banner564

Meclis toplantısı ve enflasyon dilsizliği

Ekonomideki kriz derinleşirken bunun siyasal alanda ele alınması kaçınılmazdır. Haziran ayı Hayat Pahalılığı %11,44 olarak gerçekleşti. Temmuz ayında ise HP, %9.90 olarak çıktı. Bu oranları Avrupa ve Güney Kıbrıs’la kıyaslarsak,  durumun vahameti ortaya çıkar. . Çünkü onlarda bir yıllık enflasyon ortalama %8. Yani onların bir yılda yaşadığı enflasyonun üzerindeki bir oranı, biz bir ayda yaşıyoruz. 
Üstelik 2020 ve 2021 Haziran ve Temmuz da enflasyon yüksek çıkmıştı. 2022, Haziran ayında HP, yüzde 9,54 oldu. Temmuz ayında ise  yüzde 5,21 olarak gerçekleşmişti. Bu niçin önemli? Çünkü 2000 yılından itibaren, aylık bazda HP oranı bu aylarda ortalama yüzde 1 veya eksi bazda gerçekleşti. Ancak bu oranın 2020 itibarı ile daha önce yaşanmamış bir şekilde yüzde 2’ nin üzerine doğru çıkmaya başladığını görüyoruz. Yani en yüksek noktasına çıkan Haziran ve Temmuz HP oranın; 2020 de yaşanacağının işareti ortaya çıkmıştı.  
Neden Haziran ve Temmuz HP oranları önemli? Çünkü özellikle gıda üretimindeki mevsimsel artış, Haziran ve Temmuz aylarında çok ucuz bir hale döner. Bu enflasyon oranını düşürüyor0. Ancak 2020 . Ancak hükümet, 2020 işaretini okuyamadı. Bu nedenle 2022 ve 2023 te bu oranlar doruğa çıktı. Düşünün ki Temmuz ayında “ Karpuza zam” haberlerini basında okuduk. Dolayısı ile Güney Kıbrıs’ta bir yılda yaşanan enflasyonun üzerinde bir enflasyonu biz;  Haziran ve Temmuz ayında yaşadık. İşte siyasetin önemi burada ortaya çıkmaktadır. Çünkü bu olumsuzluğun gelişeceğini öngörerek hareket etmek gerekir. Bu yaşadığımıza bağlı olarak, TCMB yıl sonu enflasyon  öngörüsünü; yüzde 26’dan, yüzde 58’e  revize etmesini hükümet, ciddiyetle ele almalıdır.  Ama bunu için enflasyonu öncelikli mesele olarak ele alacak bir anlayışa sahip olması gerekir. Ama öncelikleri Kurultay hesabıyla bakanlık değişimi... 
Bu olurken,  CTP tarafından verilen Olağan Üstü Meclis toplanması önergesini de oturuma katılmayarak işlevsiz bir hale döndürmeyi meziyet saydı. Ama bunu yaparak hiç bir şey engelleyemedi. Çünkü CTP, 24 Ağustos’ta Meclisi yine Olağan Üstü toplantıya çağıracağını duyurdu. Bunun üzerine de Hükümet, 11 yasayı görüşmek üzere Meclisi toplantıya çağıracağını ilan etti. Yani Meclisi devre dışı bırakamayacağını anladı.  Peki, bu adımlarla ekonomik çöküşün görüşülmesini engelleyebildi mi? Hayır. Çünkü bu enflasyon ve ekonomik çöküş; 25’inde yasaların görüşülmesinde de muhalefet tarafından gündeme getirilecek. 
Halbuki böyle ağır ekonomik koşulların yaşandığı bir ortamda, toplumsal tüm katmanların ve siyasal güçlerin, kendileri açısından ortak toplumsal payda oluşması için yapacakları katkı çok önemlidir. Bundan dolayı hükümetler, bu sorundan kaçmak değil, aksine bunun demokratik platformlarda ele alınmasının ve görüşülmesinin öncüsü olmalıdır. 
Sorun açık. Haziran ve Temmuz ayında yaşadığımız enflasyon Güney komşularımızın bir yılda yaşadığına denk ise ve yılsonuna kadar TL kullanmamız nedeni ile TCBM enflasyon öngörüsünü %58 olarak düzenlemişse, bu bizim tarafımızdan olağanüstü olarak ele alınması gerekir. Hükümet edenler, eğer gelecek olanın işaretlerini görüp tedbir almazsa, memleket yangın yerine döner. Baylar, esas sorun enflasyondur. Bu sizin makam ve koltuk işlerinizden daha önemlidir. Siz istediğiniz kadar enflasyona ve pahalılığa karşı dilsiz olun. Pahalılık insanların cüzdanında, çarşıda bangır bangır gezer. 

YORUM EKLE

banner608

banner474