Türkiye; 1974 sonrasında Kıbrıs’a yönelik yatırımların önceliğini Güzelyurt-Gazimağusa ana yoluna vermişti…
   Nedeni çok basit…
   Narenciye bahçelerinden toplanacak ürünlerin en hızlı şekilde limana ulaştırılması öncelikli hedefti…
   Türkiye bu amaçla büyük paralar harcadı…
   Eksik kalan yerler varsa, bunun sorumluluğu kendi hükümetlerimizin omuzlarındadır…
   Verimsiz bir Karayolları Dairesi ile kendi üzerimize düşen görevleri yerine getiremiyorsak, bunun sorumluluğunu Türkiye’ye yükleyemeyiz…
   Şimdi bu ‘öncelikli’ yolun son durumuna gelelim…
   Gönyeli Belediyesi’nin “Ben yaparım, olur” diyerek ana yol üzerinde yaptırdığı bir köprü var…
   Bu köprüde mühendislik hatalarından ve yakın çevredeki konutların mağduriyetinden söz ediliyor…
   Mağdur olduğunu belirten bölge sakinlerinin mahkemeden ‘Ara Emri’ alarak yolu kapamasının üzerinden aylar geçti…
   Bugün oldu yol hala kapalı…
   Güzelyurt’tan Lefkoşa’ya ve buradan Gazimağusa’ya gitmek isteyenlerin yanı sıra Lefkoşa’dan Güzelyurt’a gitmek isteyenler, ana yoldan Yenikent bölgesine sapmak ve yolu uzatmak zorunda kalıyorlar…
   Narenciye yüklü kamyonlardan tutun, salon araçlara kadar her gün binlerce kişi bu yolda mağduriyet yaşıyor…
   Mahkemenin ‘Ara Emrini’ neden bu kadar uzattığını bilen yok…
   Esas duruşmanın ne zaman yapılacağını bilen de yok…
   Ara emrini alan vatandaşlar geri adım atmıyor…
   Gönyeli Belediye Başkanı da geri adım atmıyor…
   İnanın sadece bu mesele dahi KKTC’de yaşanan ‘Trajikomik’ durumu ortaya koyuyor…
  
Ciklos bölgesi

   Bir başka Trajikomik durum Girne’nin Ciklos mevkinde yaşanıyor…
   Geçtiğimiz yılın Aralık ayında 4 gencimiz burada hayatını kaybetti…
   Hazırlanan araştırma raporlarına göre; yolun yapımında mühendislik hataları var…
   Bunu geçiyoruz…
   Aradan geçen bir aylık sürede bu yolun eksikleri neden giderilmedi?..
   Üç gün üç gece çalışılarak yaratılan yeni dere yatağı neden hala betonlanıp, sonlandırılmadı?..
   Siyasiler bu yolu hiç mi kullanmıyor?..
   Sürücülerin yaşadığı sıkıntılar ve ortaya çıkan güvenlik sorunu hiç mi görülmüyor?..
   Biz nasıl bir ülkeyiz?..
   Nasıl yönetiliyoruz?..
   13’üncü maaşlar iki hafta önceden ödenebiliyorsa, Ulaştırma Bakanlığı’nın ‘hayati önem arz eden’ bir yolu tamamlaması için neden kaynak yaratılamıyor?..
   Nedir bu çektiğimiz?..
   Veya bizlere bunları neden çektiriyorlar?..
   Gizlenen ‘bezdirme’ hedefleri mi var?..
   Yoksa ilgisizlik, ciddiyetsizlik ve beceriksizlik sorunu mu yaşıyoruz?..