banner564

Memleket sevgisi, hizmet aşkı var mı?

Kuzey Kıbrıs’ı yönetenlerin büyük bir kısmı bu ülkeye bir tane sağlam taş koymadı…

Bırakın koymayı, var olanı da yok ettiler…
Barış Harekatı sonrasında elde edilen paha biçilmez olanaklara karşın kendi ayakları üzerinde duran bir yönetim şekli yaratamadılar…
İşte o nedenledir ki hafif bir rüzgar esintisinde her şey altüst olabiliyor…
Bugünkü durumumuz, motorsuz bir gemi üzerinde seyahate çıkan insanları andırıyor…
Ya da temelsiz bir bina üzerinde yaşadığımızı gösteriyor…
Peki ne yapmak lazım?..
Ya binayı sağlamlaştıracaksınız ya da gemiye motor takıp yol alacaksınız…
Bunu yapma niyeti var mıdır?..
Maalesef “vardır” diyecek bir noktada değiliz…
Sadece, geçmişteki yönetimlere oranla ciddi uyarılar karşısında adım atabilen insanlar vardır…
Bunlardan bir tanesi Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan’dır…
İş hayatından geldiği için daha seri karar alabilmesi önemlidir…
Metehan sınır kapısında haftalardır yaşanan izdihamı ortadan kaldırmak için, yapılan uyarıları dikkate alarak yol genişletme çalışmalarının başlatılması sevindiricidir…
Şimdi,  bu hareket polis takviyesi ile tamamlanmalı ve kuzeye geçenlere çektirilen işkence sona ermelidir…
Bu kadar basit bir sorunun aylar, yıllar öncesinden çözümlenmesi gerekiyordu…
Fakat yönetim anlayışımızda ‘yerinde denetim’ ve ‘seri karar üretme’ anlayışı pek yoktur…
Bir sorun olduğu zaman “bakalım, araştıralım” diyerek, işin üstüne yatanlar vardır…
Bazılarında zihniyet “Ne yapalım beklesinler, alışsınlar, beğenmezse gelmesinler.” şeklindedir…
Bu çok daha tehlikeli bir yönetim şeklidir…
Bir ülkenin geleceği, bu tür kaprislerle tehlikeye atılamaz…
Parasızlıktan kıvrandığımız bir dönemde kuzeye Euro akıtanlara şapka çıkarmamız gerekirken “beğenmeyen gelmesin” deme lüksümüz yoktur…

Hala çalıyorlar

Hafta sonu olmasına karşın mahkemenin dünkü gündeminde önemli bir hırsızlık olayı vardı…
Serhatköy’de cami olarak kullanılan kilisenin 250 kilo ağırlığındaki çanını söküp götüren 2 kişi dün yargı huzuruna çıkarıldı…
Polisin elde ettiği bilgilere göre; kilisenin çanını sökenler, bunu Rum tarafına götürüp, 50 bin Euro almayı hedefliyordu…
Nereden bakarsak bakalım, KKTC açısından utanç verici bir durum…
Bizim için “Kuzeyde ne varsa yağmaladılar” diyenleri haklı çıkaran yeni bir gelişme…
Aradan 44 yıl geçtiği halde, tarihi eserlerin çalınmasını önleyici tedbirlerin alınmaması çok üzücüdür…
Bir çuval inciri berbat etmede üstümüze yoktur…
İyi pazarlar… 

YORUM EKLE

banner608

banner473