İki gün, iki farklı gazete, iki farklı rakam, hükümetin başındaki iki isim ve tek bir konu: dövizin yükselişi sonrası oluşan devlet bütçesinde ki kayıp.
Başbakan diyor ki; kayıp 504 Milyon Türk Lirası. Başbakan yardımcısı diyor ki; 237 Milyon Türk Lirası. Yılsonu için tahmini ise 400 Milyon Türk Lirası civarı.
İki gün ara ile devleti yöneten bir ve iki numaralı isimden iki farklı rakam…
Demek ki Tufan Erhürman haklı. Bu ülkeyi yönetmek için illa ki siyasetçi olmaya gerek yok. Pek ala iyi bir “muhasebeci” de bu ülkeyi rahatlıkla yönetebilir.
Buna göre; 
Ön lisans veya üniversitelerin ilgili bölümlerinden mezun, Muhasebe ve Finans alanlarında toplamda en az 2 yıl deneyimli, tercihen bankacılık tecrübesi de olan, güçlü iletişim becerisine ve analitik düşünce yeteneğine sahip, takım çalışmasına yatkın, analiz, planlama ve organizasyon becerisi kuvvetli, iş takibinde titiz, tercihen yakın çevrede ikamet eden,
Pozisyon ile ilgilenen adayların  +90 392 22 83 444 numaralı telefondan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile iletişime geçmeleri rica olunur.

Hevesli olan mı var?
Serdar Denktaş’ın UBP’ye kızgınlığı belli ki daha geçmemiş. Zira yılbaşından bu yana nerede bir mikrofon görse, önce aklındakileri anlatıyor sonra nasıl yapıyorsa bir pundunu bulup, konuyu UBP ile olası bir koalisyona getiriyor. Ve UBP’lilere açık açık “boşuna heveslenmeyin” diyor.
İyi de, UBP’de, DP ile koalisyon kurma heveslileri mi var? Son olarak Diyalog TV’de de bu durumu bir kez daha tekrarladı DP Başkanı Serdar Denktaş.
Dün konuğum olan UBP Lefkoşa milletvekili ve Genel Başkan adayı Dr. Faiz Sucuoğlu’na da sordum aynı soruyu. DP ile koalisyon kurmak için UBP’de hevesli bir kitlemi var? Gizliden gizliye DP ile pazarlığa oturanlar mı var? Yoksa neden eline her mikrofon geçtiğinde Serdar Denktaş, benzer açıklamayı yapmak zorunda kalıyor?
Sucuoğlu; “ Ben sürekli geziyorum, tabanımızda böyle bir istek, böyle bir arzu yok. Tavanda da var ise Serdar Bey bunu çıkıp açıklasın. Bu korku imparatorluğunu yıkalım. Kim ne teklif ettiyse Serdar Bey çıksın açıklasın. Tamam, kızgınlığını anlıyorum ama DP’nin de önünde 7 aydır bekleyen 21 milletvekili yok ya” dedi.
Şimdi iş Serdar Bey’de. Gerçekten de UBP’de sizinle hükümet kurmak için hevesli olanlar mı var? 

 
KIB-TEK İhalesi 
Okuyanda sanacak ki KIB-TEK ihalesi olmazsa memleket karanlıkta kalacak! Oysa şuan böyle bir tehlike yok. Önümüzdeki yıllarda ihtiyaç olacağı ise kesin. 
Birileri ısrarla, bu ihalenin yapılması için şu günlerde ciddi bir algı operasyonu yönetiyor anladığım kadarı ile. Zira bir yandan kurumun zorda olduğu haberleri diğer yandan bu ihalenin zaruri olduğuna dair haberler. 
Takipteyiz, yakında bu konuda önemli bilgileri, perde gerisinde yaşananları ve bu işin olmasını isteyen kurum, kuruluş ve isimleri sizlerle paylaşacağız. 

MESAJLAR 

Derviş GEZER: Turizm Bakanlığına emeği geçen eski bakan, müsteşar ve müdürleri bir gece ile onurlandırmak için tüm hazırlıkları tamamlamışsınız. Cuma akşamını iple çekiyoruz. 

