Hükümet ne yapıp ne yapamadığını çıktı anlattı kendince? Ya muhalefet? Ülkenin muhalefetinde olan partiler ne yaptı geçen bu 100 günde?
Gelin hep birlikte bakalım.
Ana Muhalefet CTP;  kendi iç hesaplaşmalarının içinde sessizliğe büründü. Bir iki isim dışında ekranlara çıkan yok, iç politikada eleştiri getiren yok, etkili bir muhalefet anlayışı hiç yok. Bir iki kez Tufan Hoca’nın çıkışı oldu, hepsi o kadar. Hatta Tufan Hoca’nın bir açıklaması neredeyse Özersay’ın açıklamasına denk bile düştü. 
TDP; Cemal Özyiğit’in partiyi iktidara taşıması kadar partinin iktidardan gitmesi de epeyce parti içinde ses getirdi. Yapılamayan atamalar tabanda rahatsızlık yaratmıştı. TDP’de derin bir sessizlik var şuan. 
DP; Serdar Bey’in yaz tatili bitmiş olacak ki geçen gece TV’de bir programa katıldı. Onun dışında geride kalan 100 günde sosyal medyaya yazılan bir iki mesajdan öte bir şey yok. 
YDP; belki muhalefet partilerinin içinde tek hareketli parti YDP. Sürekli açıklamaları ve eleştirileri ile gündemde kaldılar. Kimi zaman hükümete destek verdiler, kimi zaman Cumhurbaşkanına karşı çıktılar, kimi zaman da ikisini birden eleştirdiler. Kısacası geride kalan 100 günde seslerini çıkarttılar.
İşin özeti hükümet 100 günde bir şeyler yaptı veya yapmadı, bunun takdirini toplum zaten günü geldiğinde verecek. Ama geride kalan bu 100 günde muhalefet ne yaptı? Soruna şöyle içi dolu bir şekilde cevap verebiliyor muyuz? Hayır. 
O zaman hükümette 100 gün için 10 üzerinden 1 bile versek bu tabloda muhalefete ancak 0 verebiliriz, yanlış mıyım? 

Peki, ne değişti?
Cumhurbaşkanı Akıncı ile BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in geçici özel danışmanı Lute görüştü. Sonra yeniden görüştüler, bir daha görüştüler…
Cumhurbaşkanlığı’na yakın kaynaklar yeni bir görüşme sinyalinin daha olduğunu açıkladılar. Gelişmeler, Cumhurbaşkanı Akıncı ile Rum liderin yeni bir müzakere süreci için yakında pazarlık masasına bir kez daha oturacaklarını gösteriyor?
Peki, ne değişti?
İşte en çok da bu soru soruluyor son günlerde. Ne değişti de yeniden pazarlık masasına oturacağız? Bu soruyu sadece biz değil Türkiye de soruyor. Ve anlaşılan o ki ilerleyen günlerde yeni bir kriz kapımızın tam da dibinde. 
Akıncı ile Türkiye makamları olası bir pazarlık süreci öncesi medya üzerinden yeni bir krize imza atabilirler. Tabi bu işin bir boyutu, diğer boyutu ise içerde. İçerde de tepkiler giderek artacak gibi gözüküyor. 
Cumhurbaşkanlığı çevrelerinin bu soruyu yanıtlamadan yeniden müzakere masasına dönmesi şimdilik biraz sıkıntılı gözüküyor. 

Eray’lar çoğalsın 
Eray Karacamert, sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. Ve çok kısa sürede binlerce beğeni aldı. Verdiği mesaj ise çok net. Sanal medyada klavye kahramanı olmak yerine icraat yapın dedi sosyal medya kahramanlarına. İşte o paylaşım; 
“Bu doğa ve denizler hepimizin. Umarım bu yaptığımla çevremizin ne kadar pislik ve çöp içinde olduğuna dair bir farkındalık uyandırmış olurum. Çevreciyim, doğaseverim demek klimanın altında oturup klavye artistliği yapmak değildir. Saygılar.”

