Beğensek de beğenmesek de siyasi hayatımızın sözlü literatürüne “Maskaralık” sözcüğü de giriverdi. Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre “Maskaralık” kelimesinin iki anlamı vardır;
1. Soytarılık.
2. Şerefsizce, haysiyetsizce davranış, rezalet.
Geçtiğimiz hafta coğrafyamızın siyasi akışında beklenmedik gelişmeler yaşanırken, bu gelişmelere maskaralık diyenlerin çorbada tuzu yokmuşçasına, sözlü siyasi yaşantımıza yeni kelimler katmaları bir ironi diye düşünüyorum.
Hatırlar mısınız bilmem, Eylül 2006 tarihinde Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) ile Özgürlük ve Reform Partisi (ÖRP) koalisyon hükümetini oluşturmuşlardı. ÖRP, 2006 tarihinde Ulusal Birlik Partisi'nden (UBP) ayrılmış olan kişiler tarafından kurulmuş siyasi bir partiydi. Partinin amblemi kollarını iki yana açan insan figürü üzerindeki yapraklarla bir ağaç formu şeklindeydi.
ÖRP'nin 18 Nisan 2010'da yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ı desteklemesi parti içerisindeki kesimlerde tepkilere yol açmış ve aralarında milletvekili adaylarının da olduğu bazı kişiler partiden istifa etmişlerdi. Parti 2010 yılında feshedildi ve üyeleri tekrardan Ulusal Birlik Partisi'ne katıldı.
Bu senaryonun bir benzeri de Demokrat Parti Ulusal Güçler (DP-UG) ile yaşanmıştı. 2013'te UBP'de o dönem parti içi muhalefette yer alan sekiz milletvekili Demokrat Parti’ye (DP) geçmişlerdi. Bu geçişle büyüyen DP, tüzük kurultayı gerçekleştirerek DP-UG adını almıştı. Daha da ilginç olanı bu geçişle birlikte siyasi yaşantımızda bir ilke daha imza atılmış olmasıydı. UBP’den ayrılıp DP’ye geçen siyasilere, DP-UG’den ayrılmaları halinde tazminat ödeyecekleri birer de sözleşme imzalatılmıştı.
DP 2013 tarihinde yapılan genel seçimlere DP-UG olarak katılmıştı. Bu seçimde DP-UG oy oranını %23,2'ye yükselterek seçimlerde üçüncü parti olmuşlardı. DP-UG bu seçimlerde 12 milletvekili çıkarmıştı. 
Ancak 2014 yılında DP-UG’de başlayan istifa süreci ile UBP kökenli vekiller, tekrardan UBP’ye dönüş sürecini başlatmıştı. Hatta UBP kökenli vekillerin yanında birkaç DP kökenli milletvekili de UBP’ye geçmişlerdi. Bu geri dönüş sonrası, 2016 yılının aralık ayında Demokrat Parti, DP-UG parti isminden "Ulusal Güçler" ibaresini kaldırmıştı.
Bugün yaşananları maskaralık diyerek nitelendiren siyasiler, kendi koltuk kavgaları için oynadıkları oyunları unutmuşçasına, sırf muhalefet olsun diye ileri geri sözler sarf ederek muhalefet yaptıklarını sanmaktadırlar.
Geçmişte yaşanan olaylarla, bugün yaşanan olaylar arasında bir fark yoktur. Olay koltuk ve koltuğun sağladığı menfaatler kavgasıdır. Zaman değişiyor, kişiler değişiyor, oynanan senaryo değişik gibi görünse de olaylar değişmiyor. Özellikle sosyal ve ekonomik dengeler günden güne daha da bozulurken koltuk kavgaları değişmiyor ve sadece bambaşka boyutlara taşınıyor. Ancak bugün yaşananlar kesinlikle bir maskaralık değildir. Bir siyasimizin meclisin yüce kürsüsünde söylediği gibi; “Etik dışı olabilir ama gayrı yasal hiçbir şey yoktur!”. Nasıl olsa her zamanki gibi etik dışılık kısım da bir şekilde hallediyor.
Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar.