Siyasi tarihine baktığımızda Ada’da bir dönem CIA ajanlarının fink attığını görüyoruz. ABD, Kıbrıs’ın bir Küba olmasından oldukça endişeli olduğu dönemlerde (özellikle 1960-1974 arası) burası ile epey yakından ilgilenmiştir. ABD çıkarlarına hizmet etmeyen ve SSCB’ye yakın duran Makarios defalarca suikast girişimine maruz kalmıştı. Bu suikastlerin birçoğunun arkasında CIA’in parmağı vardı.
İsrail’in ünlü istihbarat teşkilatı olan MOSSAD 1970’li yıllardan itibaren Kıbrıs’ta boy göstermeye başlamıştır. İsrail Devleti kurulduktan sonra komşu Arap ülkeleriyle sürekli bir savaş içerisinde yer almıştır. Kıbrıs’taki İngiliz Üsleri, 1973 yılı hariç hemen her dönem İsrail’e bu savaşlarda lojistik ve askeri istihbarat desteği vermiştir. Bu siyasi yakınlık ve müttefiklik yanında, adanın İsrail için olan önemi, burada doğal olarak MOSSAD’ın varlığını da yaratmıştır.
MOSSAD’ın Kıbrıs’taki varlığı ve faaliyetleri çok somut olaylarla ortaya çıkmıştır. Bu olaylar MOSSAD’ın adadaki etkinliğini de ıspatlar niteliktedir. 1972 Münih Olimpiyatları’nda İsrailli sporcuların öldürülmesinden sorumlu tutulan Filistinli El-Şir, Lefkoşa’daki Olympic Otel’de yatağının altına yerleştirilen uzaktan kumandalı bir bomba ile 25.1.1973 tarihinde MOSSAD tarafından infaz edilmişti. Bu olayın hemen sonrasında Kara Eylül (Münih’te İsrailliler’i katleden örgüt), MOSSAD ajanı dediği Simha Belger’i 12.3.1973 tarihinde öldürmüş ve MOSSAD buna misilleme yaparak Nisan 1973’te Lefkoşa’da bir başka Filistinli’yi katletmiştir.
Türkiye’de yayınlanan 12 Eylül 1986 tarihli Nokta Dergisi’nde bu konuda şunlar yazılmıştır: “Ada’da, Ada halkından çok casus yaşıyor ve bunların çoğunluğu da MOSSAD ajanları. Kıbrıs, İsrail’in bölgedeki gözü ve kulağı niteliğindeki en önemli organı durumunda. MOSSAD’ın yüzlerce casusu adada faaliyet gösteriyor….Ayrıca İsrail, Larnaka ve Limasol Limanları aracılığıyla Lübnan’daki Falanjistler’e silah yardımında bulunuyor”. Bu haberden iki yıl sonra 1988’de iki gün arka arkaya yaşanan olaylar, dergideki bu anlatımları teyit eder nitelikteydi. 14 Şubat 1988’de Limasol’da Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ)’nün askeri üst düzey üç yetkilisi Volkswagen Golf marka arabaya yerleştirilen bomba ile havaya uçurulmuştur.
Bu olayın hemen ertesi günü de FKÖ’nün Yunanistan’dan kiraladığı Spi Phryne ismli yolcu gemisi Limasol Limanı’nda MOSSAD tarafından dökülen deniz mayınıyla tahrip edilerek kullanılamaz hale getirilir. Bu gemi, Filistin’e Araplar’ın geri dönüşünü simgeleyecek politik bir eylem için kullanılacaktı. MOSSAD’ın Kıbrıs’ta gerçekleştirdiği eylemlerinin failleri hiçbir zaman bulunamamıştır.
Denizde seyahat ederken özel yatından esrarengiz şekilde düşerek ölen ve cesedi Kanarya Adaları’nda bulunan ünlü basın kralı Robert Maxwell’in bu ölüm olayında CIA, MOSSAD ve Kıbrıs İngiliz Üsleri’nin ortak istihbarat çalışmalarının izine rastlanmıştır.
Ünlü yazar Ronald Payne’in 1990 yılında basılan “MOSSAD: Israel’s Most Secret Service” adlı kitabında MOSSAD’ın Kıbrıs’ta çok faal olduğu ve hatta Ada’daki İsrail Büyükelçiliği’nin dinleme servisi olarak kullanıldığı ileri sürülmektedir. Wikileaks Begeleri’nde ortaya çıkan 2 Mayıs 2007 tarihli resmi bir yazışmada MOSSAD’ın Suudi Arabistan’a İran hakkında istihbarat yardımı yaptığı, İran ile ilgili bilgiler topladığı ve bu gibi toplama işinin Güney Kıbrıs üzerinden yapıldığı net olarak ortaya çıkmıştır. Görüleceği üzere İsrail Gizli Servisi adayı çok geniş istihbarat faaliyetleri için kullanmakta ve kullanmaya da devam etmektedir. MOSSAD bu istihbarat çalışmalarını sadece kendi imkanlarını kullanarak değil adadaki İngiliz Üsleri’nden aldığı yardımlarla da yürütmektedir.