banner564

Meclisi izlerken

   Vatandaşların ‘güvensizlik’ belirttiği Cumhuriyet Meclisi uzun bir tatil sonrasında çalışmalarına yeniden başlamış durumdadır…
   Fakat; bu kadar eleştiriye ve tepkiye karşın, meclis birleşimlerinde değişen ve umut veren herhangi bir gelişme yoktur…
   Geçmiş yıllarda olduğu gibi, muhalefet eleştiriyor, iktidar cevaplamaya çalışıyor…
   Salonda ya 5, ya da 6 kişi var…
   Biri kürsüde, diğeri masasında…
   Biri sorduğu soruya verilen cevaptan tatmin olmayınca, ötekisi sormaya başlıyor…
   Mesela dünkü gündeme bakalım…
   Maaş ödeyemeyen belediyeler konusu…
   Muhalefet iktidarı eleştiriyor “devlet katkısını neden vermiyorsunuz?” diyerek, maaş ödeyemeyen belediyelere para aktarılmasını istiyor…
   Ne var ki; bunu talep eden partinin bir süre önce Anayasa Mahkemesi’nden almış olduğu bir karar vardır…
   Ve o kararı herkes unutmuş veya dikkate almamış durumunda…
   Mahkeme “belediye başkanlarının görev süreleri 26 Haziran’da dolmuştur… Maaş ödeme hakları da yoktur” diyor…
   Bu kararı aldıran parti ise mecliste hükümete “belediye çalışanlarını neden parasız bırakıyorsunuz?” diye soruyor ve eleştiriyor…
   İktidar kanadı ise sendikalarla görüşerek uzlaşıya vardıklarını ve söz konusu belediyelere kaynak aktarımının gerçekleştirildiğini duyuruyor…
   Böylece herkes tatmin olmuş vaziyette günü dolduruyor…
   Bütçesi 10 ay gecikmeli gündeme gelen devlet televizyonu da bunları naklen yayınlıyor…
   Trajikomik bir durum…

Bunun adı nedir?..

   Burada oynanan tiyatroyu yorumlamak sizlere ait…
   Ama burada çok önemli ve tehlikeli bir durum var…
   Onu görmezden gelemeyiz…   
   Anayasa Mahkemesi’nden karar çıkartan parti de, iktidar da yargı kararını çatır çatır çiğniyor…
   En gözde kurumlarımızdan olan yargıyı tanımama suçu işliyor…
   Hatta yargının bağımsızlığına gölge düşürecek bir tavır içine giriyor…
   Sonra birisi mikrofon başına “gördünüz mü 28 belediyeden sadece 3 tanesi maaş ödeyemedi… Demek ki bu belediyeler sürdürülebilir durumdadır” diyor…
   Tam 5 dakika sonra aynı partiye mensup bir başka milletvekili ‘mevcut yapıyla belediyelerin sürdürülemez olduğunu’ ifade ediyor…
   Öyleyse ne yapmalı?..
   Belediyelerin yapısını güçlendirerek, sürdürülebilir hale getirmek değil midir önemli olan?..
   Yoksa; kasanın boş olduğunu bilerek ‘devlet katkısının artırılmasını’ mı talep etmektir…
   Devlet katkısı arttıkça, istihdamlar ve hesapsız kitapsız harcamalar da artıyor…
   Sonuçta bu sürdürülemez yapı kaosa doğru sürükleniyor…
   İşin gerçeği karpuz meselesidir…
   Bir karpuzu ikiye bölmeyi becerdiğimiz gün ‘eşit ve egemenliğimiz’ kabul edilecek, meclis de halkın güvenini kazanacak… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 2 yıl Önce

KKTC’de sadece 3 Belediye maaşları ödeyemez duruma geldi diye seviniyoruz ! Dikili taş Siyasetimiz ile kasası boş Devletimizin de Maaşları ödeyemeyeceği günler ise yakındır !
Gerçekçi olalım talan edip yakıp yıkıp batırdığımiz KKTC’yi yaşanamayacak Ülke yaptık
Ne Yatırımcı ve ne de Turizmci dedik hepsini bitirdik ! Kırk yıldır KKTC’yi getirdiğimiz noktada maalesef söylenecek tek şey ‘Bindik Bir Alamete Gidiyoruz KIYAMETE !!
FOR ever TRNC !!

Öz
Öz - 2 yıl Önce

Cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı olmasını,”Bir pas attılar, ben de golü attım.” diye açıklarsa, parti başkanı, seçilmesine rağmen, hem başkanlık ve hem de başbakanlıktan istifa etmek zorunda kalırsa,bakanlar ve başbakan bir yerlerden tayin ediliyorsa mecliste 5-6 kişi olmasında doğal, bir şey olabilir mi? TL yüzünden hiperenflasyon yaşanan bu ülkede, belediyeler elbette maaş ödeyemez. 200 bin kişilik bir bölgeye, maddi açıdan eksi katkısı olan, 5 katı insan doldurulursa ne sağlık kalır, ne de eğitim. Kıbrıs zenginliğinin yüzde 80 nini oluşturan kuzeyi Vatan Millet Sakarya diye diye ganimetleyenlerden, yetip bitirenlerden K/Türklere fayda mı geldi ki şimdi gelecek? Çare yine K/Türklerdedir. Yalakalardan, ganimetçilerden ülkeyi düzeltmeyi bekleyenler, daha çok beklerler.

banner608

banner474