Yıllardır belediyelerde, kamuda, eğitimde ve sağlıkta reformlardan söz ediliyor…
Fakat herhangi bir adım atılamıyor…
Aslında KKTC gibi küçücük bir yerde ‘önlem almaya yönelik’ bir yasayı reform adıyla sunmak doğru değildir…
Yapılması gereken ufak tefek düzenlemelerdir…
Ne var ki bunu da yapamıyoruz…
Sağlıkta bırakın tam güne geçilmesini, eski düzeni arar hale geldik…
Eğitimde hem başarı diye bir şey kalmadı, hem de okullar bakımsız hale getirildi…
Kamu reformu gerçekleştirilemedi…
Devlet kurumlarında hizmet kalitesi yok denecek düzeye geldi…
Telefon dairemiz var ama konutlara telefon bağlayamıyor…
Karayolları dairemiz var ama yolları yenileyemiyor, trafik levhalarını düzeltemiyor…
Posta dairemiz var ama Gazimağusa’dan gönderilen bir mektup Lefkoşa’ya bir haftada ulaşamıyor…
Su işleri dairemiz var ama patlayan boruları dahi değişemiyor…
Şimdi belediyeler reformu adı altında 28 olan sayının 18’e düşürülmesi hedefleniyor…
Burada önemli olan yasanın mecliste kabul edilmesi veya reddedilmesi değildir…
Önemli olan KKTC’nin Anayasası ve yasalarıdır…
Yeni bir sayfa açılmalı
KKTC’nin Anayasasını ve yasalarını yeniden düzenlemeden atılacak adımların bizleri doğru yola çıkaracağını düşünmek aşırı saflık olur…
O yüzden, daha da geç olmadan KKTC Anayasasının ele alınması ve iyi bir çalışma sonrasında demokratik bir düzenlemeyle halkın oyuna sunulması kaçınılmazdır…
Kıbrıs Türk Halkı mevcut sistemden mutlu değilse, yeni bir sistemi seçmeli ve geleceğine daha ciddi bir şekilde yön vermelidir…
Mevcut sistemle bir apartman veya çöp yasasını dahi değiştiremiyorsak, bunda ısrar etmek doğru değildir…
Hele ana hedef AB üyeliğiyse, o zaman Avrupa normlarına uygun bir düzenleme kaçınılmazdır…
İlla ki Başkanlık sistemine geçilsin demiyoruz…
Hiç olmazsa milletvekillerine bakanlık yolunu kapayan, yargıç eksikliğinin giderilmesinin önünü açan yeni bir anayasaya ihtiyaç vardır…
Anayasayı değiştirmenin ardından tüm çürümüş, işe yaramaz yasalar iptal edilerek yenileri hayata geçirilmelidir…
Bu iki adımı atabilirsek, gelecek için bir miktar umutlanabiliriz…
Aksi halde bu günleri arar duruma da geliliriz…
Avrupa ile iş birliği ve Avrupa normlarına geçmek istiyor isek Dünyanın Gayrı Yasal dediği hiçbir Ülkemin kabul görmediği kimsenin tanımadığı KKTC ile olabilmesi mümkün değildir ! Kıbrıs Cumhuriyetinde ayrı bir Cumhuriyet (KKTC) ile Avrupa’nın Bizleri kabullenmesi mümkün değildir ! Kıbrıslı Türkler KTFD tini iptali ile büyük bir hata işleyip Bizleri ve gelecek Gençlerimizi Dünyadan koparmıştır, Dünyanın kabul görmediği ne Pasapotumuz , ne Plaka numaramız ve ne de bayrağımızın geçerli olmadığı KKTC kaç yıl daha Fakirleşip yoksullaşmaya devam edebilecektir acaba ! Görünen Köy Kulavuz İstemez ! Kırk yılda KKTC ile güzelim Ülkemizi mahvedip batırdık, 16bin Dolar olan gelirimizi 6bin Dolara düşürdük,
Yollarımız, Tarihi eserlerimiz, Çevremiz bakımsızlıktan dökülüyor, Dünyadan kopmuş KKTC de daha da çöküş olmadan sormamız gereken soru ise İşleyişini bitiren KKTC ile kaç yıl daha gidebileceğiz acaba !!
Sayin Nuri, eger olur da birgun yanlislikla Avrupa topluluguna girebilirsek bizden isteycekleri ilk sey " Yolsuzlukla mucadele edin" olacak. Bu ulkedeki yolsuzluk seviyesi dunyanin az ulkesinde gorulur ve yolsuzlugun oldugu yerde de hicbir cozum olmaz.
Kimse bosuna sunu degistirisek bunu degistirisek sorun hallolour demesin, Ahmet gitse Mehmet gelse yine ayni sorun ortadadir. Bu yuzden bu toplum gittikce cirkefe batmaktadir ve batmaya da devam edecektir.
Ya yolsuzlukla mucadele etmeliyiz ya da kimse simdiki durumdan sikayet emesin cunku yarinin bugunden daha da kotu olacagi asinadir.