Ozanköy Spor Kulübü
Hafta başında bu köşede isim vermeden yazdığımız “Girne’de bir Spor Kulübü’nün parası Galatasaray-Konya maçına bahis oldu” haberi geniş yankı uyandırdı.
Birçok kişi aradı, ama biz kulüp başkanının bize söylediğini anlatalım bu konuda. Kulüp başkanı Mustafa Karabina “Yazdığınız kulüp Ozanköy’dür. Ama bahis olayı falan olmadı, biz kulübün lokalini işleten arkadaşla anlaşamadık ve ona alacağı olan 50 bin TL’yi çek ile ödedik. Tüm hesaplarımız şeffaftır. Dileyen herkese gösterebiliriz. Maalesef bu olayı birileri çarptırmak istiyor” dedi.

MESAJLAR

Ali Rıza USLUER: Eskiden küs olduğunuz bir siyasetçi ile yeniden barışıp aradaki buzları eritmişsiniz. Hatta şimdilerde beraber yeme içmelere bile gidiyormuşsunuz. Belki yakında ava da gidersiniz. 

Rıfat BERKEL: İskele Gençler Birliği’ne öyle bir transfer hazırlığındaymışsınız ki isimler açıklanınca yer yerinden oynayacak diyorlar. Şimdilik bu oyuncunun adını kimse ile paylaşmıyormuşsunuz. 

Kudret ÖZERSAY: Son günlerde sol elinizde bir bileklik gözlerden kaçmıyor. Bu bilekliği elinizi incittiğiniz için takıyormuşsunuz. Duyduğumuza göre bir konuda masaya elinizi sert vurunca bilekte ufak bir hasar oluşmuş. 

Tekin ARHUN: Capitalbank’ın merkez şubesine girdiğinizde sol tarafta kahve torbaları, sağ tarafta ise tavla kutuları var. Hayırdır, yoksa yeni bir turnuva hazırlığı mı var? 

Mehmet ÖZSEZER: Sessiz sedasız dünyaevine girmişsiniz Türkiye’de. Yakın dostlarınız soruyorlar KKTC’de de kutlama ve düğün olacak mı diye? 

Tolga ATAKAN: Yıllık maaş olarak 50 milyon Euro ödeyecek olmanız ve diğer transfer giderleri de göz önüne alındığında çok net bir şey söyleyelim GS için, batacaksınız. Var mısınız iddiaya? 

Gülşah Sanver MANAVOĞLU: Son günlerde belli ki yine canınız sıkılıyor ve sosyal medyadan herkese sallıyorsunuz. Aman bu aralar biraz elinizi telefondan çekmekte fayda var. 

Ali KARAVEZİRLER: Lefkoşa-Gazimağusa yolunun Değirmenlik kısmını ne güzel çiçeklendirdiniz. Aynı uygulamayı Ercan’da çembere kadar da yaparsanız çok daha anlamlı ve güzel olacak. 

Zeki ÇELER: Hükümet 100 günde iş yaparken sizde boş durmayıp aldığınız fazla kiloları vermişsiniz. Hükümet sonraki 300 gün için hedeflerini koydu, siz 300 günde ne kadar daha kilo vereceksiniz? 

Dr. Sibel SİBER: İki partiden gelen adaylık teklifi ve diğer yandan bağımsız aday olmanızı isteyenler. Çok zor bir karar verme sürecine girmişsiniz. İyi düşünmekte fayda var. 

Erhan ARIKLI: Okey oynamak için ara sıra İskele’ye kadar uzandığınızı duyduk. Tavlada zayıfsınız ama bir de okey oyununda görelim bileğinizi, bakalım taşları iyi dizebiliyor musunuz? 

Tufan ERHÜRMAN: Cumhurbaşkanı Akıncı’nın yeniden müzakere masasını oluşturmaya çalışmasına siz ne diyorsunuz? Öyle bir içinize kapandınız ki artık soruları buradan yöneltiyoruz size. 

Hasan KAHVECİOĞLU: Dalaman Havalimanı yetkilileri ülkemize geldi. Dalaman –Ercan uçuşlarının başlaması adına bugün bazı önemli temasları olacak. Bilginiz olsun. 

Ali KORALP: Son günlerde sosyal medya hesabınızdan vahşi hayvanların kavgalarını paylaşıyorsunuz. Yoksa bu görüntüler ile birilerine mesaj mı vermeye çalışıyorsunuz? 

Dr. Hakan DİNÇYÜREK: Şimdi herkes merak ediyor geçen gece ki kalabalık mangal partisinin gerisinde ne var diye. Neyi kutladınız yakın dostlarınız ile geçen gece?