banner564

Mesaj çok net

   Kıbrıs’ın kuzeyinde ekonomi iyi değil…
   Ganimet olanakları tamamen tükenmek üzere…
   Devlet kurumlarında istihdamlar da yok denecek kadar azaldı…
   Gençlerin büyük bir çoğunluğu özel sektörde çalışmak istemiyor…
   Ya maaşı beğenmiyor, ya da yorulmayı göze alamıyor…
   Asgari ücretle çalışanlar ve düşük maaşlı emekliler, aylık maaşla ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma geldi…
   Hemen her şeyin dövize endeksli olduğu ülkemizde, tüketim maddelerinin fiyatları sık sık değişiyor; hızlı artışa karşı direnmek zorlaşıyor…
   Özellikle son iki hafta içinde Türk Lirası’nın otomatiğe bağlanmış bir şekilde değer yitirmesi, fakirleşme sürecini hızlandırıyor…
   İşte böylesi bir ortamda insanların seçimlerle ilgilenmesini, hele bir sandalye için sandığa gitmesini beklemek doğru değildi…
  Nitekim öyle oldu…
   İlk defa bir seçime katılım yüzde 30’un altında kaldı…
   Seçim öncesinde sayısız uyarılarımız oldu…
   “Harcanacak paraya yazıktır, günahtır” dediğimiz halde dinleyen olmadı…
   “Zafer… Zafer…” sloganlarıyla seçim propagandası yaptılar…
   Haftalarca köy köy dolaşıp, halktan oy istediler…
   Ne için?..
   Kimin için?..
   Neyi değiştireceksiniz?..
   Halka ne tür umutlar vereceksiniz?..
   Yanıt arayan bu sorular havada kaldı…
   Çünkü verecek cevapları yoktu…
   Hele iktidarın üç ortağı resmen kendi kendilerine ihanet etti…
   Üç sağ partinin, 3 ayrı aday göstermesi akıl işi değildi…
   Ama bu ülkede acayip bir hastalık vardır…
   Hemen herkes olmayacak bir şeyi olacak gibi görüyor…
   Önce kendi kendilerini kandırıyorlar, sonra da halkı kandırmaya çalışıyorlar…
   Böylesi bir durumu hiçbir ülkede veya toplumda veya kabilede göremezsiniz…
   Öncelikle bir hedef belirlenmeli ve o hedefe varılması halinde bunun ne tür yararlar sağlayacağı halka anlatılmalıdır…
   Halk, 49 yıllık seçim süreçlerinde yalandan başka bir şey duymadığı için artık siyasilere inanmıyor…
   Siyaset kurumuna güven dibe vurmuş durumdadır…
   Bu gerçeği siyasiler de biliyor…
   Buna karşın eski alışkanlıklar terk edilmiyor…
   İşe yaramaz siyaset anlayışıyla ülkeyi ve insanları her geçen gün daha ciddi sıkıntılara sokuyorlar…
   Buna karşın, geleceğe dair umut verecek değişimleri gündemlerine almıyorlar…
   Tam tersi, özellikle UBP içinde liderlik kavgasını büyüterek, akıl almaz bir çatışmaya giriyorlar…
   Böylesi bir siyasi ortamda ekonomiyi düzeltmek, eğitim, sağlık ve sosyal yaşamda sorunları çözebilmek mümkün değildir…
   Meclise iyi tatiller… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Devlet olmak, kabile olmak
Devlet olmak, kabile olmak - 11 ay Önce

"Böylesi bir durumu hiçbir ülkede veya toplumda veya kabilede göremezsiniz…"

Türkler tarihte 16 devlet kurmakla övünüyorlar ama bunların hiçbiri gerçek anlamda devlet olamamıştır.. Çünkü bir teki bile çalışarak ve üreterek varolmamıştır.. Hiçbirinde bir kurumlaşma da olmamıştır.. Bunların olmadığı yerde de bireyler ve kurumlar arasındaki ilişkileri düzenleyecek bir hukuk gelişmemiştir.. Türklerin en temel felsefesi "Ben yaptım oldu" anlayışır.. Bu felsefede de ne hukuka, ne çalışmaya ne de üretmeye ihtiyaç vardır.. Devlet ganimetle yaşar, ganimet bitince de yıkılır.. Kısmetse 17. kurulur..

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 11 ay Önce

Kırk Yıldır KKTCde ganimet düzeni ile zil çalıp oynadık gelecek için ne bir plan program ve ne de yatırım yaptık ? Geldiğimiz noktada ise fakirlik ve yoksulluğun kol gezdiği Ülkemizde parasızlıktan Çarşı öldü Esnaf ağlıyor maaşlarımız eriyor diyoruz ? Bunca yıldır yalanlarla kendi kendimizi kandırmakla yönettiğimiz KKTCde erimeyen sadece cebimizdeki para değildir! Bakımsızlıktan eriyip yok olan Tarihi Eserlerimiz , Çevremiz , yeşil alanlarımız , Limanlarımız, Yollarımız ile Altyapı yetersizliğinden çevremize ve Denizlerimize Akıtılan Lağım Suları ile buz gibi eriyen KKTC değilmidir yani ? Takke düştü Kel göründü KKTCde Kral çıplak olduğunu artık görmeyenimiz kalmadı ! Gerçeklerin Su yüzüne çıktığı KKTCde Yüce Meclisimizin saklanacak yeri de kalmadı ? Bu günkü vahim halimizle bile milli nutuklarla Dünyaya meydan okuyan Yöneticilerimiz hangi kaynak ve gelirle KKTCyi kırk yıl daha yönetebileceklerdir acaba ? Ganimet ve mama bitti , Fakirleşen Türkiye’nin gönderdiği Protokol paraları eridi , Gelirimiz yok Giderimiz çok ! Seçtiğimiz yöneticilerimiz mi ?
Maraş’ı açacağız, Bir Singapur olacağız, İhya olacağız , KKTC tanınmadan masaya oturmayacağız, BMyi KKTCyi tanımazsa kovacağız, Gana, Azerbaycan Pakistan Direk Uçuşlar , Rusya KKTCde elçilik açacak , Milli Hava Yolumuz Mavi Girne ile Yola devam ???
This İs For Ever TRNC ???

Öz
Öz - 11 ay Önce

Deveye sormuşlar, Neren eğri? Nerem doğru ki! demiş. Devlet kurulma amacı, Denktaş’ın dolan görev süresini uzatmak olan, Türkiye’deki askeri rejimi fırsat gören bir yapıda, siyasi partiler ve seçim yasası da, tıpkı anayasası gibi dışardan hazırlanıp ülkeye giydirilmiş. Bunun sonucu olarak,bir milletvekili istifa etmiş, bütün ülke seçime gitmiş. Adaylardan çok partiler, kendilerini göstermeye çalışmışlar. Demokrasinin esası yurttaşın kendini temsil edecek kişiyi seçmesi olması gerekirken, partinin gösterdiği kişi ön plana çıkmış. Kuzey Kıbrısta, Dar Bölge seçim sistemi uygulanmış olsaydı, sadece istifa edilen bölgede seçim yenilenirdi ve bu kadar masrafa gerek kalmazdı. Kuzey Kıbrısta, ilçeler belki 10 a çıkarılarak, her ilçeden meclise eşit sayıda temsilci gönderilmesi, istifa olursa da, sadece o bölgede seçim yapılması, daha demokratik bir yöntemdir. Cumhurbaşkanlığı için de, bölgelerin onayını alacak bir kişi, bölücü, parçalayıcı değil, birleştirici ve geniş temsil kabiliyetli olur. Yapılabilir mi? İrade yurttaşın olursa yapılabilir. Değilse, para veren, emir verir.

banner471

banner474