Halil İbrahim DOĞAN: Görevden alınmanız bir yana odanızın o şekilde boşaltılması üzücü. Yalnız o silahlar konusunu anlamadık. Devlet tiyatroları müdürünün silahları mı oluyor? 

Dr. Filiz BESİM: Ada’nın Kuzey’inin Sağlık Bakanı olarak bugün yapılacağı duyurulan grev ile ilgili ne düşünüyorsunuz. Bakan olduktan sonra ilk kez bu kadar geniş kapsamlı bir grev ile karşılaşıyorsunuz. 

Dr. Sıla Usar İNCİRLİ: Bugün hastanelerde grev var. Sizi ve o coşkulu konuşmalarınızı özleyen birisi olarak, bugün meslektaşlarınızın grevi sırasında sizi görebilecek miyiz? 

Tufan ERHÜRMAN: Dün saat 13.30’da Başbakanlık önünde tek bir tane bile araba yoktu. Anlaşılan siz Erenköy’e gidince dükkânı da kapattı arkadaşlar. Hayırlısı… 

Serdar DENKTAŞ: Şu sizinle hükümet kurma noktasında hevesli olan UBP’li arkadaşları bir açıklar mısınız? Zira bu konuda son günlerde hayli kafa karışıklığı var. Size zahmet… 

Niyazi DÜZGÜN: Hükümete verip veriştirdikten sonra sizde bu düzenin değişmesi gerektiğini söylemişsiniz. Yemezler… Düzeni bahane edip, başka başka şeyleri halka yutturmak… 

Dr. Faiz SUCUOĞLU: UBP Genel Başkan adayı olduktan sonra hemen her yerde Ersin Bey ile karşılaşmaya başlamışsınız. O alışkın dolaşmaya, şimdi sizde başlayınca her yerde karşılaşıyorsunuz. 

Hasan UZUN: Cumartesi günü, Alsancak Belediyesi Deniz Festivali kapsamında yapılacak olan Deniz Festivali Tavla Turnuvasına ön kayıt yaptırmışsınız. Boşuna heveslenmeyin, zira bizde o turnuvaya kayıt yaptırdık. 

Mustafa AKINCI: Yarın akşam Alsancak Belediyesi Deniz Festivalinin açılışını gerçekleştirecekmişsiniz. Hazır deniz demiş iken, bu yıl hiç denize girdiniz mi? 

Ersan SANER: Başbakan başka, başbakan yardımcısı başka rakamlar açıklarken, bu kez sizde bütçe açığı 1,3 milyar TL'nin üzerinde olacak demişsiniz. 

Erkut ŞAHALİ: Ankara'da mevkidaşınız Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile görüşmüşsünüz. Fotoğraflardaki o gülüşünüz var ya buralarda pek manalı algılandı. Aman bu aralar nazara dikkat edin. 

Kudret ÖZERSAY: 10 milyonluk kaybı engelliyorsunuz ama bu sözleşmeyi kimin yaptığını bile açıklayamıyorsunuz. Acaba bir sonraki aşama ne olacak. 
Hüda HÜDAVERDİ: Türkiye’de, Haziran ayında yapılan seçimden sonra bir bakın bakalım meclis kaç kez toplanmış ve kaç yasa ve kanun görüşmüş. 

Ayşgegül BAYBARS: İçişleri Bakanlığı olarak yeniden vatandaşlık işlemlerini başlatmışsınız ve kendi yandaşlarınızı vatandaş yapıyormuşsunuz. Yapın, yapında nasıl olursa olsun yapın… 

POLEMİX
 “Kıbrıs Türk halkının bu adanın tek sahibi olduğu, diğer topluma hak vermeme iddiası olmadı. Bir geriye dönüp baktığınızda, en belirgin farklılık bu noktada kendini göstermektedir. Rum tarafının Yunanistan’la birlikte hepimizin bildiği ‘Megalo İdea’ ülküsü, Kıbrıs açısından Enosis ülküsü ‘bu adanın tek sahibi biziz, burası Elen ulusuna aittir ve burayı biz Yunanistan’a bağlamak isteriz’ yaklaşımı olmuştur.”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı