banner564

Mutlu olan yok

   Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş 15 Kasım 1983’te KKTC’yi ilan ettikten sonra, özellikle yurt dışındaki Kıbrıslı Türklere ‘yatırım’ çağrısında bulunmuştu...
   Artık bir devletiniz var...
   Türk ordusu burada, her türlü saldırıya karşı bizleri koruyacak en büyük güç...
   Ve yanı başımızda kocaman Türkiye...
   Ülkenize geri dönüş yapınız...

   Denktaş’ın bu çağrısından sonra özellikle İngiltere’den çok sayıda insan geldi...
   Huzur ve güven içinde bir yaşam sürmek isteyen bu insanlar, büyük paralar harcayarak ev ve işyeri inşa etmeye başladı...
   Bir kısmı bu inşaatları tamamlayabildi...
   Bir kısmı işin yarısında kazıklanarak, ülkeyi terk etti...
   En büyük sıkıntı ise devlet dairelerinde yaşandı...
   Dosya elde, bir daireden, ötekine koşacak, işinin olması için yalvaracaksın...
   Adam isterse yardımcı olacak, istemezse seni aylarca oyalayacak...
   Hükümetlerin ve üst kademe yöneticilerinin sürekli değiştirilmesi de yaşanan acıların üstüne tuz biber ekti...
   İkinci dalga 24 Nisan 2004 referandumundan sonra geldi...
   Bu kez binlerce İngiliz ve Alman KKTC’ye gelerek konut satın aldı...
   Bazıları kendilerini yargıç yakınlarına teslim etti...
   Yatırımlarını ‘garantiye alacak şekilde’ danışmanlık paraları ödedi...
   Buna karşın kimisi evin tapusunu alamadı, kimisi yurt dışına kaçan müteahhidin yarım bıraktığı konutuna giremedi...
   Hâlbuki bu insanlar; hem yatırım, hem de KKTC’nin tanıtımı açısından çok önemliydi...
   İtiraf etmeliyiz ki; merhum Cumhurbaşkanı Denktaş’ın dışında hiçbir siyasetçi bu insanların sorunlarıyla ilgilenmedi...
   Sonuçta silah geri tepti ve İngilizlerin büyük bir kısmı adayı terk ederek, KKTC aleyhtarı propaganda yapmaya başladı...

Kendi ayağına kurşun sıkmak

   Maaşını alırken, seçimlerde aday olurken, sağlık hizmetlerinden yararlanırken ‘devleti’ tanıyan; fakat iş hizmet etmeye gelince devletini çökertmek için elinden geleni yapan insanlar ve örgütler görüyoruz bu ülkede...
   Bunlar; son yıllarda dikkat çekici bir şekilde kendi devletlerine zarar vermek, hatta yok etmek için çalışırken, farklı görüşte olduğunu iddia edenler de ‘sırf tepki almamak için’ yapmaları gerekenleri yapmadılar...
   Bundan 10-15 yıl öncesine kadar bu ülkeye Türkiye’den yatırımcı getirmek imkânsızdı...
   Tanınmamış, nüfusu az olan, üstelik ambargo altındaki bir ülkeye yatırım yapmak, büyük riskleri omuzlamak demektir...
   Yine de 3-5 kişi bu riskleri omuzlayarak adaya geldi...
   Onların cesareti, başkalarına da cesaret verdi...
   İşin bu noktasında “vay siz bu ülkeyi yutuyorsunuz” sesleri yükselmeye başladı...
   Onları koruması gereken devletin üst makamları sessiz kaldı...
   Devlet dairelerinde işler ‘Topal Hasan’ misali yürüdü...
   Peki neden?..
   KKTC güçlenmesin, insanlar hep mutsuz olsun diye mi?..
   Bunun nedenini bizlere kimler izah edecek?..
   Neticede insanlar mutsuzdur…
   Öyle görülüyor ki; hükümet ortakları da mutsuzdur…
   Sonu hayırlı olsun diyelim… 

YORUM EKLE

banner471

banner474