, ülkenin hükümetsiz kalması söz konusu olabiliyor. Yani kurallar, teamüller, toplumsal sorumluluk nostalji oluyor. Ama bunu yapanlar hala, iri iri milliyetçi sözler söylemeye devam ediyor. Yani devleti bu aymazlıklarla darbeleyenler, onu kutsayan nutuk atmaya devam ediyor.
Peki halkı, demokrasiyi, sorumluluğu dillerinden düşürmeyen ve sanki kendisi sözcüsü imiş gibi CB seçimindeki %48 hakkında ahkam kesenler, bu olanlar bitenlerle ilgili değerlendirme yapıyor mu? Hayır. En kolayına başvuruyor. “Zaten alt yönetimiz, zaten müdahale” deyip; demokratik mücadelenin kahırlı mücadele alanlarında geri durmak için nihilizmin doruklarında , “bu memlekette bir şey olmaz” deyip, ucuz kahramanlıkla gösterişli “sinizm” oyununa giriyor. Bu nedenle ne ülke ekonomisi, ne insanların derinleşen dertleri ile ilgilenme gündemde olmuyor. Kim daha keskin söz söyleyip, “mahallesinin” gösterişli kabadayısı görünümünde olacak. Mesele bazıları için yalnız bununla sınırlı.
İşte bu nedenlerle de Maraş gündemin başına oturdu. Egemen olanlar bu ağır sorunlardan insanların dikkatini kaçırmak için buna binmeyi tercih ediyor. Hali ile toplumsal muhalefette bunca ağır soruna karşın önlerine getirilen bu gündeme kilitleniyor. 
Ama bilelim ki bu hal, ekonominin içinde bulunduğu bu olumsuz hali daha da derinleştirecektir. Çünkü artık tüm dünyada karşılıklı bağımlılık var. Nasıl ki evrensel bir hal alan Covid-19 salgını bütün dünya ekonomisini alt üst etti. Bölgesel savaşlar, krizler, gerginliklerde yalnız ilk halkada çatışan tarafları değil; ikinci halkadaki bölge ülkelerini ve ardından da bütün dünyayı olumsuz olarak etkiler. Bu bakımdan bu Maraş meselesi de aynı etkiye sahiptir. Dolayısı ile bu mesele yalnız bizim iç meselemiz olamaz. İşte o zaman bu konuyu ekonomi açısından da değerlendirmeniz gerekir. Bu olumsuz şartlarda siyaseten BM ve AB ile Maraş üzerinden de kavgalı hale girmek, çözümsüzlük şartlarında ekonomik iyileştirme için ihtiyacınız olan tüm açılım olanaklarını bize bir kez daha daraltır. 
Evet sorunları ellememek için Maraş konusu egemenler için bir müddet daha geçerli olabilir. Ama nereye kadar? Ekonomideki ve insan yaşamındaki bu çöküş, bunu da geçersiz kılacak. Ama bunun zararı da çok zor atlatılacak.

YORUM EKLE
YORUMLAR
kktc
kktc - 4 yıl Önce

dunyada son 3 sene icinde en fazla deger kaybeden 2.para birimi yakinda paranin kagit ve metal degeri alim degerini gececek ama hayat ucuzluyor mesela 1 kilo peynir 50tl=5.5 $ yakinda 1 kilo peynir 50tl=4$ yani $=12.5tl olunca ucuzlamis oluyor

banner471

banner474