Güney Kıbrıs’ın en deneyimli siyasilerinden biri de sözde Maraş Belediye Başkanı Aleksis Galanos’tur...
Galanos, geçmiş yıllarda Meclis Başkanlığı yapmış, daha sonra emeklilik kararı alarak siyasetten çekilmişti...
Ne var ki; Rum tarafında ‘partiler üstü’ bir anlayışla yürütülen Kıbrıs siyaseti çerçevesinde Galanos’a ‘Maraş Belediye Başkanlığı’ görevi verildi...
Galanos, üstün zekâsı ile Maraş’ın iadesi konusunda sayısız girişimlerde bulundu...
Özellikle Avrupa Birliği’ndeki yetkililerle yakın temas halinde, konuyu sürekli canlı tuttu...
Kuşkusuz; Kıbrıslı Türklerde böylesi bir siyaset anlayışı yoktur...
İktidara kim gelirse, en kültürlü, en bilgili, en başarılı insan mutlaka o partinin rozetini takanlardır!..
Başka birine kesinlikle ihtiyaçları yoktur!..
Hâlbuki bu toplumun yetiştirdiği çok değerli insanlar vardır...
İç siyasette onlarla farklı görüşlerde olabilirsiniz...
Ancak Kıbrıs konusunda neden Rumlar gibi ‘partiler üstü’ bir anlayış sergileyemiyorsunuz?..
Neden mi?..
Kültür meselesi!..
Bunun başka bir izahı olamaz...
Acilen çözüm istiyor
Neyse Galanos’un son açıklamalarıyla devam edelim...
İlk defa ortaya büyük bir fırsatın çıktığını belirterek, bunun yitirilmemesini isteyen Galanos, “Herkes yüzündeki maskeyi çıkarıp, ne istediğini söylesin” diyor...
Çözüm olması halinde, batmış ekonominin de düzeleceğine dikkat çekiyor...
Yalan mı?..
Kesinlikle doğru...
Maske meselesine gelince...
Buna katılmamak mümkün değildir...
Sadece Rum tarafında değil, Türk tarafında da maskeler inmelidir...
Bir yandan çözüm istediğini söyleyen Rum siyasi liderliği, diğer yandan ELAM ve Hrisi Avgi gibi faşist terör örgütlerini besliyorsa; Kıbrıslı Türkler yeni bir ortaklığı iki kez düşünmelidir...
Bugünkü ortamda bile Türk düşmanlığı temelinde faaliyet gösteren bu örgüt mensuplarının, olası bir çözüm sonrasında neler yapabileceğini çok iyi tahlil etmeliyiz...
Ve kendi içimizde “Her ne pahasına olursa olsun çözüm olmalı” diyenler de maskeleri çıkarıp, Kıbrıslı Türklerin güvenliğini nasıl sağlayacakları konusunda bizleri aydınlatmalıdır...
Çözüm olacak diye insanlarımızın önemli bir kısmının göçmen olacağını ve mülklerini terk etmek zorunda kalacaklarını artık açık açık konuşmalıyız...
Halka doğrular söylenmelidir...
Eğer, böylesi bir endişe yoksa o zaman da güvence verilmelidir...
“Korkmayın ey insanlar, hiç kimse yerinden oynamayacak” veya “Sadece şu bölgeler iade edilecek” denmelidir...
Kaç bin kişinin yeniden göçmen olacağı konusundaki düşünceler açıklanmalıdır...
Halen 80 bin dolayında insanın devletten çek aldığını dikkate alarak, çözüm sonrasında bunları kimin ödeyeceği ortaya konmalıdır...
Garantilerin ‘tabu olmadığını’ söyleyenler, nasıl bir garanti düşündüğünü de ortaya koymalıdır...
ELAM faşistlerini Türkiye dışında hangi gücün durduracağını biliyorlar mı?..
Biliyorlarsa bunları açıklamalıdırlar...
Evet, maskeler artık düşmelidir...
Adanın her iki tarafında herkes ne istediğini, ne amaçladığını ve nelerin olacağını halka açıklamalıdır...
“Kapalı kapılar ardında Kıbrıs” oyunlarına hiç gerek yoktur...
Çıkarın maskeleri...
Halk gerçek yüzleri görerek karar versin...
