banner564

Merkez Bankası başkanının açıklamaları

KKTC Merkez Bankası Başkanı Sayın Rıfat Güney, geçtiğimiz günlerde önemli bir basın toplantısı yaptı. Sayın Güney krizin etkisinin, pandemi ile birlikte tüm dünyada yansıması olan bir reel ekonomi krizi olduğunu ifade etti. Bunun KKTC’yi de etkisine aldığını vurguladı. Yani KKTC tanınmıyor diye bölgesel ve dünya çapındaki krizlerin bizi etkilemeyeceği gerçek değildir. Çünkü 2008 dünya ekonomik krizi bizi avcuna alınca, o zaman bazı dar görüşlü çevreler, siyasi niyetlerle KKTC tanınmadığı için krizin bizi etkileyemeyeceği mesajı veriyordu. Bunun boş çıktığı hala devam eden etkileri ile bizde yaşanıyor. 
Dolayısı ile Sayın Günay’ın evrensel bazda bu krizi ele alması çok önemlidir. Ayrıca reel ekonomideki bu krize işaret ederken, KKTC ekonomisinde hizmet sektörünün motor etkisini de vurgulaması bir çelişki değildir. Çünkü hizmet sektörü; turizm, eğitim, ticaret ve diğer sektörler, eğer reel sektör krize girerse bundan doğrudan etkilenir. Bu bizde etkili olarak fiilen yaşanıyor.  
Sayın Güney açıklamasında bir başka gerçeğe de işaret etti. TL kullanıyoruz ama “Para politikamız yok” dedi. Yani bu krizlere karşı para politikası ile önlem alamayız. Bunun için Maliye politikalarının araç olduğunu ortaya koydu. Kaynağın önemini vurguladı. KKTC’de kaynak sorunu olduğunu ama hazinenin %85’inin maaşlara gittiğini, kaynak temin noktasının da Türkiye olduğunu ifade etti.
Sayın Güney’in bu açıklamaları kuşkusuz bazı tepkileri de getirecek. Bundan gocunmamak gerekir. Çünkü bu hal, yani tepki göstermek, bu konudaki tespit ve açıklamaları sessizlikle karşılamaktan ve böylece bunları yok saymaktan iyidir. Bu yüzden bu para politikası yok ifadesine yönelik, “E, o zaman Merkez Bankasına ne gerek var” dendi. Bu, susanlara karşın değerlidir. Çünkü konuşulmaya yol açar. 
Evet,  Merkez Bankamızın para politikası yok. Ancak şu anda AB üyesi olması ve Euro’ya dahil olması nedeni ile “Kıbrıs Cumhuriyeti Lirası” nedeni ile güneydeki merkez bankasının da artık para politikası yoktur. Euro nedeni ile bu yetki Avrupa Merkez Bankasındadır. Fakat bu nedenle “madem öyle ne işiniz var” diye bir yaklaşım görmedim. Ama bu ortak bölge için elbette ki görüşleri var. 
Üstelik, “Para Politikası” olan kimi ülkeler de gerek bu kriz içinde veya öncesinde enflasyona veya paralarının değerine dönük etkili olamıyor. Mesela petrol üzerinde oturan Venezüella ne parasının değerini koruyabiliyor, ne enflasyonu düşürebiliyor. Biz TL kullanıyoruz. Türkiye’nin para politikası var. Ama TL’nin değeri döviz karşısında sürekli düşüyor. Demek ki başka bazı unsurlar da var. Demokratik hukuk devleti ve dış politika, demokrasi ve barış vs. gibi hususlarda ekonomi için önemlidir. 
Sayın Güney, bu hususları ifade etmedi. Bunu doğal karşılıyorum. Ancak TL kullanan ve para politikası olmayan bir ülke olarak TL olgusunun yol açtığı olumlu ve olumsuz etkiler bize doğrudan yansıyor. 
Örneğin 2004 sonrasında TL’nin yabancı paralar karşında değerli olması, bizi 2009’a kadar olumlu etkiledi. Ancak daha sonra TL’nin değer kaybetmesi bizi zatürre etti. Hal bu iken Türkiye’nin ekonomik desteği gerçekten değerli. Elbette ki bizim TL’ye dönük para politikasında söz sahipliğimiz olamaz. Ancak TL’nin konumu nedeni ile ülkede yaşanan enflasyon ve sorunlar burayı ve insanı doğrudan etkiliyor. 
Çünkü fiyatlar ve hizmetler her alanda döviz üzerinden şekilleniyor. 
Tek kaynağımız ise hazinedir. Bunun da sorunlarını Sayın Güney ifade etti. Ama bu enflasyon etkisini tek başına devlet giderlerini kısarak göğüsleyemezsiniz. 
Elbette ki bu alanda yeni yapılanma gereklidir ve devlet giderlerini zaptı rap altına almak önemlidir. Ama artan enflasyonun insan ve ekonominin her alanında yol açtığı yükü, tek başına bu tasarruflar da karşılamaz. Bu yüzden Merkez Bankası değil ama siyaset bu zor ve çetin konuyu da Türkiye ile ele almalıdır. 
Çünkü bu adada ve bölgede etkili olmanın önemli bir unsuru, kuzeyde etkin bir ekonomi, mutlu insan ve demokratik hukuk devletidir. Sayın Güney’in faiz, krediler ve diğer noktalarda ifade ettiklerini bir başka makalede ele almak gerekir. Sayın Güney bu açıklamaları ile ciddi ve önemli bir gündem yarattı.

YORUM EKLE

banner608

banner473