KKTC insanı için dert; giyilmesi kaçınılmaz bir gömlek gibidir! 
Her şey, her yer güllük-gülistanlık bile olsa bir yerlerden dert üretebilecek yeteneklere sahibiz.
 Bir yıldan beridir Coronavirüsü denilen illetle boğuşur hale geldik. 
Dünyayı kasıp kavuran, bizde de varlığını gösteren, ölümlere neden olan pandeminin etkilerini en aza indirmek mücadelesi vermekteyiz ama bu mücadelede ne denli başarılıyız?
Ekonominin çarkları artık dönmez hale gelmiştir ama devlet ekonomiyi memurunu ödeme kapasitesiyle değerlendirmektedir. 
KKTC ekonomisindeki en önemli iki aktörü artık “yok” denecek düzeydedir.
Ne üniversitelerin, ne de turizmin ülke ekonomisine katkısından söz edilebilmektedir. Şu küçük ülkede bütün bunlara neden olan pandemi ile mücadele mehter alayının yürüyüşünü anımsatmaktadır.
“İki ileri, bir geri…”
Vatandaşı gece saat 22.00’den sonra sokağa çıkarmamanın, ya da önlemini almış iş yerlerinin kapatılma kararlarının neye katkısı var, anlamakta zorlanıyorum.
Gelelim pandemi ile mücadeledeki en önemli unsura, aşı olayına!
Geçtiğimiz gün 21 bin aşının tükendiği açıklaması, ardından 10 bin aşının var olduğunun ve aşılamaya devam edileceğinin duyurulması tam bir trajikomik gelişme değil de neydi? 
Türkiye’den ikinci parti 20 bin aşının gönderileceği haberinin rehavetinde yapılmış bu davranış şekli acizliğimizin göstergesi değil de nedir?
Evet, Türkiye her zaman yanımızda olmaya, yaralarımızı sarmaya devam etmektedir ama peyder-pey gelen aşıların kısa zamanda ülkenin esenliğine katkısını beklemek bana göre hayaldir. 
Türkiye’nin de aşı konusunda sıkıntıları bilinmektedir. Buna rağmen anavatan KKTC’ye elini uzatmayı bir görev olarak bellemiştir ancak bu aşamada bizlere de görevler düşmektedir.
Geçtiğimiz gün turizmci Dimağ Çağıner, Ekonomik Örgütler Platformu olarak sektör emekçilerini aşılamak için aşı satın alma girişimi başlattıklarını açıklamıştır. Bu girişimin devleti uyandırması, örnek olması ve aşı temini konusunda bir seferberlik başlatılması artık bir zarurettir.
Her şeyi hazır beklemek, iane olarak hayal etmekten vazgeçilmeli, özel sektördeki büyük kuruluşlar yanında devletten maaş geliri belli düzeylerin üzerinde olanların aşı teminine katkı koyarak aşılanma sürecine ivme kazandırmaları kaçınılmazdır.
Aksi takdirde Mehteran birliğini anımsatan ileri hamlelerle, hele kısa sürelerde pandemi illetinden kurtulmayı umut etmek hayaldir. 
Bir an önce dibe vurmuş ekonomiyi canlandırmanın yolu aşı sürecine sürat kazandırmaktır.
Başta siyasiler olmak üzere ilgililere sesleniyorum, elin taşın altına konma zamanı asıl şimdidir!