KKTC hükümeti önce kamu maaşlarına verilecek artışı açıkladı...
   Yüzde 56 oranında bir zam herkesi umutlandırdı...
   Sonrasında birileri hesap makinsini eline alarak toplama, çıkarma yapmaya başladı...
   Derken iki artı ikinin dört etmediğini fark edip, Başbakan’ın önüne bir metin koydular...
   O da gerekeni yaptı...
   Gece yarısı operasyonuyla Resmi Gazetede kamu çalışanları ve emeklilerden bir miktar kesinti yapılacağı duyuruldu...
   Yeni zamlarla en düşük maaşın 15 bin dolayında olacağı gerçeğinden hareketle bu rakamın üzerindeki maaşlardan yüzde 20 kesinti yapılacağı belirtildi...
   Kurt politikacı Ünal Üstel, bunu açıklarken aynı zamanda akaryakıt ücretlerine indirim yapıldığını da duyurdu...
   Döviz yükselirken, TL kullanan KKTC’de akaryakıt fiyatları bir ay içnde dördüncü kez indirilmiş oldu!..
   İşte buna ‘doğru hesap’ denir!..
   Euro kullanan Rumlar için tam bir bayram havası...
   Neyse maaşlara dönelim...
   Akaryakıt indrimi sendikaları tatmin etmeyince oklar maaşlara yöneldi...
   Ya karar iptal edilecek, ya da eylemler başlayacak!..
   Ayrıca sivil itaatsizlik olacak...
   Yani devletin kararları uygulanmayacak...

Uykuları kaçtı

   Kasım ayında yerel seçimlerin yapılacağını düşünen UBP’liler, yeni bir hesaplama yapmak zorunda kaldı...
   Bu kez iki iki daha üç eder diyerek, maaş kesintilerinde ‘taktikayı’ değiştirip 15 bin lira alanlardan yüzde 10, 30 binin üstünde alanlardan yüzde 20 kesinti yapılacağı duyuruldu...
   İşte KKTC’ye özel yönetim şeklinin özeti...
   Bir gün içinde iki farklı karar...
   Yeni hafta içinde üçüncüsü de gelebilir...
   Siyasette ‘olmaz, olamaz’ diye bir kural yoktur...
   Merhum Demirel’in dediği gibi “dün dündür, bugün bugündür...”
   KKTC’deki hükümet de aynen böyle yapıyor...
   Gündemi canlı tutmak da bir başarıdır...
   Neticede kimse aç susuz değil...
   Maaşlar öyle ya da böyle ödenecekse sorun yoktur...
   Sendikaların önceliği de budur...
   Maaşlar ödendiği sürece herkes mutlu ve huzurludur...
   Ekonomi bitmiş, borçlar ödenemez duruma gelmiş, yollar çökmüş, suçlar patlamış kimin umurunda...
   Düzene ayak uydur, yan gel keyfine bak...

Erenköy belgeselini beklerken

   Bakın şu KKTC’nin haline...
   Özellikle ‘milliyetçi’ iktidarlardan Erenköy belgeseli beklerken, bunun tam tersi bir durum çıktı ortaya...
   Olamaz mı?..
   Devlet Piyangosu’nun müdürü olan genç arkadaş yanlışlık yapamaz mı?..
   Okul yıllarında ona Erenköy anlatıldı mı ki; neyin ne olduğunu bilecek?..
   Erenköy’ü bunca zaman umursayıp, herhangi bir adım atan oldu mu?..
   Elbette oldu...
   Bakın kısaca anlatalım...
   Erenköy Mücahitleri Derneği, zamanın milliyetçi Başbakanı Hüseyin Özgürgün’e giderek, projeyi sundu ve yardım istedi...
   Özgürgün BRT’den alınan teklifin miktarını sorduğunda kendisine 220 bin civarı bir rakam söyledi...
   “Bu iş olmuştur arkadaşlar, yürüyün” dedi...
   Sonrasında Maliye’den kuruş çıkmadı...
   Erenköy Mücahitleri Diyalog Medya’ya geldi ve projenin bir bölümü eksiltilerek sadece 15 bin TL’ye belgesel hazırlandı...
   Belgesel bir haftadan beri tv2020 ekranlarında yayınlanıyor...
   Neyse gelelim esas meseleye...
   Erenköy olaylarının yıldönümü münasebetiyle Devlet Piyangosu bir fotoğraf kullandı...
   EOKA’cıların ‘zafer’ fotoğrafı, mücahitlerin fotoğrafı diye basıldı...
   Ardından kıyamet koptu...
   Sağcısı, solcusu hükümete vuruyor...
   Bir de Cumhurbaşkanına...
   Çünkü Cumhurbaşkanlığı’nın 20 Temmuz paylaşımında aynı fotoğraf kullanılmış...
   Demek ki çok hükümet, çok bakan veya bakmayan, çok müdür, müsteşar değiştirmek ve yüzlerce ‘danışman’ tayin etmekle olmuyor ülke yönetimi...
   Bu saatten sonra yapılması gereken nedir bilir misiniz?..
   Uyanmak, rüyadan kurtulmak ve gelecek için adım atmak...
   Rüyadan kurtulmak için fazla zaman kalmadığını da bilelim...