banner564

Mülkiyet sorunu her zamankinden daha önemli

 Kuzey Kıbrıs’a ilgi duyan yabancıların sayısında ciddi artışlar vardır…
 Son zamanlarda özellikle İran ve Rusya’dan gelen yüzlerce kişi, ağırlıklı olarak İskele bölgesinden mülk alıyor ve burada yaşamaya başlıyor…
 Ülkeye sıcak para girişi açısından önemli olmakla birlikte, bu konu ‘Rum mülklerinin geleceği’ konusunda herkesi iki kez düşündürmelidir…
 Kıbrıs’ta mülkiyet sorunu, garantiler kadar önemlidir...
 Demokrasilerde, hiç kimsenin mülküne zorla el konulamaz...
 Ama burası birçok savaş gördü...
 Bizleri 1963 ile 1974 yılları arasında köylerimizden kovdular...
 Bombalar ve kurşunlarla mülklerimizi kullanılamaz hale getirdiler...
 Yok pahasına elimizden aldılar...
 1974 sonrasında oluşan şartlar nedeniyle Kıbrıslı Türkler güneydeki evlerini bırakıp kuzeye geçmek zorunda kaldı...
 Kuzeydeki Rumlar da ‘can güvenliğini’ düşünerek güneye gitti...
 Kuzeyde toplanan Kıbrıslı Türkler mecburen Rum mülklerini kullandı...
 Güneydeki Türk mülklerinin ‘yasal devletin emriyle’ yok pahasına istimlak edildiğini gören Türk yönetimi de ‘tapu’ olayını gündeme getirdi...
 Ondan sonra bazı Rum mülkleri 5-10 kez el değiştirdi...
 Kısaca bu sorun karmaşık bir hal aldı...
 Ama tekrar edelim; Kıbrıs’ın bu duruma gelmesinin ana sorumlusu 1960’ta kurulan bağımsız devleti 3 yıl gibi kısa bir süre sonra silah zoruyla yıkanlardır...
 Ayrıca 15 Temmuz’da darbeyi gerçekleştiren Yunan Cuntası’dır...
 
Taraflar uzlaşmalı

 Kıbrıs Türk tarafı yıllardan beri mülkiyet sorununun ‘3 değişik seçenekle’ çözülmesini öneriyor...
 ‘Takas’, ‘Tazminat’ ve ‘İade’ çerçevesinde uzlaşı sağlanması halinde kuzeydeki Rum mülklerinin Türklere, güneydeki Türk mülklerinin de Rumlara devredilmesi öngörülüyor...
  Aradan 45 yıl geçtikten sonra yapılması gereken budur…
 Türk tarafı 2004 Annan Planı’na kadar tüm çözüm planlarında Güzelyurt dahil, çok sayıda köyün Rumlara iadesini kabul etti...
 Böylesi bir durumda 80 bin kadar Kıbrıslı Rum kendi mülküne dönebilecekti...
 Ama bunu kabul etmediler...
 “Ya hep, ya hiç” siyasetiyle çözüme engel oldular...
 İşte Kıbrıslı Türklerin “evet” oyu, mülkiyet konusunda önemli bir değişimi de gündeme getirdi…
  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, KKTC’de Mal Tazmin Komisyonu’nun kararlarını ‘iç hukuk’ olarak kabul etti…
  Önemli olan bu hakkı ‘elimizden almalarına fırsat yaratmadan’ kullanabilmektir…
  Bunun başlıca yolu ise yüklü miktarda kaynak yaratmaktır…
  KKTC devletinin bir yasa çıkarıp, Rum mülklerinin satışından bir miktar ek vergi alması ve havuzda oluşacak paraya Türkiye’nin de katkı koymasıyla kuzeydeki mülkünü satmak isteyen Rumların başvuruları sonuçlandırılabilir…
  Aynı şekilde güneydeki Türk mülklerinin de Rumların ‘yasal kullanıcısı’ duruma gelmesi, hayati bir sorunun ortadan kalkması açısından önemlidir…
  Bunu başarabilmeliyiz… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 12 ay Önce

Sayın Akar, KKTCde Rum mülkü vardır diyen maalesef sadece sizsiniz ? Bu güne kadar KKTCde satılık Rum malı var diye bir ilan duyuldu mu hiç ? Bu güne kadar satıp satıp yediğimiz Rum malları Türk malı olarak satılmıyor mu yani ? KKTC’nin en büyük yanlışlığı ise Rum mülklerine Uluslarası Hukukun tanımadığı KKTC koçanı çıkarıp bizim olmayan Rum mülklerini satmak olmuştur ? Demokrasilerde kimsenin mülküne zorla el konulup satılamaz doğru da ganimet düzeni olan KKTC demokrasisinde bu geçerlimidir yani ?
Gerçekçi olalım Rumlar Güney Kıbrıs’taki Türk mülklerini satmıyorlar yurt dışındaki Kıbrıslı Türkler Güney Kıbrıs’taki mallarını ve tazminatını alabiliyor ! Bizdekiler gibi Rum ‘ mülküne gelir ise vururum demiyorlar ? Niye Mal Tazmin Komisyonuna para verelim ki KKTC’de Rum Malı mı var yani ?? For ever TRNC

Öz
Öz - 12 ay Önce

Kıbrıs’ın kuzeyindeki toprakların, evlerin, bahçelerin, tarlaların ve diğer gayrı menkulün yüzde sekseni Rum’un. Güneyde Türklerin bıraktığının en az yarısını bir şekilde Rumlar satın almışlar. Geri kalan devletin kontrolünde. Kuzeyde Rum malları partizanlıkla dağıtılmış. Hakkı olmayanlar satıp kaçmış veya fırsat kolluyor. Hala daha güneyde bıraktığı malların karşılığını alamayanlar var. İTEM yasası, eşdeğer puan gibi adaletsizlikler var. Bu durumda kim neden para versin ki? Mal kapanın yanında kar kalmış. Bal tutan, parmağını yalamış.

banner608

banner474