banner564

Meselenin özeti

   Kendi ayakları üzerinde durmayı başaramamış olan Kuzey Kıbrıs’ın en önemli sorunu siyasi yapının yetersizliği ve beceriksizliğidir…
   Son 45 yılda iktidara gelen sağ ve sol partilerin ana hedefi sadece olanı ve olmayanları dağıtmak ve en ufak bir sorun karşısında Türkiye’den yardım istemek oldu…
   Her fırsatta Türkiye’den yardım isteniyorsa ve sağlanan yardımlar hedeflerin dışındaki maksatlar için kullanılıyorsa; o zaman parayı verenin hesap sorma, hatta azarlama hakkı doğar…
   AB Troykası, bundan 6 yıl önce bankaları iflas eden Güney Kıbrıs’a para verirken ağır şartlar koymuştu…
   Rum Yönetimi, mevduatların tıraşlanmasına kadar tüm şartları kabul etmek zorunda kaldı…
   Limanlar özelleştirildi, yeni yatırımlar teşvik edildi, elektrikte özel sektör yönetiminde doğal gaza geçilmesi yönünde adımlar atıldı…
   Kuzey Kıbrıs’a parayı veren Türkiye hükümeti ise öncelikle kamuda verimliliğin artırılmasını ve bazı kurumların özelleştirilmesini önerdi…
   Her protokol döneminde bu öneriler kabul edildiği halde gereği yerine getirilmedi…
   Kamu reformu yapılmadı, Elektrik Kurumu ve Telekomünikasyon konusunda bırakın özelleştirmeyi, özerkleşme de yapılmadı…
   Eğitim ve sağlıkta tam güne geçilmedi…
   Vardiya düzenine bile geçilemediği için; gümrük ve sağlıkta yüz milyonlarca liralık harcama yapıldı.  

Tasarruf önemsenmedi

   Kamu bankalarına ve Türkiye’ye karşı ağır borç yükü bulunan küçücük bir ülkede tasarrufu özendirmek yerine, bol keseden harcamalara gidildi…
   Pandemi sürecinde dahi harcamalar kısıtlanmadı…
   Bir de ekonominin lokomotifi olan turizm ve eğitim sektörünün önünü açmak yerine; kısıtlamalar ve ağır şartlarla ülke ağır bir krizle yüzleşti…
   Yaratılan enkazın kaldırılması hiç de kolay olmayacak…
   Turizm faaliyetlerinin yeniden başlaması ve kesintisiz devam etmesi halinde bir miktar nefes alma şansını yakalayabiliriz…
   Bunun tersi çok ağır sonuçlarla yüzleşmemize neden olur…
   İşte o yüzden Perşembe günü ilk adımın atılması sonrasında, gerekli önlemleri alarak ve sağlık kurallarını da uygulayarak turizm faaliyetlerini genişletmek son derece önemlidir…
   Sadece otellerin ve turizm emekçilerinin çalışması açısından değil, üreticilerin ve ithalatçıların Pazar bulması açısından turizm olmazsa olmazdır…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 3 yıl Önce

KKTC de olabilir mi acaba !
Çevremiz Havamız Denizlerimizin tertemiz olduğu, pırıl pırıl bakımlı Tarihi eserlerimizin Elektrtik ve Suyu kesilmeyen , Hastahaneleri yolları ve Limanları Avrupa standartlarında olan , Harıl Harıl çalışan Ekonomisi ile milyonlarca Turisti ağırlayan , 35bin Dolara dayanan milli geliri ve Mutlu Sevimli Hoşgörülü insanları ile bir Kktc olabilir mi acaba !!!!

Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

Yanı iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batiracan boş lafla ahkam kesmeyecen saz calmayacan bütün yaz

Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

Hasan hocam 17 nisana birşey kalmadi

banner471

banner474