Muhalefette olanlar, iktidardaki partilere veryansın ediyor:
   Ülke ateş yerine döndü…
   Vatandaş evine yiyecek götüremiyor…
   Yaşlılar, soğuk kış gecelerinde ısınamıyor…
   Elektrik çarpıyor, gıda fiyatları yakıyor…
   Uyuşturucu patladı, cinayetler arttı…
   Bütçe açığı milyara dayandı…
   Bunları bozuk plak gibi sabah, akşam tekrarlıyorlar…
   Muhalefet bunu yapıyorsa, iktidardakilerin dili mi tutulacak?..
   Onlar da cevap veriyor:
   Kırk yıldır yakıp, yıktıklarınızı 10 ayda temizleyemeyiz…
   Eğitim geriledi, kamu hizmeti çöktü…
   Poliste otorite kalmadı…
   Yolsuzluk dosyaları kapatıldı…
   Alacak-verecek davaları patladı…

Hangisi haklı?..

   İşte Meclisin bugünkü durumu böyledir…
   Hem iktidarda olanlar şikayet ediyor, hem de muhalefette olanlar…
   İyi güzel de sizler bu göreve talip olurken, ülkenin 40 yılda nereye geldiğini bilmiyor muydunuz?..
   “Durduracağız, izin vermeyeceğiz” dediklerinizin üzerine eklemeler yapıyorsanız, halkın bu pilavı yutacağını mı sanıyorsunuz?..
   Sonra “10 ayda mı değiştireceğiz?” masalı da mide bulandırıyor…
   Üzerinden iki tane Rennie mi alalım; yoksa eskiler gibi Alka Seltzer mi kullanalım?..
   Perrier etkili ama pahalı…
   Sırma’ya mı dönelim, Beypazarına mı?..
   Basit bir yasa değişikliği için 10 ay yetmedi mi?..
   Araç muayenelerinin 3 yılda bir yerine her yıl yapılması için 10 yıl daha mı bekleyeceğiz?..
   Kayıtsız, ruhsatsız araçları durdurmak için 30 yıl mı istiyorsunuz?..
   Polisin 2 yıl önce personel ihtiyacı 600 idi…
   Eskiler yapılan uyarıları dinlemediği için, personel alımına gitmedi…
   İyi güzel de şimdiki açık bine yükseldi…
   Personel alımları niye geciktirildi?..
   Cin’ler mi engelliyor, Filler mi korkutuyor?..
   Yeni sınır kapıları açıyorsunuz, öğrenci sayısının 100 bini aştığını belirterek övünüyorsunuz, turizmde 2 milyon hedefinden söz ediyorsunuz ama polis sayısını artırmıyorsunuz…
   Sonrasında polisin otoritesiz olduğunu söyleyerek, yetersizliğinize kılıf yaratıyorsunuz…
   Mahkeme binasını tamir edecek bütçeniz yok…
   Siyasi partilere yönelik yardımı yüzde 29 oranında artırıyorsunuz…
   Lapta’da sel felaketi sonrasında minibüsünü taşların arasından çıkaramadığı için işsiz kalan, banka taksitlerini ödeyemez hale gelen bir gencin feryatlarını duymanız için 10 yıl mı bekleyeceğiz?..
   Gerçekten bir başkadır bu memleket…
   Havasına suyuna, taşına toprağına hayranım…
   Bir de bulgur köftesine…
   Üzerine limonu sıkıp yiyeceksiniz…
   Üstünden bir de soda içtiniz mi hazmı kolaylaşır…